didişmek

• bi de iyi geçinilen insanlarla bilerek yapılanı vardır, acaip keyifli olur, devamlı laf sokarsınız birbirinize.
• (bkz: birbirini yemek)
• bir simbiyotik yaşama ve beslenme biçimi.
• iki farklı kişinin ortak bir noktayı yakalayamamasıdır. ısrarla her iki taraftan birisinin alttan almak istememesiyle bu didişme sürer gider. bir de didişenlerden birisi eğer sürekli 'ben seni sevdiğim için seninle didişiyorum' diyorsa aman ha arkanıza bakmadan kaçınız.^*
• otekinin sozlerine hareketlerine isteklerine ters gitmek, ditmektir. oteki de berikine ters gitmeye basladiginda eylem isteslesir.
• tipik bir pasif agresif tavrı. bakmayın eylemin işteşliğine, gayet tek taraflı, tek başına yapanlar var bunu. dahil olmayanı zorla hırla müdahil etmeye çalışırlar. olmayın.
• çok güzel bir iletişim yolu. en güzeli bile denebilir. tabi kırıcı, laf sokma amaçlı olmadığı sürece. öylesi iletişimden bile sayılmaz bence, zaten eğlenceli de değil. ama bunun eğlenmek amaçlı yapılanı müthiş bir keyif veriyor insana. bir tür zeka çekişmesi gibi. ölçüyü tam kıvamında tutturarak yapılmış küçük saldırılar, sataşmalar, esprilerle bezenmiş sıkıştırma girişimleri, bunları savuşturmak için yapılan zekice karşı saldırılar ve yine onlara verilen karşılıklar. denge ve uyum sağlandığı anda dümdüz bir muhabbetten çok daha keyifli hale gelebiliyor, hatta bu didişmeyi dışarıdan izleyenleri bile eğlendirir. yıllardır severek izlenen birçok tv dizisi ve film de bu didişme dinamiği üstüne oturtulmuştur zaten. iki kahramanın birbirini yiyip bitirmesini, zekice sataşmalarını, zor durumda bırakmak için incelikle edilmiş laflara daha zekice laflarla karşılık vermelerini izlemek için her hafta aynı gün, aynı saatte televizyonlarımızı açıyoruz. laf sokma seviyesine düşmeyen arkadaş didişmeleri çoğunlukla arkadaşlığın samimiyetini pekiştirir, arkadaşlık bağını güçlendirir. sevgililer arasında olanın tadı ise bambaşkadır, genelde cinsel gerilimden beslenen bir didişmedir onlarınki ve sevişmenin yolunu açar çoğunlukla. didişmek güzeldir, eğlencelidir, zeka oyunudur. savaşma, didiş.
• bütün suç ve kabahatlarıma karşın evrenin sevdiği çocuğu hissediyor, kaotik bir uyumda algılıyorum. suçluluk duymuyor, rahatlığıma şaşıyorum. hiçbir şey yerli yerinde değil, her şey olanak ve olasılık dahilinde. sonuçta ahlaksız bile olsa sende olmakta olana^* katıl, didişme, yapıp durduğunu kötüleme diyebiliyorum, allah utandırsın varsın^*.
  
  (bkz: didişme/@ibisile), didişken
  (bkz: dırtışmak), dığdalaşmak
  (bkz: çenteleşmek), çekişmek
• sevdi mi çok seven ama sevgisini dolaylı olarak hissettirmeyi de seven insanlara has bir anlaşma biçimi.