• var olan bir gerceklik. cahil cesareti teriminin dogrulugunu kanitlayan bir durum. hos cahil cesareti pek hos olmasa da, dusunmeden alinan bircok karari bunyesinde barindirsa da cogu zaman kimileri tarafindan takdir edilebilen bir durum. bu cesareti kimi zaman takdir etmiyorum desem yalan soylemis olurum acikcasi. bunu da ilistireyim buraya...

    egitim seviyesi dusuk olmasina ragmen bircok insanin girisimcilik, is kurma ve ticaret yapma yetileri, kisaca hayata daha korkusuzca yaklasma yetileri, egitim seviyesi yuksek olan insana nazaran cok ama cok fazla ulkede. korkak degiller ve korkaklasmiyorlar. bilakis bircogu daha da cesaretleniyor gunden gune. bir isten baska bir ise hic dusunmeden gecebiliyorlar, islerini birakabiliyorlar ve onlerindeki diger maclara bakabiliyorlar kolayca. ancak egitim seviyesi arttikca birak ticaret yapmayi ve is kurmayi bircok insan sahip oldugu isi kaybetme riskini bile goze alamayabiliyor. cok fazla sorguluyor belkide "ben issiz kalirsam ne yapabilirim" diye. sorgulamasinda da hakli acikcasi malesef ulke gercekliginden biri de egitim seviyesi arttikca issizligin de artmasi. bu baglamda is kurma ve ticaret yapma gibi olgulari bir kenara birakip, sahip oldugu isi elinde tutmaya caliyor, bir devlet dairesinde memur olabilmeyi hayatinin en onemli olgusu olarak gorebiliyor ve hayata dair oynadiklari maci 1-0 olsun benim olsun anlayisiyla idame ettirmeye calisiyor....

    is kurma, ticaret yapma ve girisimcilik ruhu ozellikle egitim seviyesi arttikca azalan bazi olgular bircok egitimli insan icin. universite egitimi almis, master ve/veya doktora yapmis kac insan gorebilirsiniz ki cevrenizde, sifirdan isini kurmus, ticaretini yapiyor ve catir catir para kazaniyor korkusuzca. benim tanidigim yok acikcasi boyle biri cevremde. kimilerinin varsa bile eminim ki 1 elin parmagini gecmiyordur bu kisi sayisi...

    (bkz: özgüven sahibi eğitimsiz insan)
    (bkz: hayata karşı korkaklaşmak)
  • milan kundera'nın çok şahane bir tespiti var;

    ' korkunun kaynağı gelecekte yatar. kim gelecekten kurtulmuşsa, korkacak hiçbir şeyi yoktur. '

    ne eksik ne fazla.
  • lisedeyken denizde o denli düşüncesiz açılırdım ki kara gözümde nokta kadar kalırdı. şimdi ben nasıl cesaret etmişim buna diyorum.

    eğitim seviyem arttıkça da bu açılma oranım azaldı. ha gayret diyorum kendime, 3-5 seneye sadece güneşlenmeye gideceğim inşallah.
  • kesinlikle doğru önerme.yıllar önceki bilgisizliğimle aşırı mutlu,özgüvenli ve cesurken şimdi düşününce o ben miydim filan oluyor insan
    bazen insan cahil kalmak istiyor en azından kafan rahat huzurlusun.
  • eğitim, diğer verdiklerinin yanında insana eylemlerinin sonuçlarını değerlendirebilme yetisi ve sistemin içinde olup biteni "dışarıdan" görebilme kabiliyeti de kazandıran bir süreç.
    eğitim seviyesi arttıkça standart bir korkma durumu hasıl olmaz insanda, lakin eylemin sonucuna odaklı bir yaklaşıma doğru yönelim hep olur.

    cesaret, ekseriyetle korkaklığın zıddı olarak algılanır. bu pratikte doğrudur. fakat cesaret olgusu uygulamaya geldiğinde bazı kavramlarla karıştırılabiliyor.

    hemen örnekleyelim.
    x yerinde açılmış x bir işletme var ve çok iyi iş yapıyor. ve "a" ile "b" arkadaş konuşuyorlar;
    a- adamı görüyor musun açtı işletmeyi götürdü parayı. üstelik hiç anlamıyordu bu işten. cesaret lazım böyle yapabilmek için.
    b- cesaretle ne alakası var durumun? adam girişimde bulundu, denedi ve oldu. bu cesaret mi?
    a- cesaret tabii. sen ben cesaret edemediğimiz için yapamıyoruz böyle girişimler. üstelik adamdan eğitim seviyemiz de yukarıda. cahil cesareti işte bu.

    işte tam bu noktada sistemin gözleri kör ettiği bir nokta var. şans! evet adam cesaret etti, girişimde bulundu ve başardı. peki ya onun gibi "şansını" deneyip başaramayanlara ne oldu? onları gören duyan var mı? bu tip bir cesaretle işe girip başarılı olmak, piyango tutturmak gibi bir şeydir. tv kanalları yılbaşı biletinin talihlisiyle röportaja yarışırlar ama amorti bile çıkmayan biletin sahibini düşünen bile olmaz o an.

    sistem, başarılı olanları/görünenleri toplumun gözüne sokmakla mükellef. ki sen de başarılı olmaya çalışırken sistemin ufak köleciklerinden biri oluver. başarılı olursan reklam olursun, olmazsan köleliğe devam. az evvelki lokal örneğin haricinde, acunvari yarışmalarda kazandığı halde/kaybedenleri, ali ağaoğlu gibi über başarılı`: !!` kişiliklerin medya tarafından pohpohlanmalarını, futbolda "yıldız" oyuncuların üzerinden dönen başarı hikayelerini hatırla ve kendine gel!!

    eğitim seviyesi insanları korkaklaştırmaz, aksine temkinli olarak hareket edebilme şansı tanır. ki korku duygusu, insanlığın varolduğu günden beri hayatta kalmasını, tehlikelerden korunabilmesini sağlayan en önemli duygudur.

    doğadan örneklersek; öküzün kendini koruması için boynuzları vardır, mürekkep balığının boyası... tavşan güçlü bacakları sayesinde hızıyla korur kendini, kuşlar ise kanatlarıyla tehlikelerden uzak durabilirler. peki ya insan? insan kendisini aklıyla savunur, onunla savaşır, onunla korur. akıl da eğitimle birlikte gelişir.

    ve silahı güçlü olan hiçbir savaştan korkmaz. yeter ki neyle savaştığının farkında olabilsin.
  • ınsan bilmediğinden korkarmış. cahil kimseler bilmediklerinin miktarından bi-haber olduklarından, ilerisini göremedikleri ve umursamadıklarından doğal olarak ortada korkacak bir durumları da olmuyor.

    (bkz: ignorance is bliss)
  • korkaklaşması değil; insanca davranmanın verdiği ağır sorumluluğunun bilincindendir.
  • kendine kattığın değer arttıkça, o değeri koruyup sonraki nesle aktarma, hayatta kalma içgüdüsüdür. korkaklaşmak değildir.
  • frontal lob, beynin insanı insan yapan kısmıdır. ne kadar çok kullanırsanız, o kadar gelişir. eğitim ve sanat gibi aktiviteler, frontal lobun gelişmesine büyük katkı sağlar.
    frontal lob, ihtiyat ve düşünceli olmak gibi, korkaklıkla eşdeğer tutulan özelliklere sahip olmanızı sağlar.

    kullanılmadığı takdirde de küçülür ve gücünü kaybeder. bu durumda da devreye sürüngen atalarımızdan devraldığımız amigdala girer. amigdalayı daha fazla kullanmak sizi sürüngeninkilere benzer ihtiyaçlara yöneltir. artık karnınızı doyurmak, rakipleri yok etmek, ve üremek gibi en ilkel içgüdüler tarafından yönlendirilirsiniz. yani giderek komodo ejderlerine benzersiniz.
  • dünyanın bütün beyaz yakalıları birleşin. kaybedecek neyiniz var ki? ipotekli ev, borcu bitmemiş araba, düşük maaş, başkalarının hayatına özenen sevgiliden başka.

    tek soru sor kendine ve yanıtın evetse korkmaya devam et ömrünce;

    bu muydu istediğin hayat, mutlu musun?
hesabın var mı? giriş yap