• görmediği, duymadığı varlığa inanan ve bu inançları için savaşlar açmış akıl sağlığından endişe ettiğim insanların savunduğu, kendinden olmayan insanların hakkına, canına kasteden kitaplar barındıran dinlerin toplumsal huzur adına yasaklanması gerekliliğidir.
    normal şartlar altında şizofren tespiti yapılması gereken milyarlarca insanı gayet normal bir insan gibi kabul edip hayatımıza devam etmemiz çok tehlikeli.

    not: evreni yarattığını iddia ettiğiniz varlıkla tanıştırabilirseniz, şizofren tespitimi geri alıp özür dileyeceğim.
  • "fakire tevekkül öğreteceksin, ki zenginin düzeni bozulmasın."
  • takıntılı düşüncelerin günlük yaşamımızı etkileyecek, günlük aktivitelerimizi kısıtlayacak düzeye gelmesi durumunda obsesif-kompulsif bozukluk (okb) adı verilen bir ruhsal hastalık akla gelmelidir.
    din'ler de böyledir.. sigmund freud; "din ruhsal bir hastalık" demiştir..
    bugün tıp psikiyatri biliminde, dini uğraşlarda artış'ı şizofren belirtisi olarak görmektedir.. işte; kendini tanrı sanma, peygamber sanma, peygamberle konuştuğunu iddia etme, isa mesih olduğunu söyleme, oğlunu tanrıya kurban etme, kendisine melek tarafından vahiy geldiğini söyleme vs. basında da yer alan haberler arasındadır..
    din, küçücük bir çocuk iken yanlış eğitim sonucu kişinin zihninde daima var olan, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. kişinin hayatına yön verir.. her türlü mantık ve bilimsel kanıt taşıyan ögeler eğer kişinin beyninde din ile uyuşmuyor ise kişi ya bunu görmemezlikten gelecektir ya da şiddetle red etme eğilimine girecektir.. dindarlarda saplantı durumu işte bu ruhsal hastalığın sonucudur.. bir dindara benimsediği din'in yanlışlarını hem evrensel etik ahlak bakımından, bilimsel kanıtlar ile hem de tarihi kanıtlar ile sunsanız bile bunu hemen red edecektir.. bu husus dindar bir hristiyan, dindar bir yahudi ya da dindar müslüman için geçerlidir.. aynı husus ateşe tapan bir zerdüşt için de geçerlidir.. veya bir zamanlar ra'ya, zeus'a tapanlar için de geçerliydi..
    dinler; insanoğlunun insanlık tarihi boyunca oluşturduğu felsefi fikirlerdir..
    semavi dinlerde peygamber olduğunu söyleyen insanlar, haberci melek tarafından tanrının sözlerinin insanlara iletildiğini söylerler.. binlerce yıllık bu kitaplara bakıldığında hiçte evrensel yaratıcı tanımına uygun olmayan hatta çoğu zaman "ben insan sözüyüm" diye bağıran ayetleri dindarlar yine de tanrı sözleri gibi kabul eder ve yaşamlarına uygularlar..
    semavi din'ler asla tavsiye değildir.. kanun hükmündedir.. sebebi tanrı böyle emretmiştir.. fakat tanrının emrettiği söylenen hükümlere bakıldığında hiçte öyle olmadığı bilakis insan sözleri, tarihi fikir düşünce birikimleri olduğu görülmektedir..
    gerçekte din, insanoğlunun icat ettiği en ölümcül en tehlikeli silahtır.. din organize olmuş yasal suç örgütüdür.. din'i kullananlar başkalarının alınteri ile ürettiği mal ve hizmetleri utanmadan yiyen kimselerdir.. gerçekte hiçbir şey üretmeden din'in sırtından tatlı hayat sürerler.. günümüzde bu konuda yüzlerce örneğin olduğunu dinli dinsiz herkes bilmektedir..
    din bir kaçıştır, benimsenen tanrı'nın ardına gizlenmedir..
    din, insana hoşuna giden tatlı yalanlar sunar.. insanlar yaşamın acı gerçekleri ile yüzleşmektense, din'in kendine sunduğu tatlı yalanları kabul etmeyi isterler.. bu sebeple din sürekli, insana gerçekte ölmeyeceksin, ölünce dirileceksin, sonsuza kadar bu din'e inanırsan cennette yaşayacaksın, cennette envai çeşit yiyecekler yiyeceksin, orda ölmüş annen baban çocuklarınla bir arada olacaksın, sevdiklerin yanında olacak, vs. tarzı tahsilatı öbür dünyaya bırakılmış bir sürü vaadlerde bulunur.. cehennemi tasvir etmiyorum çünkü en kötü insan bile cennete gireceğine inanır.. bu dünyada gerçekte ele geçen hiçbir meta yoktur. amma din'ciler bu yalan hizmetlerin karşılığını bu dünyada peşin alıp, insanların sırtından tatlı hayat sürerler.. bilim ise salt gerçeklerden bahsettiği için özellikle geri kalmış, din ile uyuşturulmuş ülkelerde müşterisi yok denecek kadar azdır.. zaten dindarların dünya genelinde ıq'lerin düşük olduğu ülkeler bazında kanıtlanmıştır.. tatlı yalanlara balıklama atlamak varken acı gerçekleri kim ne yapsın?..
    din hep vaad eder.. amma bu yaşama ait gerçekte olumlu birşey yapmaz.. din insanları belirli bir kalıba sokar.. oruç tutturur, namaz kıldırır, çük kestirir, şeytan taşlatır, neredeyse hiç kullanılmayan ya da çok az kullanılan ibadethane yapımlarına emeğinin ürünü para verdirir, din'i kullanan insanlara yönetimi teslim ettirir, şeytan taşlatır, doğuştan günahkar çocukları vaftiz ettirir, haç çıkartır, ağlama duvarında salya sümük ağlatır, kutsal sayılan taşın etrafında döndürür vs. vs. kısacası emreder.. kime ne faydası var?.. kişiye değil amma din'leri kullananlara faydası olduğu kesin.. bu sebeple din iş'tir.. hayal ticareti üzerine kurulu bir geçim kapısıdır..
    din bağımlılık yapar.. tıpkı alkol, esrar veya herhangi bir uyuşturucudan alınan haz gibi zevk verir.. sürekli ibadet eden insanlar, yaptıkları işten uyuşturucudan alınan haz gibi zevk alırlar.. ağlarlar, haz'ları artar.. bir müddet sonra yaptıkları ibadet rutin halini alınca bu hazzı yeterinci hissetmeyip daha fazla ibadete yönelirler.. tıpkı alkol alımını artıran bir alkol bağımlısı gibi.. sonuçta belki de kendini peygamber ilan edip çıkacaktır..
    ünlü bir düşünürün dediği gibi.. iyi insanlar iyi işler, kötü insanlar kötü işler yapabilir.. iyi insanlara kötü işler yaptırmak din'in işidir..
    bugün islam coğrafyasında, insanlık düşmanı işid adlı bir din örgütü herkesin bildiği gibi vardır.. bu din örgütü tanrı adına, insanların kafasını kesiyor, kadınlara tecavüz ediyor, kadınları çocukları esir pazarında satıyor ve daha birçok kötülük yapıyor.. bu örgüt mensuplarına sorsanız bu yaptıklarını asla yanlış görmezler.. bilakis sevap kazandıklarını düşünürler.. sebebi, tanrı böyle emretmiştir, böyle istemiştir.. kendileri de tanrıya yardım eden, tanrının din'ini yeryüzünde egemen yapmaya çalışan mücahitlerdir.. allah'ın aslanlarıdır..
    işte din böyle bir bağımlılık yapar.. din; mantık kullanmayı, doğruyu bulmayı, doğru olanı yapmayı engeller.. dindarlar asla sorgulamazlar, düşünmezler, araştırmazlar, kutsal kitap ne diyorsa odur.. çünkü kutsal kitapta konuşan tanrıdır..
    din bağımlığı olan dindarlar yaşamın gerçekleri ile başa çıkmada yetersizdir.. ölüp toprak olma korkusu dindarlarda hep vardır.. o ölünce diriltilecek, cennette şarap ve cinsellikle ödüllendirilecektir.. bu sebeple dindarlar yaşama asla objektif bakamayan çocuk kalmış kişilerdir..
    bugün nüfuzlu bazı kişilerin söylediğine göre bilim, dünyadaki insanlara anlatılandan en az 10 yıl ileridedir.. bazılarına göre 20 yıl.. dünyanın her yerinde, kapalı kapılar ardında, maymun rahminde büyütülülen insanlar, insan zekasına sahip maymunlar ya da başka hayvanlar oluşturulduğu bilinmektedir.. hatta emperyalizmin henüz insanlığın hizmetine sunmadığı çok önemli bilimsel gelişmeler vardır.. bu hususlar ruh'un sadece insana ait olduğu gerçeğini tamamen çürütmektedir..
    dünya gezegeni sonsuz evrende küçük bir toz tanesi demek abartıdır.. ancak küçük bir atom boyutundadır.. yani o kadar küçük.. dünya gezegenine 150 km çapında bir meteor çarpsa yeryüzünde yaşayan tek bir insan kalmaz, hepsi ölür.. evren ise hiçbir şey olmamış gibi yolculuğuna devam eder.. yok olan hayat milyonlarca yıl sonra tekrar farklı bir biçimde tekrar var olur.. nitekim 65 milyon yıl önce dünyaya bir metorun çarpması ile yaşamın % 96'sı yok olmuş, gezegen milyonlarca yıl içinde tekrar yaşamı yeşertmiştir.. din ise evrenin insan için yaratılmış olduğunu söyler.. ancak sadece bir insan egosu kibirle böyle bir şey iddia edebilir.. sırf bu kanıt bile din'in tanrı sözü olamayacağını ortaya koyar.. yapılan araştırmalarda evrende en az 2 milyar dünya benzeri gezegen olduğunu ve bunlar üzerinde dünya benzeri yaşam olduğu söylenmektedir..
    yaratılış ve varoluş evrenin her yerinde.. sürekli evrende madde ve enerji; gezegenler, yıldızlar, meteorlar, kuarslar, beyaz cüceler, nebulalar, vs. üretmekte.. yıldızlar patlamakta organik canlılar için gerekli atomlar üretilmektedir.. evren yaşayan bir organizma gibidir.. dünya gezegeni biz insanlar için önemli amma evren için küçük sıradan bir gezegendir..
    insan ancak, aklını, mantığını kullanmayı, düşünmeyi, sorgulamayı, araştırmayı, önyargıyı beyninden uzaklaştırmayı, bilimsel kanıtların peşine düştüğü kadar fikren hür, bağımsız bir kişidir.. dinsel düşünce insanı sadece köle yapar.. bu kölelik beyninde kişiye hapishane kurmuş din'dir..
    insan'ın beynindeki din prangasından kurtulmanın yolu öncelikle önyargının kırılması ile başlar.. mantığın ve aklın devreye girmesi ile düşünme ve sorgulama başlar.. sonra objektif, bilimsel kanıtların peşine düşme, araştırma ile gerçeğin görülmeye başlanması sağlanır..
    hepimiz, içinde bulunduğumuz evrendeki yaratılış ve varoluşun ortaya koyduğu çocuklarız.. yaratıcıya inanmanın en kötü argümanı din argümanıdır... yaratıcı insan ile evrensel dil olan kanıtlanmış bilim ile konuşur.. bunun dışında yaratıcı adına söz söyleyen din'lerin bilimsel olarak kanıtlanmış en küçük bir ispatları yoktur... ispatları olduğunu söyleyende yalan söyler...
    ünlü bir düşünürün dediği gibi: "yeryüzünde tek bir ibadethane kalsa, başında tek bir din adamı bulunsa insan uygarlığı yine de tehlike altındadır."
  • zamanında sovyetler birliği'nde uygulanmış, hali hazırda komünist rejimle yönetilen ülkelerde giderek yumuşatılsa da devam eden uygulama.

    maalesef işe yaramamış ve insanın bilinmeyen bir güçten destek alma ihtiyacı baskın çıkmıştır.
    zira tatil yörelerinde göreceğiniz her 10 rus'tan 6-7'sinde kafam kadar haçlı kolye vardır.
  • olmayan gereklilik. yasaklanmamalı, ortadan kalkmalı.
  • cahil toplumdan dini alın, geriye neyi kalır ki?
    korku üzerine inşa edilmiş insan beynini bir anda saldığını düşünürsen kaybedecek bir şeyleri kalmaz ve en tehlikeli topluluk haline gelirler. ahlak ve vicdan gibi kavramları, kendine ve çevresine saygı duyması gerektiğini içselleştirmemiş ve o olgunluğa asla erişemeyecek kalabalık din ile dizginlenebilir ancak. o yüzden din hâlâ lazımdır. malesef.
  • bir ateist olarak bunu cevaplandırmak isterim. madde madde gidersek sanırım daha açıklayıcı olur.

    1- cahil insanlar din dışında hiçbir şey ile düzene sokulamaz.

    2- din insanları korkutur ve cahil halkı frenler.

    3- dinlerin çıkışında olduğu gibi, dinler pisliği örter ve onlara temizliği öğretir.

    4- eğer dinler yasaklanırsa, zaten yüksek olan tecavüz sayıları, katlanır.

    5- 4. madde gibi, zaten yüksek olan cinayet sayıları katlanır.

    kısaca her madde birbirine benziyor ve temelinde cahillik var. kısacası cahil isen bir dine inanırsın, bir dine inanıyorsan cahilsindir demiyorum yanlış anlaşılmasın.

    dinler kesinlikle yasaklanmamalı, eğer doğru eğitim verilirse kendiliğinden yok olacaklar.
  • ooohhh... artık ne söyleceğinize değil ne düşüneceğinize bile ben karar vermek istiyorum ... ooooohh modern polis devleti.. en çok bana sorun.. en çok banaaaa ohhh.... maçlar sıfır sıfır bitmesin. zevk almak istiyorum zevk zevkkk... ohhh.. her şey bana zevk vermek zorunda ... benim anlamadığım her bi bok yasaklansın.. ohhh... liberal geçiniyoruz ama siktiret, aslında polis devleti istiyoruzz.. ooooaarghgghh

    ya da kısaca bi siktir git
  • ne yazık ki olmayacak iş. bilimle, gelişmişlikle de alakası yok. günümüzde bile yeni yeni dinler ortaya çıkıyor. scientologistler, evrene mesaj yollayanlar, vs. yetişkinler istediğine inansın ama çocukları korumak için bir şeyler yapılmalı. belli bir yaşa kadar dini dayatmalar yasaklanmalı. aşı yaptırmayan aileler, sünnet gibi şeyler için yasayla çocuklar korunmalı. din eğitimi ancak belli bir yaştan sonra serbest bırakılmalı.
hesabın var mı? giriş yap