• çok eğlenceli, öğrenmesi ve oynaması çok kolay kutu oyun*. en fazla altı kişiyle oynanır. her oyuncunun elinde renkli, sanatsal, çocuk hikayelerinden çıkma gibi görünebilen resimli kartlar vardır. sırası gelen oyuncu bir kartı seçer ve bir kaç kelime ya da bir cümle ile bu kartı tasvir eder. diğer oyuncular kendi ellerinden bu tasvire uyabilecek, alakalı bir kartı seçer ve ortaya kapalı bir şekilde koyar. ortadaki kartlar karıştırılır ve açılır. oyuncular hangi kartın asıl tasvir edilen kart olduğunu tahmin etmeye çalışırlar. bilen oyuncular puan alır. anlatıcı ise herkes bildiğinde ya da kimse bilemediğinde puan almaz. bazıları bilip bazıları bilemediğinde puan alır. bu sebeple tasvir biraz muğlak ama çok da alakasız olmamalıdır. bir oyun yarım saat kadar sürer ortalama. sıkılmadan saatlerce oynanabilir.

    http://boardgamegeek.com/boardgame/39856/dixit
    (bkz: istanbul board game enthusiasts)
    not: türkiye bulmak pek mümkün değildir fakat oyun kartları yazı içermediğinden amazon.de'den çekinmeden sipariş vermek mümkündür.
  • bir içmeli oyun gecesinin sonunda oynanılırsa tadı daha çok çıkar bu oyunun, kafalar daha dumanlı hikayeler daha yaratıcı olunca tadından yenmiyor.
  • 2010 yılının en iyi kutu oyunu. en azından kutusunun üzerinde öyle yazıyor.

    çok zevkli bir oyun. minimum ekipmanla maksimum zevk. biraz enteresan, farklı bakış açılarına sahip adamlarla oynarsanız çok büyük zevk alırsınız. ben henüz 1 kez oynadım ama gayet güzel bir oyun. sıkıcı hiç bir yani yok. çünkü rutine bağlama şansınız yok. her kart farklı bir düşünce, cümle.

    eğer almak istemiyorsanız da oynayabileceğiniz çok güzel bir yer var. kafe olarak da gayet güzel olan, hoş da bir ortam barındıran beşiktaş'taki kuka kafe'de bu oyunu bulabilirsiniz. bilmeden gitseniz bile orada öğretiyor işleten arkadaş.

    kısacası; oynayın, oynatın.
  • ogrenmesi cok zor ama eğer sınırsız geyik yapabilen arkadaşlara sahipseniz inanılmaz keyifli oyun. ogrenmesi cok kolay diyen ya bu oyunu oynamamıştır ya da oyun tahtasındaki piyonları hareket ettirme işini o yapmamıştır. puanlama sistemi, türkiye'nin avrupa kupalarına katılması icin diğer takımların kac puan alması gerektiğini hesaplamak kadar zor olan oyun.
  • gelmis gecmis en guzel kutu oyunlarindan olabilir, farkli kafalarda farkli deneyimler yasatabilir.
    oyunda kacinci oldugumun hic umurumda olmadigi, rekabet duygumu hic tetiklemeyen nadir oyunlardandir, zira baskalarinin hayal gucleri, bakis acilari, dusundukleri ve dusunmedikleti beni buyuluyor gercekten.
    eller acildiktan sonra dakikalarca kartlar uzerinde konusmaya bayiliyorum.

    tek dezavantaji ozellikle de ezberi guclu benim gibi biri icin kartlarin kolay bitmesi. oynadiginiz kisiler de ayniysa cok farkli seyler cikmiyor, ama elbette expansion pack'ler var bu derde derman olmak icin de.
  • öğrenmek için kafayı yemeden önce umarım buraya bakarlar. zira kafe sahipleri sundukları oyunu asla anlatamaz.

    nasıl oynanır
    öncelikle malzemeleri anlatayım, 6 kişi oynadığınızı varsayalım, herkeste 6 tane kart ve 1'den 6'ya kadar numaraların yazılı olduğu şeylerden* olur. kartlar görüldüğü üzere her yoruma uyabilecek kadar absürt görsellerdir. oyunda bu noktada döner zaten. oyuna başlayan kişi elindeki kartlardan birini seçer ve diğer oyunculara göstermeden kartı tasvir eder (tasvir konusuna ve puanlamaya geleceğim) diğer oyuncular da elindeki kartlardan bu tasvire en uyumlu kartı yine kimseye göstermeden tasvir eden oyuncuya verir. tasvir eden oyuncu da tüm kartları topladıktan sonra yere açar ve herkes kartları görür. fakat herkes kendi kartı dışında hiçbir kartın sahibini bilmez. amaç da budur, tasvir edenin kartını bulmak. peki bunu nasıl yapıyoruz? en üstte söylediğim, üzerinde numaraların yazılı olduğu şeyleri kullanacağız. şimdi kartlar ortaya açıldı ve biz tasvir edenin kartının 3. sıradaki kart olduğunu düşünüyorsak 3 numaralı şeyi tasvir edene kimseye göstermeden vereceğiz. kimse kimsenin tahminini görmemeli, bunu açıklamaya gerek yok. tasvir eden tüm numaraları topladıktan sonra numaraları açar ve puanlamaya geçilir. puanlama aşağıda.

    şimdi örnek oyun kurgulayalım.
    ben tasvir edenim. elimdeki kart örneğin kuş görseli olsun. ben çıkıp "kanat çırpmak" "özgürlük" falan dersem kartlar ortaya açıldığında herkes benim kartımı rahatlıkla tahmin eder. haliyle bariz tasvirler, herkes doğru bildiği için tasvir edene puan kazandırmaz. aşırı kapalı ya da alakasız anlatımlar da diğer oyuncuların kartına tahminleri kaydırabilir bu sefer kimse bilemez yine puan kazanamam.

    ben tahmin edenim. tasvir eden bir şeyler söyledi. elimdeki kartlara bakıp diğer oyuncuların aklını çelebilecek, benim kartıma tahmin oynayabilecekleri şekilde bir kart koyup puan almam lazım. en alakalı kartımı seçip tasvir edene veriyorum.

    puanlama
    tasvir eden: herkes doğru bilirse veya kimse bilemezse 0 puan. aksi halde 3 puan.
    doğru tahmin etmek : 2 puan
    ortaya koyduğunuz karta tahmin koyulursa: her tahmin +2 puan

    *numaratörlere "şeyler" diyip durdum, çünkü her kafede numaratörler kaybolur. artık sizin oynadığınız yerde ne varsa onlarla oynarsınız.
  • hayalgucu ve az biraz taktikle muhabbeti tatli rakipler varsa zaman çok eğlenceli geçiyor.

    eğer haftasonu planınız yoksa soğuk kış gününde kadıkoyde sıcacık bi cafede bu güzel oyunu oynayabiliriz.
  • hayalgücüne olan katkısından dolayı sevdiğim yegane masa oyunu. ayrıca zor ve kolayın arasındaki yeri bulmak, kuntiz gibi çağrışımlar yapmak, masadakilerin ne hepsinin anlayacağı ne de anlayamayacağı noktayı yakalamaya çalışmak keyifli.

    kafa açmak arzusunda olanlara tavsiye ediyorum. pişman olmayacaksınız.
  • yakın arkadaşlarla oynanacak oyun değil, ne düşündüğünüzün, düşünebileceğinizin kestirilememesi gerekiyor bazen oyunda. yabancılarla daha eğlenceli olur gibi gibi.

    bi de ne kadar çok kişi olursa o kadar güzel olacak bir oyun gibi gibi.

    bi de bi de kart sayısı az gibi 3-4 katına çıksa daha zevkli hale gelir sanki. oyun tekrarlarında bazı kartlar bazı şeyleri çok çağrıştırıyor, insanlar ezberlemeye gidiyor. oynayanlar için hansel gretel kartı desem çoğu insanda aynı kart çağrışır sanki. tekrar tekrar oynanası yok gibi o yüzden bu oyunun.
  • 2010 spiel des jahres ödülü sahibi, 2008 yapımı bir çeşit blöflü kart oyunu. basit bir tabelası da var.
    tabi bu oyun da diğer bir çok ödüllü oyun gibi türkiye'de bulunmuyor. (monopoly, catan ve tabu'dan başkası yasak sanki yurdumda)

    eğlenceli ama aynı kişilerle en fazla 2 kez oynanabilecek bir oyun. çünkü bir müddet sonra kişilerin hangi karta nasıl yaklaştıkları kolayca anlaşılıyor.
    kart örneklerinden gidecek olursak;

    http://1.bp.blogspot.com/…k/s1600/dixit_cardsii.jpg

    benim seçtiğim kart ilk kart olsun ve onun için "gözüm yükseklerde" diye bir tanım yapayım. diğer oyuncular da ellerindeki kartlardan "gözüm yükseklerde"ye uygun bir kart seçer. 2. ve 3. oyuncu, 2. ve 3. kartı seçerse benim kartımın tahmin edilme olasılığı düşer. benim, konuşan oyuncu olarak amacım 1 kişi hariç bütün diğer oyuncuları kandırabilmek. herkesi kandırmam bana puan getirmez. çünkü o zaman kartla alakasız bir tanım yaparım ve bu çok kolay olur. mesela ilk kart için "cd lazım mı abla" desem kimse bulamaz kartı.
    yani tanımlama önemli, hem herkesin tahmin edemeyeceği kadar zor hem de 1 kişinin bilebileceği kadar da basit olmalı. (ki sanırım ödlü alma sebebi de bu blöf tarzı). bu açıdan biraz kadınlara daha uygun gibi. kadınlar mambo cambolu tanımlarda erkeklere göre daha başarılı olabiliyor. erkeklerin seçtiği kartlar biraz düz mantık seçimler olduğundan şıp diye bulunabiliyor ancak o an da epeyce eğlenceli oluyor.
hesabın var mı? giriş yap