• ekşisözlük'te sebebini anlayamadığım biçimde aşağılanan kitleyi anlatan belgesel.
    arkadaşım burada anlatılan insanların çoğu sovyetlerin kafalarına nasıl nükleer silahlar atacağını dinleyerek, zombi ve uzaylı istilası filmleri izleyerek büyüdü bilmem farkında mısınız? canlılığın en temel iç güdüsü canlılık halini sürdürmektir. bu sebeple bazılarının davranışlarının aşırılığını kabul etmek gerekir fakat bunu yaptıkları için de bu insanları böyle aşağılamak çok anlamsız. neden size mantıklı gelmeyen her şeye ve herkese karşı bu kadar öfke dolusunuz?

    kaldı ki türkiye gibi ekonomisi sallantılı, deprem kuşağındaki, siyasi olarak karışık bir ortadoğu ülkesinde belli bir ölçüde bu davranışın sergilenmesi akılcı olacaktır. gidip nükleer sığınak hazırlamaktan bahsetmiyorum ama hepimiz van depreminde yaşananları gördük, 99 depremini gördük, krizleri gördük, güneydoğunun birkaç sene önceye kadar hali malum. istanbul gibi bir sanayi/ticaret kentinde yüzbinlerce kişinin öleceği ve kesinlikle olacak bir deprem gerçekleştikten sonra ülke ekonomisi ne olacak sanıyorsunuz? gerçekten bu devlet böyle bir depremin kısa ve orta vadeli sonuçları altından kalkabilir mi? ayaklanmaları, yağmayı, cinayetleri, çöken ekonomiyi, stokçuluğu, karaborsayı engelleyebilir mi? istanbulda yaşayıp da aklı olan en azından ilk şoku atlatıp ortalık biraz durulana kadar yetecek kadar parayı/gıdayı ve kendisini savunacak silahını bir kenara koymalı. ben yaptım mı? hayır. planlıyor muyum? evet. kusura bakmayın arkadaşlar bunun adı seleksiyon. insan zekası üzerinden evrimleşen bir türdür ve hayatta kalmak için kullanabileceği tek şey de budur.
  • national geographic'te yayınlanan bir program. maya takvimi nedeniyle 2012'nin bitiminde dünyanın sonunun geleceğine inanan insanların hayatta kalmak için yaptıklarını anlatıyor. insanlar yiyecek stokluyorlar, temiz su bulmak için yöntemler geliştiriyorlar, yağmaya önlem ve kendilerini savunmak için savaş teknikleri geliştiriyorlar, eğitim alıyorlar. böyle insanların gerçekten olduğunu bilmek ilginç yani insanlar dünyanın sonunun geleceğine inanabilirler ama hayatta kalmak için şimdiden tonlarca buğday biriktirmeye başlamaları ve kendilerine sığınak yapmaları oldukça ilginç.
  • abuk sabuk eleştiriler olmuş; lakin felaketlere hazırlıklı olmanın neresi saçma anlayamadım.

    psikolojik sorunmuş.. çok insan ölecek diye biz de ölmeliymişiz, sen böyle düşünüyorsan esas psikolojik sorunu olan sensin. adamlar ellerinden geldiğince hayatta kalmak ve ailelerini koruyabilmek adına bir şeyler yapıyor. şov maksatlı olarak da yayınlanıyor.

    bizdeki dandik yarışmalara on basan, öğretici bir program. severek izliyoruz.

    ayrıca adamların korkuları da boşa değil:

    (bkz: sandy kasırgası)
  • bunlarla ilgili sıkıntı bireysel survivala odaklanmaları, yoksa toplumların felaketlere hazırlanması pek tabi ki çok önemli. bu da bir felakete hazırlanma endüstrisi doğmasına sebep olmuş.

    adam ailesini 2-3-5 sene izole bir şekilde hayatta tutmaya hazırlanıyor, arazisine izinsiz girenleri kesmeye hazırlanıyor ama kimsenin de aklına toplum olarak hazırlansak, zor zamanlar geçince, stoklar tükenince işleyen bir topluma sahip olmak için bir şeyler yapsak demek aklına gelmiyor.

    dövüşmeyi öğreniyorlar falan, bari arazisinin bir yerine "teker teker gelin" diye tabela da assaymış.

    hazırlandıklarını söyledikleri felaket senaryolarından hiç birinden sağ çıkmaz bu tipler. zaten sağ çıksa ne olcak, sanki zor zamanlar geçince diğer sağ kalanlar hadi gel aramıza katıl mı diyecek?

    bu kadar para harcayana kadar akut'a bağış yapsalardı hayatta kalma ihtimalleri daha yüksek olurdu.
  • bu programı ve hazırlık olayını saçma bulanların dün ne düşündüklerini merak ediyorum açıkçası. birkaç saatlik genel elektrik kesintisi bile memleketin anasını ağlattı.

    bir ekonomik krize, bir depreme, bir savaşa bakar iş.
  • take shelter filminde bir nevi bu arkadaslari anlatiyorlar.

    kisaca yukaridaki arkadasin dedigi gibi kitlik durumunda yagma odagi olmamak adina herkeslerden gizli sekilde yapildigi ve filmdeki kadar abartilmadigi surece sorun yok. hatta faydasi vardir. keza kitlik, savas vb. durumlar icin hazirlikli olmak her zaman iyidir ve gunumuzde bunlarin gerceklesme ihtimali pek az da sayilmaz.
  • özellikle istanbulda yaşayanların nasıl benimsemediğini anlayamadım oluşum.
    yani (bkz: beklenen büyük istanbul depremi) ve (bkz: beklenen istanbul depremi sonrası olabilecekler)
    başlıkları var. ve başlıklarda yazanlar hayal değil. insanlar bu belgeselleri izleyince amerikan kültürünün farkları nedeniyle çoğu şeye anlam veremiyor, saçma buluyorlar. tabi ki aşırıya kaçma, takıntı haline getirme gibi şeyler söz konusu olabilir. özellikle freak show tadında bir gruba ağırlık vermiş olabilirler.
    ama söyler misin? şu anda deprem olmadan türkiye'nin alt yapısı ne durumda?
    yani 8 ağustos 2007'de melih başgan artistik yapayım diye 2007 yazında kuraklık çeken ankara'nın suyu ekstradan 3 gün kesilmedi mi? kuraklığın ortasında patlayan boruların oluşturduğu selden insanlar evlerini tahliye etmedi mi? istanbul'da arefe trafiği diye daha bu ekimde istanbullular 30km yolu arabayla 6 saatte gitmedi mi? (ki yürüyerek rahat tempoda 36km gidersiniz bu sürede) ocak 2015'te boluda kar nedeniyle insanlar arabalarında donma tehlikesi atlatmadı mı?
    her sene ocak ayında bir edirne'de sel felaketi haberi gelmiyor mu?
    türkiye gibi bir ülkede 2-3gün evinde kalabilmek son derece önem arz etmektedir. hele ki iç güvnelik yasasın onaylandı. gerektiğinde ister milli iradeci olun isterseniz olmayın evinizde yiyecek ve su, arabanızda yarım depo benzin her zaman olmalıdır.
    adam bunu izliyor, nükleer savaşın ne demek olmadığı hayatında öğretilmemiş birisi olarak (akkuyu santralinin reklamına bakın) amerikadaki adamı nükleer bombadan korkuyor diye burada aşağılıyor.
    ben de diyorum ki ankara çankayada 4 senelik buzdolabımın sıcaklık kontrolü yapan kartı (halk tabiriyle beyni) yandı ve 300tlye değiştirdiler. sebebi sıklıkla olan elektrik kesintisi. yeni türkiye'nin başkentinde elektrik kesintisinden dayanıklı ev aleti bozuluyor. amerikalı emp saldırısı olacak diye hazırlık yapıyor diye burada dalga geçiyorlar. şurada üç gün elektrik kesilse ne olur düşünsene. hadi suyu taşıyabiliyorsun.
    kısacası bu ülke vatandaşları en az üç gün kendisini evinde (istanbulda yaşayanlar da 1 gün boyunca da arabasında) kapıyı açmadan yaşayabilecek şekilde hazırlığını yapmalıdır.
    adam diyor ki deprem oldu öldün... ne olacak... olay zaten ölmemek için değil ölmezsen çekeceğin çilenin üstesinden gelmek. amerikalı gibi 20 tane tüfek alıp koy diyen yok yani...

    (bkz: türk hazırlıkçılar)
  • (bkz: 31 mart 2015 türkiye geneli elektrik kesintisi) ve (bkz: 1 nisan 2015 meclisin nükleer santrale evet demesi)

    enerji bakanlığının nükleer santralde yaşanabilecek bir sorun için açıklama yapmasını bekleyen yoktur artık...
  • insanlık tarihinin en zeki ve öngörüsü yüksek grubu. dünya milletleri şu sıralar birbirine ölüm bulaştırıp panik halinde yağmaya başlamışken, onların sıcak sığınaklarında viskilerini yudumlayarak "biz demiştik" dediklerini duyar gibiyim.
    sizi daha önce anlayamadığım için özür diliyorum. üzgünüm.
  • onca yıllık hazırlık ve yüzbinlerce dolar masraftan sonra aileleri ve kendi hayatlarını tehlikeye atmaktan başka bir işe yaramayan insanları anlatan program.

    kıyamete hazırlanan kişiler tanınıyor çevrelerinde.. kıtlık durumunda birkaç gün açlıktan sonra ilk saldırılacak kişiler kıyameti bekleyenlerdir..çünkü yiyecekleri var .hadi diyelim bunlara hazırlıklılar ve saldıran kişiyi öldürdüler.aynı gün saldıran diğer 1000 kişi ne olacak.açıkçası terlerim ve vücudumdaki su oranı azalır diye bir fakire asla saldırmazdım böyle bir durumda ben de olsam ..ama kıyameti bekleyen için değer..yani 25 yıl hazırlan ve bir avuç çapulcu gelip soğuk sandviçleri, domuz jambonlarını yesin ve tercihe göre evdeki karını kızını ve hatta seni de alsın üzerinize 15 yıl önce aldığınız kremayı sıkıp kendince eğlenmeye çalışsın, 20 yıldır bozulmasın diye sakladığın zeytini göbek deliğine koyup dişleriyle almaya çalışsın..

    uzmanların fikri : olay lüzumsuzdur
hesabın var mı? giriş yap