• miniğim yeni evime çiçek alacakmış, baktıkça beni hatırlarsın dedi, tavsiyesi olan varsa çiçek bakımı konusunda, bi yeşil uzağınızdayım.
  • boş gemiler geçiyor gönlümün kıyısında,
    ruhum yorgun ve bezmiş düşman sayısından.
    ne anlamam lazım bu bakışından
    belli miydi zaten kaçısından...

    loopa aldık yine.
  • uykuya dalmak için sünger bob izlerim. bir ara tsubasaya sarmıştım
  • ben çocukken sarı rehberler vardı, okumayı yeni öğrendiğimden olsa gerek sürekli rehberle haşır neşir olurdum.

    mahallemizde uzaktan bir akrabamız oturuyordu, kadını hiç sevmezdim. o, bize her gelip gittikten sonra annem üzgün olurdu. bu da çocuk aklımla kadını sevmemem için yeterli bir sebepti. kadından intikam almam gerekiyordu...

    sarı rehberde tüm taksilerin numaraları yazıyordu. bir anda taksileri 5'er dakika arayla arayıp kadının adresine çağırmaya başladım (tabii emekçileri mağdur ettiğimin farkına varamayacak bir yaştayım). aile taksicilerle tartışıyor, ben de perdenin arkasından kıkır kıkır gülüyordum. harika bir intikamdı bu...

    ilerleyen günlerde taksileri yeniden aradığımda gelmediklerini fark edince itfaiye, ambulans gibi denemelerim oldu.

    yaptıklarım aklıma geldikçe çocukluğumdan tırsıyorum.
  • kesinlikle ruhum yaşlı.
    bugün annemin liseden bir arkadaşı ile tanıştım. kadın resmen yaşama enerjisi ile doluydu. küçük bir yerde yaşıyor. nerdeyse herkesi tanıyor. hayatın her alanında aktif, hiç evlenmemiş ve özgürce yaşayan birisi... kendini reçel yaparak mutlu ediyor ve ruhunu besliyormuş... bir ara üzüntülerden ve kötü günlerden bahsedildi. insan tökezlediği gibi ayağa kalkmalıymış. bunu da kendini mutlu edecek şeylerle yapmalıymış. arada es vermeliymiş insan...
    konuşulanlardan çıkardığım ise kendimi o kadar çok başarılı olmaya kaptırmışım ki kendimi mutlu edecek ve ruhumu doyuracak şeyleri unutmuşum. her ne yapıyorsam bir süre durmalıyım. sonra yeniden başlamalıyım.
    iyi ki buluşmaya gitmişim. umarım bende bir gün onun gibi olabilirim. deli dolu ve özgür...
  • tonla tanımsız, uygunsuz ve sikindirik entrylere müdahele edilmemesine rağmen, kanser hastasına yardım kampanyası ve sokak kedisine yuva bulma başlıklarını up'ladığım için iki aylık lanetli çaylak yapılmak, yazabileceğim onlarca entryi yutmama sebep oluyor. lanetsiz çaylakken durum hiç böyle değildi, yutmaz kusardım. lanet'in sözcüksel boyuttaki tesiri bile efsunlu. lanet sen ne lanet bir şeysin.
  • benim dalımı kıranın ağacını kökten sökebilecek güce sahip olmama rağmen yapmadım kimilerine göre erdem olabilir ama bana göre enayilik.
  • neden bilmiyorum, bugün 30'larında bir kadının hayatını yaşadım sanki. hissettiklerim seneler sonra olabilecek şeylerdi.

    çok tuhaf.
  • "kendimden nefret ediyorum"

    ne yapsam, ne kadar tövbe etsem yine de boş. dönüp dolaşıp yine aynı hareketi yapıyorum.
  • kulak kıllarımı çakmala kendim üte biliyorum.
hesabın var mı? giriş yap