• earworm, istenmedik bir şekilde şarkı ezgilerinin kulağa veya beyne takılıp gün boyu tekrarlanmasıdır. insanların %92'sinde bu durum görülmektedir. bizde de, özellikle yaz dönemindeki popüler şarkıları; cafelerde, avmlerde, barlarda, radyolarda... sürekli duyduğumuz için istemeden de olsa dilimize ve kulağımıza dolaşıyor. bu earwormlar için bazı psikologların çalışmalarını ve çözüm yollarını aktaralım:

    ingiltere'deki reading üniversitesi'nde yapılan bir araştırma yeni bir yaklaşım öneriyor: sakız çiğneyin. psikolog philip beaman ve meslektaşları, sakız çiğneyen üniversite öğrencilerinin çiğnemeyenlerden daha az earwormlar bildirdiğini keşfetti. çünkü sakız çiğneme eylemi; sessizce okumak, konuşmak veya şarkı söylemek gibi, subvokal artikülatörler olarak adlandırılan anatomi, dil, diş ve konuşmak için kullanılan diğer bölümlerine girer. bu subvokalizasyonlar beynin sözel veya müzikal anılar oluşturma yeteneğini azaltır.

    earwormları ortadan kaldırmak için diğer stratejiler arasında sheffield üniversitesi'nden ingiliz müzik psikoloğu victoria williamson'ın “dikkat dağıtma ve etkileşimde bulunma” olarak tanımladığı şeyler yer alıyor. en etkili dikkat dağıtıcı unsurların sözel veya müzikal olduğunu açıklıyor: bir mantra söylemek, bir şiir okumak, farklı bir şarkı dinlemek, hatta bir enstrüman çalmak. earwormlar; çalışma belleği bileşenini, fonolojik döngü adı verilen bir depolama ve prova döngüsünü aktive ederek çalışırlar. “eğer aynı devreyi işgal eden başka bir şeyle doldurursanız, kulak kurdu yapmak için yeterli şey kalmaz.” belirli bir zihinsel göreve odaklanmak da işe yarayabilir. örneğin, hafta içi programınızı düşünmek tekrarlanan bir melodiyi bozabilir. bunu yaparken doğru miktarda bilişsel görev yüklenmelidir. aksi takdirde earwormlar geri döner.

    ingiltere'deki durham üniversitesi müzik psikoloğu kelly jabukowski ve bir yazar arkadaşı da benzer çalışmalar yapmıştır. jakubowski ve londra üniversitesi goldsmith'ten araştırmacılar, 3.000 kişiden earwormların adlarını istedi. daha sonra araştırmacılar, en popüler 100 listeden bir liste oluşturdular ve onları neyin çekici hale getirdiğini anlamak için melodilerini incelediler.

    insanlar günün yüzde 40'ını dolaşan düşüncelerle geçirebilirler. earwormlar ise tipik olarak sadece birkaç dakika ila birkaç saat sürerken, çalışmadaki bazı insanlar bunları haftalarca sürdüğünü bildirdi.

    jakubowski ve diğer uzmanlara göre, onları engellemenin en az beş yolu var :

    1- bütün şarkıyı dinleyin.

    2- biraz çeşitlilik ekleyin.

    3- boşverin.

    4- sakız çiğneyin.

    5- ilgi çekici bir şey yapın.

    hellmuth margulis ise, market sırasında earwormlarla birlikteyseniz; telefonunuzu kullanın, bir e-posta gönderin veya bir makale okuyun. “earwormlar düşük dikkat durumunda görünme eğilimindedir.” der.

    diğer yaygın yaklaşım ise earworm ile uğraşmaktır. bunu düşünmemeye çalışmak yerine, tüm şarkıyı kasıtlı olarak dinler, bitirmeye başlarsınız, üst üste birkaç kez. çoğu earworm, inatçı uzun ömürlerine katkıda bulunan parçalar; tamamlanmamış anılar, zeigarnik etkisi olarak bilinen bir fenomen olan eksiksiz olanlardan daha uzun sürer. yine williamson, parçayı tamamlayarak şarkıyı bilinçli hafızanızdan çıkarabileceğinizi söylüyor.

    bu yöntemlerin hiçbiri işe yaramayabilir. bazı uzmanlar da aynı melodiyi kafasında 20 yıl döndüren insanların bile varlığından bahseder. onlara göre de en iyi strateji, kafanızdaki konserlerin tadını çıkarmayı öğrenmektir.

    kaynaklar: en.wikipedia, today.com, scientificamerican web siteleri. how do you solve a problem like an earworm?" in sa mind 26, 6, 13 (november 2015) makalesi.
  • şarkıların zihninizi işgal etmesi ve dilinize dolanması olayıdır. günümüzün teknolojik imkanlarında çözülemeyecek bir sorun değildir. böyle bir durumla karşılaşırsanız şarkıyı bir veya iki kez başından sonuna kadar dinleyin. geçecektir.
  • ing. dile dolanan,
    bir gün boyunca insana illet olan şarkı, melodi, ezgi türlerine verilen isim.

    (bkz: tip of my tongue)
    (bkz: tip of the tongue)
  • hani bir müzik, ritm, nakarat duyarsınız ve bütün gün dilinize dolanır, rahatsız eder kurtulamazsınız ya. işte o duruma verilen isim bu.

    misal müfettiş gadget çizgi filminin giriş müziği. herhangi riskli bir eylem veya hinlik peşindeyken bu müzik arka planda mixer'den otomatik fade-in giriş yapar. gidin istatistik yapın, türk insanının en az %40'ı herhangi bir hinlik peşindeyken kafasının içinde bu müzik çalar. hatta bazıları müziğe sesli eşlik ediyor canlı görüyorum. hoş bu durum earbug olarak nitelenemez. çünkü eylem geçtiğinde müzik kendiliğinden fade-out olur kurtulursunuz. asıl derdimiz o değil.

    en son bu deneyimi scarface filminin giriş müziğini peşpeşe bir kaç tekrar dinledikten sonra yaşamış, günlerce sürmüş, hatta burada paylaşmıştım. gidin deneyin bu müziği üç kez üst üste dinleyin kulağınıza dolanır, sonra mesaj kutumu küfürle doldurursunuz. geçen sene aynısı yaşandı çünkü. dinlemeyin lütfen. zaten mesaj kutum da kapalı. ben bunu aşmanın pratik bir yöntemini biliyorum ve şu girimle bütün dünyaya duyurmak istiyorum. şöyle ki;

    bunun için aşağıdaki iki parçayı peşpeşe dinleyerek beyindeki müzikal korteksi resetlemeniz gerekiyor. yoğun estetik şiddete maruz kalan beyniniz, acıya daha fazla katlanamıyor ve kendini korumaya almak üzere shut-down yapıyor. ön belleği temizleyip, başıboş bütün prosesleri sonlandırıyor. bildiğiniz hard reset atmış oluyorsunuz. müzisyenlerini ikisinin de mahmut olması sizce de tesadüf mü? doğru sıralamayla dinlemenizi öneririm.

    mahmut tuncer - altın dişli hayriye:
    mahmut durgun - ay dahi güneş dahi

    geçmiş olsun.
  • en yaygin earworm'lar:

    "bad romance" by lady gaga
    "can't get you out of my head" by kylie minogue
    "don't stop believin'" by journey
    "somebody that ı used to know" by gotye
    "moves like jagger" by maroon 5
    "california gurls" by katy perry
    "bohemian rhapsody" by queen
    "alejandro" by lady gaga
    "poker face" by lady gaga

    isimlerini okurken bile kafanizda calmiyor mu?
  • bazen bilinç dışının bilinçle birleşip yaptığı trollemeyle karışık dürtmedir. "kaldır kçını, farklı bir şey yap bu sefer, bekleme yapma ilerle" bir haftadır neredeyse tümüyle tepkisiz, bir budist rahip dinginliği ve olgunluğundayken bugün uyandığımdan beri kafamda bir şarkı durup durup çalıyor. hava sıcak olduğundan perdeler de açık, fark etmeden şarkıya vücudumla eşlik etmemi karşı apartmandan birilerinin görebileceğini düşünüp anlık geriliyorum. sonra şarkıdaki bıkkın umursamazlıkla eller havaya modunda bulaşıkları yerleştiriyorum makineye falan.

    ilk duyduğumdan beri "ya doğru düzgün bir müzikle bestelenseydi ne olurdu sanki :(" dediğim şu çalıyor kafamda: https://www.youtube.com/watch?v=u66ixhdbxei

    "ah benim şu benim bağrı yanık kalbim, bir türlü gün yüzü göremedi." tarzı arabesk söylemlerden ergenlik sonrası tiksinsem de göremedi cidden, doğruya doğru. bir aydan kısa sürede dünya üzerindeki 42 yılını pek de o kadar zaman geçmiş gibi hissetmese de tamamlarken beyin bir yerlerde "gönder gelsin hayat" diyor tabii.

    lütfen, lütfen sıradaki olay uzaylı istilası olsun, "656840055635 ışık yılı sonra da olsa gelicez ve ebenizi zkice." tarzı bir mesaj alınmasına razıyım. bari jenerasyon olarak zirvede kapatırız.

    inanmadığım tanrı için eller havaya, "yolla, düşene de bir sen vur ya, ne de olsa sabır taşıyım ya ben" :))) aka gönder gelsin, serbest çağrışım (sakın kafamda çalma seni hiç kaldıramam) at gitsin
hesabın var mı? giriş yap