• aka rasta rules,son işleriyle ilgili gözlemim;

    çöpteki sanat... saat 00.00 olduğunda,15 dakikadır caddebostan migros yakınlarındaki çöplere kitlenmiş -benim gördüğüm 5-6 kişi vardı,hatta bir kız "sizde mi çöpe geldiniz" diye sordu,yarım yamalak başımı sallama suretiyle güya onayladım orada olma sebebimi,çaktırmicam ya "her şeyin ve sanatın da satılık,parayla sahip olunan birşey olmaması gerektiği cabasındaki sanatçının bu "performans" denebilecek sanatının peşine düştüğümü,,herkes bir yerlere konuşlanmıştı,bi ara kendimi gizli bir görev için görevlendirilmişi gibi bile hissettim,kafam çalışıyordu bi yandan -merdivenlerin başında mı durmalıydım,ön tarafa mı yürümeliydim... en iyisi kendimi ortalamalıyım dedim....hava soğuk,etraf yalancı bir sessizliğe boğulmuştu ki bir araca doğru taşınan dikdörtgen tuvali görüp - hassiktir dedim içimden,sanki bir oyunu kaybetmişcesine hırslandım,aksi gibi parayı veren düdüğü de çalamıyor diye geçti bi an aklımdan,eseri bulan arkadaş etraftakilerden özür diliyordu,diğer kız nerelerden geldiğini açıklama çabasındaydı,bir diğer arkadaş "ağacın orada bekleyen bendim" dedi,hayırlı olsun falan dedik,,,bu insanın kontrolü dışında bir olay,performans,oyun...ben bulamadım,parayla da alınmıyor,hırsımla kaldım,ulan para varlığında yokluğunda hurs yaptırıyor insana dedim,uzaklaşırken devamı olacak dedi sanatçı,sevindik,bi şakalar,gülüşmeler falan ortam yumuşadı..bu benim kaçırdığım eser bu oluşumun 5. etabı,daha varmış,takip edin
  • şimdiye kadar yaptığı her şeyin özeti diyebileceğimiz paylaşımı 06 şubat gecesi gerçekleşmiş sanatçı.
    tablo, çok güzel birine gitti..

    sanatın ve sanat eserlerinin fiyatlandırılmasına ve daha bir çok şeye karşı insan.

    resimlerini yapıyor ve sonra anında çöpe atıyor. ve nereye attığını da ınstagram ve twitter hesabından söylüyor. bunu niye yaptığını ise şöyle ifade etmiş:
    “sergim şehrin çeşitli semtlerinin çöplerine işlerimi bırakarak başlayacak ve isteyen çöpün önünden istediği işi alıp götürebilecek.
    neden çöp? üzerinde bulunduğumuz dünyada milyonlarca yıldır yaşıyoruz ve geldiğimiz noktada her şey satılık. yeterince para öderseniz her şeyi alabilirsiniz. para vermeden alabileceğiniz şeyler ise sokağınızdaki çöp tenekesinin içerisinde. sanatın değeri, uğruna ödenen para ile ölçülüyor ve sanat gitgide insandan kopuyor. uğruna para ödensin diye yapılıyor resimler, bilet satılsın diye oynanıyor oyunlar, çekiliyor filmler.
    ben resimlerimi neden mi çöpe atıyorum? çünkü onlar satılık değil. onlara para verip evinizin duvarına süs yapamazsınız. ya da girişi paralı bir sergiye, belirli bir kesimin görmesi için asamazsınız…
    çöpten farksızlar, çünkü onlar için hiç para ödenmedi.” *

    o kimki diye sorarsak ;

    kim? efe ışıldaksoy

    ne? 5 te 5 neoçilekeş

    ne yapar? video, grafik, live visual,animasyon, fotoğraf

    nerede? istanbul’a hem çok yakın hem çok uzak uskumruköy’de

    nasıl? her gün

    efe ışıldaksoy kim ki? şimdilerde 10.yılını kutlayan rastarules onun neyi olur?

    istanbul 1975. görsel iletişim ve grafik tasarım okudum.

    kökten grafikerim ama 1999 yılında başlayan video merakım önceleri ceşitli sanatçılara sahnede canlı görsel yapma fırsatı sundu. böylece irili ufaklı partiler ve festivallerin çoğunda, çok zevk aldığım bu işi yapma imkanı buldum. ülkedeki diğer görsel sanatlar kadar burnunu sokanın – karışanın olmadığı bir dal live visual. karışmak isteyen neye karışacağını bilmiyor ve hiç karışamıyor. aslında piyasa işlerinin bir tanesine bile koyamayacağınız ama sizi ifade eden tüm videoları gösterme ve uygulama imkanı buluyorsunuz.

    bu yüzden de en mutlu anlarım genelde live visual yaparken oluyor. şu anda istanbul calling adlı etnik – elektronik müzik yapan grubun daimi üyesiyim. avrupanın ceşitli yerlerinde konser ve festivallere gidiyoruz. bunun dışında bugüne kadar 3 tanesi mtv türkiye ile ortak proje olmak üzere toplam 21 müzik videosu çektim. yurtdışı projelerim de oldu. kanadalı dj sultan için yaptığım bir stop-motion klip var. son dönemde daha kurumsal bir yapıda, unicredit bank ve yapı kredi bankası için çektiğim budapeşte ve istanbul’da geçen bir kısa film var.

    radar live festivali’nde yaptığım ilk “aids’’ temalı enstalasyon, taksim metrosunda “farka saygı’’ ile devam etti. uzun vadeli ve gelişen bir yapıda enstalasyonlarımı devam ettirmek istiyorum. üçüncü üzerinde çalışmak için kolları sıvadım. ismi “war child’’ olacak.

    rastarules ise, benim aslında kurumsal alandaki şirket ismim ve aynı zamanda nickname’ im.

    kaç kişiden oluşur rastarules? reklam ajanslarından ayıran fark nedir? neler yapar, kimlerle çalışır?

    rastarules aslında 1 kişi. freelance calışan bir network’üm var ve gelen işin yapısına göre kadro oluşturup proje yapıyoruz. bu proje animasyon filmi de olabiliyor, internet sayfası da. çok yönlu bir yapıda kurumsal ve bireysel hizmet veriyoruz.

    en çok hangi konuda yaratıcılığını konuşturmayı sever?
    ayrım yok…

    ilham aldığı yaratıcı birey ya da kaynaklar hangileri?
    rasta ve mabbas (köpeklerim)

    bu sıralar videoslap adlı bir web projesine başladınız. nedir son durum?

    herşey yolunda! www.videoslap.com

    türkiye’de gerçekleştirmeyi umduğu bir proje hayali var mıdır?

    yaklaşık 6 senedir üzerinde çalıştığım bir animasyon dizi film projem var. detaylarına giremem.
    bu projeyi en kısa zamanda hayata geçirmek hayalim!

    www.rastarules.com
    http://efe.deviantart.com/
  • kafalarhepkarisik.com'un fikir babası adam.
  • kendisini youtube cep hikayeleri no:94 olarak rastgele tanıdığım kişi.
    bir anda ufkum 2 katına çıkardı. efsanevi bir kafa yapısı var, sanatını bilmem ama arkasındaki fikir harika.
    aydınlanmak isteyenler için video
  • hikayesi ve bakış açısı ilham vermiştir ...
  • adam gibi adamdır. hayvan dostudur. antalya kaş’a yaşar. çizer, boyar
hesabın var mı? giriş yap