• pierre lemaître'in "cadres noirs" romanından uyarlanan ve başrolünde eric cantona'nın oynadığı 6 bölümlük bir dizi. 6 yıl işsiz kalan bir adamın iş bulma ve hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.
    izlemek isteyen olursa arte tv den izleyebilir.
  • cantona reis'in döktürdüğü şahane dizi. tadısı damağımızda kaldı mk. devamını getirmeyen nekşfilişi dürtsünler.
  • (bkz: le couperet) bkz
    (bkz: la loi du marche) bkz
    (bkz: rapt) bkz
    (bkz: le placard) bkz

    kendisini emekli saykolardan frank leboeuf ile aynı yapımda görmek istediğim eric cantona'nın başrolünde oynadığı keyifli mini dizi. * cantona daha evvel canlandırdığı rollerin ağırlıklı ortalamasını alıp dozunda bir sofistikasyon yakalamış.

    dizi üzerine yazılacak pek bişi yok. vasat üstü bir uyarlama. eksikleri, hatalı tercihleri olsa da kendi kalibresindeki fransız yapımlar gibi, bir şekilde sonuna kadar götürüyor. şahsen keyif aldım.

    yapımla ilgili ilgi çekici bulduğum hadise şu (cantona'nın şahsı özelinde ve göçmen, getto işleri genelinde). daha önce fransız sporcuların başlıklarında da ara ara bahsettiğim bir hadise. fransızların cemiyette pişirme olayına hastayım arkadaşlar. inceden kolpa var işin içinde, bunu bizzat fransızlarla da konuşmuşumdur. yalnız adamlar öyle bir sosyal tertip kuruyor ki hani eşeği bağlasan mezun olur deriz ya, öyle bir mutenalaştırıyorlar insanı. bu üslup zemmağanında bizim memlekette yanlış uygulandı diyip işin sosyal siyasi yansımalarına girmeden 7.0/10 ile uğurluyorum bu keyifli yapımı. *
  • uzadıkça uzayan bölümler, ardı ardına sezonlar olmadan izleyecek birşeyler ararken 6 bölüm olması ve ohaa lan (bkz: eric cantona) ne alaka dememle başlayıp 2 günde bitirdiğim pek güzel fransız işi dizi...tüm oyuncular gayet iyi, cantona dışında, karısı ve piç ceo çok çok başarılı. istenildiğinde 10 küsür bölümlük, bilmem kaç sezona yayılabilecek konuyu da fazla uzatmadan toparlaması da en büyük artısı
  • uzun zamandır izlediğim en etkileyici dizi. ilk 3 bölümü soluksuz izledim ve bir anda tüketmek istemediğim için 1 günlük ara verdim. bugünkü niyetim yatmadan önce bir bölüm izlemekti ama dayanamadım ve bitirdim.

    yorumlara geçmeden önce yaptığım bir internet araştırmasını da aktarayım. dizinin başında "gerçek hikayeden alıntıdır" ibaresini göreceksiniz. dizi bittiğinde benim gibi "yuh amk bunların hepsi gerçek olamaz" diye düşüneceksiniz de muhtemelen. dizinin gerçek olan kısmı sadece sahte rehine oyunu. geri kalan kısımlar tamamen kurgu üzerine devam ediyor yani. bunu bilmek diziden alacağınız keyfi artırıp azaltmayacağı için spoiler ibaresi içine koymuyorum.

    diziye başlamadan önce "vay be cantona reis oynuyormuş" diye meraktan açtım açıkçası. bu kadar kaliteli bir konu, kurgu beklemiyordum. her şeyden öte eric cantona'dan bu kadar başarılı bir oyunculuk da beklemiyordum. adam resmen rolüne cuk oturmuş, her şeyiyle olmuş. bir de dizide alexander dorfmann rolünü oynayan alex lutz'a hakkını teslim etmek lazım. özgüven patlaması yaşayan, orospuçocuğu, şımarık, işkolik, paraya tapan ceo rolünün baya hakkını vermiş.

    kurgu oldukça başarılı. işin bokunun çıktığını düşündüğünüz kısımlar olacaktır muhakkak, ama dizinin akışı içine oldukça güzel yedirildiği için ve bir yerden sonra alain delambre kafasını anlamaya başladığınız için boku çıkmaların yerini müthiş keyifli bir satranç maçını izlermişçesine "acaba sıradaki hamle ne olacak" diye izliyorsunuz.

    tüm bunların yanında benim özellikle ilgimi çeken bir şey daha var. insan psikolojileri o kadar iyi işlenmiş ve yansıtılmış ki, dizi size önce genel durum psikolojisini görebilme şansını, sonrasında ise bir adamın ve o adamın etki alanında olan tüm insanların psikolojilerini gözlemleme şansı sunuyor. benim adıma dizinin en başarılı yanı da bu anlatımı oldu.

    sezon finali, bir sezon daha gelecekmiş gibi bir sinyal çakarak bitti. ancak ilk sezon kadar başarılı ve sürükleyici olabilir mi emin değilim, çünkü başka dizilerde, filmlerde işlenmiş olan bir konu üzerinden yürüyeceğini düşünüyorum.

    son olarak tek cümlelik bir spoiler bırakıyorum.

    --- spoiler ---

    sözüm sana gregory yavşağı, sen çok büyük bir götverensin.
    --- spoiler ---
  • derapages ya da inhuman resources. 2020'nin en başarılı dizilerinden biri. eric cantona'nın oynadığı 50'li yaşlarının sonlarında, sisteme itiraz eden işsiz bir beyaz yakalı; çıkarları için kimseyi harcamaktan çekinmeyen patronlar; neoliberal sömürü; kitlesel işten çıkarmalar; patlamak üzere olan bir toplum... çok iyi oyunculuklar, iyi bir kurgu ve derdi olan, nefes aldırmayan bir gerilim. tam ken loach filmlerine benzer, ama gerilimi yüksek bir dizi olmuş.
  • netflix'in en iyi fransızca içeriklerinden birisi. senaryo iyi, oyunculuklar iyi, politik arka plan yerinde. keşke biraz daha uzun olsaymış dedirtebiliyor. ancak sanırım bir şeylerin mini olanını güzel yapmak bir fransız alışkanlığı. netflix'te orijinal dili fransızca olan her üç diziden ikisi mini neredeyse.

    https://www.imdb.com/title/tt12101170/
  • dizinin başından beri cantona'yı birine benzetiyordum, düşün düşün kafayı yedim ama sonunda buldum * (bkz: zeki demirkubuz)

    cantona

    demirkubuz
  • cantona reis gücünü, kuvvetini ve özgüvenini kaybetmiş her hareketiyle ahhh ah gençliğim olacaktı diyen bir babayiğit rolünde. birbirini tekrar eden dizilerden kurtulmak isterken çöl ortasında vaha gibi geldi. işim gücüm olsa izler miydim bilemiyorum.
  • başrolünde futbolculuğu ile tanıdığımız cantona'nın olduğu 6 bölümlük fransız dizisi. işsiz kalan 57 yaşında bir adamın kapitalist sistem karşısındaki mücadelesini ve çevresinde gelişenleri izliyoruz. insan psikolojilerini,sömürü sistemini gayet iyi oyunculuklar ve iyi bir hikaye örgüsü ile anlatmış. tavsiye ederim izleyin.

    --- spoiler ---

    son bölümde dikkatim dağıldı. izleyenler anlatırsa sevinirim. patron arabada neye bakıyordu. ses kaydını mı internete vermişti. ve karavanlı adam neden arabası ile ona vurup öldürdü. bir anda nereden ortaya çıktı ne alaka?
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap