• daha önce;
    (bkz: felsefenin çok kolpa bir bilim dalı olması/@fanusotu)
    girisinde böyle bir atıfta bulunmuştum. şimdi de bunu anlaşılır kılmak adına içini doldurmak gerektiğini düşündüm.

    bilindiği üzere termo dinamiğin ikinci kanununa göre evren (doğa) doğal olarak , tabiatı gereği düzensizliği arzu eder.
    bunu astronomik ölçülerde evrenin hızla soğuması ve gözlemlenebilir somut maddelerin birbirinden hızla uzaklaşma olarak farkedebilirken, mikro ölçekte, belli bir nizamda ama bağlamsız olarak çantanıza attığınız bir kulaklığın ilerleyen zaman ve birincil dereceden kulaklığa nüfuz etmeyen hareketler neticesinde mükemmel şekilde karmakarışık bir hale gelmiş olduğunu tasavvur ederek anlayabiliriz.
    ikisi de gözlemlenebiliyor.
    burada kulaklığın zamanla karışması entropiyle, sanki birileri özellikle yapmış gibi belli bir amaç taşıdığı saiğini neden olacak ölçüde komplike karmaşıklığı da evrimle açıklanabilir. kaostan düzen doğurma.

    işte bu entropi ilkesine karşı canlı varlıklar ve hatta (gaye bilinçli olmaksızın bile olsa) cansız varlıklar da bir şekilde mukavemet gösterme gayretindedirler.

    çünkü entropi gereği evren düzensizlik isterken evreni oluşturan maddeler mevcut konumlarını korumak için belli bir düzeni arzularlar.

    işte insandaki bu düzen yaratma çabası diğer varlıklardan farklı olarak manyaklık seviyesine kadar yükselmiştir.
    yani düzen manyağı olarak tanımladığı varlık insandır.

    bunu yaklaşık geçmişi 300 bin yıla dayanan insan türünün hareketlerinden ve 10 bin yıllık gözlenlenebilen somut delillerinden anlayabiliyoruz.

    peki bu "düzen" sözcüğünden ne anlıyoruz?
    düzen bir varlık topluluğunun ya da bizzat bir tek varlığın kendi için belli bir fayda ve belli bir anlam taşıdığı düşünülen kendi adına oluşturduğu normları müdafa etme ve geliştirme niyetine yönelik harcadığı çaba sonucu ortaya çıkan neticedir. bu amaca yönelik faaliyetler de belli bir sonucu doğurduğu için düsturlarla, teamüllerle, normlarla uyulması gerek bir kurallar manzumesine bağlanmıştır.

    düzeni muhafaza etmek ve geliştirmek için entropiye karşı verilen bu mücadele çok fazla enerji gerektirir ve bu enerji ihtiyacı insanoğlunda ayyuka çıkar.

    insanoğlunun enerji arzusuna olan, bu saplantılı zaafının nedeni düzen merakıdır.

    insan düzeni muhafaza edebilmek için bütün enerji kaynaklarını sonuna kadar kullanmak ister bu enerji kaynağı ister güneş olsun ister fosil yakıtlar olsun, ister nükleer yakıtlar olsun isterse de seçmen olsun artık ihtiyacı her neyse ona yönelik faaliyetlerde enerji harcamaya devam eder.

    buradaki düzen için enerji harcama ilkesinde aşırılığa kaçmama etik değerlerlerin dışına çıkmama için de insan kendine çoğu zaman çok sağlıklı çalıştığı söylenemeyen sigortalar kurmuştur.
    düzen meraki rasyonel aklın sınırlarının dışına çıkarsa o düzenin sürdürülebilirliği ve faydası ortadan kalkabilir.

    sonuç olarak, düzen belli standartları oluşturulabilmişse iyidir.
    yeter ki düzenin düzüleni siz olmayın!
hesabın var mı? giriş yap