50 entry daha
  • internette sarki sozleri aramak yerine sarkinin ismini sozlukte aratmaya basladigimda "ulan burasi lyric cenneti" dedirten olay... kac zamandir uyeyim, yeni caktim olayi.
  • hani "bilmemkac dilde seni seviyorum" geyikleri vardir ya, buyrun bu da eksi sozluk icin;
    (not: asya dil support'unuzun olmasi onerilir)

    turkce: ek$i sozluk
    ingilizce: sour dictionary
    almanca: saures wörterbuch
    fransizca: dictionnaire acide
    italyanca: dizionario acido
    ispanyolca: diccionario amargo
    portekizce: dicionário sour

    rusca, cince, korece, japonca ve arapca'yi sozluk maalesef kaldiramadi.

    ancak yine de "abuk olsun da nasil olursa olsun" diyenler icin bu dillerde de support'umuz var. artik siz birseyler bulacaksiniz;

    rusca: Кислый словарь
    cince: 酸字典
    korece: 신 사전
    japonca: 酸っぱい辞書
    arapca: القاموس الحمضيّ

    sirfesini cozene ssg'den iki account bedava, e$e dosta dagitirsiniz.
  • eksi sozluk bir proje degildir, kisisel bir hobidir.

    proje, bir amac guder ve bu amaca yonelik calismalarin butunune denir.
    hobi ise, kendi capinda takilip eglenmek icin yapilan, sosyallesmek icin yapilan birseydir.

    bir proje olarak lanse edilmesi durumunda, icerigi nedeniyle hukuksal bazda problem yaratacagi gibi, hobi olmasi durumunda kisinin kendi capinda ifade ozgurlugunu kullanabildigi, bu sekilde kendi capinda eglendigi ve baskalarini da eglendirdigi bir yer olarak kalacak, bundan da oteye gitmeyecektir.
  • sozluge ilk girdigim zamanlardaki gazim, yerini yavas yavas "sozlukte gecirdigim her dakika bosa mi akiyor, yoksa yararli birseyler yapabiliyor muyum" tarzi bir ikileme birakmaya basladi. kendimi, ruya ve gercegi ayirt edebilmeye basladigim ilk cocukluk gunlerindeki gibi, ogrenmis oldugu yepyeni bir durum karsisinda fallayan bir ruh hali icinde buldum.

    eksi sozluk'te bulundugum sure icerisinde, ozellikle son bir senedir, sozluk icinde gerceklestirmek istedigim en buyuk seylerden birini gerceklestirdim; "en cok efor sarfedenler" denilen istatistige girdigim gunun, herhalde sozluk hayatimdaki en mutlu gunlerden biri oldugunu soylesem yeridir. bu da beni hicbir sekilde rahatsiz etmiyor, cunku biliyorum ki bu noktaya gelmem, %90 alinteri sayesinde olmus, geri kalan birkac ufak tefek "copy-paste" vakasiysa yalnizca birkac sarki sozleri, birkac kisa edebi veya akademik makale ve uc bes chat log'undan oteye gitmemis.

    bunu okuyan bir insan varsa -ki sanmiyorum, "kina yaksaydin" diye icinden gecirebilir, hatta "sozlukculerin aslinda demek istedikleri" gibi bir basliga bunu tasiyip dizi dizi meallerde bulunabilir, gonlunce eglenebilir. onemli olanin, kesinlikle herhangi bir sekilde istatistiklere girme manyakliginda yatmadigini, su ana kadar girdigim butun manali calismalarim ile de gurur duydugumu soylemek istiyorum. oyle ki herhalde beni en mutlu eden seylerden biri, icq'dan hic tanimadigim, sozluk yazari bile olmayan insanlarin gelip "yazilarin cok hosuma gidiyor" veya "hazirladigim projede cok yardimci oldu" tarzi seyler soylemeleri, herhangi bir zirve ortamina gittigimde ise taninip "gecen gun bir entry'ni okudum, cok guldum/eglendim/yeni birsey ogrendim" demeleridir.

    butun bunlari soyledikten sonra, beni ego tatmininde bulunmaya calisan dallamanin biri olarak gorebilirsiniz saniyorum ki. ancak beni ikileme sokan duruma birazcik deyinmem gerekiyor bu noktada, yoksa hakikaten narsizmin doruklarinda gezdigim gibi bir fikre kapilinacak.

    durust olmam gerekir ki, hayatim boyunca sevilen bir insan olmaya alismis bir bireyim. gerek aile icinde olsun, gerekse arkadas cevremde olsun, bana karsi takinilan tavir her zaman hosuma gitmis, kendimi, her ne kadar cok goze carpan yeteneklerim olmasa da, ozel hissettirmeyi basarmistir. her ne kadar yer yer fesat oldugunu kabul ettigim abuk subuk olaylara girismis, arkamdan bir ton kufur isitmissem de, veya yanlis anlasilip onyargi ile yaklasilmis, haketmedigim bir damgayi sirtimda tasimis olsam da, hicbir zaman insanlarlan kirgin dargin kalmayi sevmemis, mutlaka bir sekilde barisma yoluna gitmeyi denemisimdir.

    eksi sozluk'te de her zaman bu boyle oldu. bircok arkadas edindigim bu ortamda, zaten daha onceden tanidigim ve her zaman en yakin arkadaslarimdan birkaci olmus insanlar haricinde, muthis dostluklar edindigimi hissetmis, en azindan bana saygi duyuldugu hissine kapilmisimdir.

    ancak hic aliskin olmadigim birseyi de bana, biraz canimi yakarak da olsa ogretmistir eksi sozluk; bu sanrinin gercek olmadigini. kimseye kirgin olmadigimi belirtmem gerekse de, megersem ne kadar saf bir yapiya sahip oldugumu, ne kadar kolay insanlara kanabildigimi, butun emeklerime ragmen yeri geldiginde, ortada pek de buyuk bir olay olmasa dahi agir dille asagilanabildigimi, dalga gecilebildigimi gordum. mumkun oldugunca gerizekali olarak adlandirilan tavirlardan uzak durmaya calismissam da, mumkun oldugunca yeni arkadasliklar edinmeye calismis, fikrimi savunmaya calismis, en azindan samimiyet kurmaya calismis olsam da, yeri geldiginde size tamamiylen bir moronmussunuz gibi davranildigina sahit oldum, yasadim.

    bana cok uzucu gelen, ve halen daha gelmekte olan, sebebini bile anlayamadigim bu olaylar nedeniyle, zaten icimden uzun suredir yazmak istedigim bu entry'i herhalde simdiki ruh halimle girmenin daha uygun oldugunu gordum. dedim ya, sebebini bile anlamiyorum; ne kadar saf oldugum konusunda bir fikir verebiliyorm mu bu insanlara? belki gercekten de cok buyuk bir hata yaptim, ancak ne oldugunu bir turlu kestiremiyorum.

    madem bana karsi, verdigim onca emekten sonra (gerek girilen entryler, gerekse insan iliskilerindeki uslup bazinda olsun) halen daha bir moronmusum gibi davranilabiliyorsa, onca cabaya ragmen halen daha kirgin kalinabiliyorsa, bundan daha fazla emek harcamanin maksadi nedir? populerite kazanmak mi? yoksa denildigi gibi "olumsuz" olmak mi?

    belki bu da sizlere cok saf bir gorus gibi gelecek, ancak eger halen daha eksi sozluk'te zaman harcayabiliyorsam, bunu birkac sebepten dolayi yapabiliyorum:

    amerika'da yasiyorum ve eksi sozluk'te yazar oldugum donemin yaklasik %80'inde de bu ulkede yasadim. muhtemelen de birkac sene daha burada kalacagim. her dilde oldugu gibi, anadil bile olsa, kullanilmayan bir dil uzerinde hakimiyet yavas yavas yok olur. sozluk'te girdigim her entry ile en azindan turkce yeteneklerimi siniyor, dogru duzgun cumleler kurabilmeye gayret gosteriyorum. iste bu yuzden burasi bana bir antrenman sahasi gibi geliyor.

    bir diger sebepse, daha once de belirttigim, yazdiklarimi hakikaten gerek duygusal bazda, gerekse bilgisel bazda kullanmis insanlarin bana olan yaklasimidir. bir kimsenin icq'dan gelip bana tesekkur etmesi, beni inanilmaz mutlu ediyor. insanlara yardimci olmayi seven biriyim, ki bu da saniyorum safligimdan kaynaklaniyor. bir ukteyi bile olabildigince manali ve uzun doldurmaya calisiyor, internette veya herhangi bir kitapta karsima cikan bir yaziyi, en onemli noktalarini alarak bu ortama tasimak, eksi sozluk'te bulunmamin en onemli sebepleri arasina giriyor. en azindan erisilemeyen birtakim kaynaklari var etme cabamdan oturu takdir ediliyorum, bu da beni fevkalade eglendiriyor.

    eglence dedim de, bunun hakkinda da uc bes sey soylemeden olmaz. vaktinde eksi sozluk'te cok egleniyordum, ancak artik eskisi gibi entry okuyup gulmekten ziyade, beni yalnizca tesekkurler eglendiriyor. esprituel bir insan olmadigimi, surekli inanilmaz ilginc yazilar yazip insanlari kahkahaya bogmadigimi cok iyi biliyorum. bu yuzdendir ki yeri geldiginde "fazla ciddi" bir insan olarak goruluyorum. ilk baslarda bu beni pek bir rahatsiz etse de, yavas yavas yazdigim yazilari da yogunlukla bilgi icerikli yaparak bu kompleksimi asmaya calistim.

    halen daha icimde "eglenmek mi, bilgi mi?" gibi bir soru var. surekli kendi kendisini soran, loopa takilmis igrenc bir soru. ben eglendiremiyorum, bunu da kabul ediyorum. kendi eglencem ise, tamamiylen bilgi icerikli entry girmeye yonelik oluyor. ben boyle egleniyorum ve bunun da farkindayim. iyi de, nicin bu soru halen daha tekerrur ediyor? bu konuda belli bir kompleks sahibi oldugumdan sanirim; bos islerlen ugrasan bir insan olmayi istemiyor, ancak yaptigim islerin de kendimce bos isler olmadigina kanaat getirebiliyorum. baska insanlar tarafindansa bos islerle ugrasan biri olarak gorulmek beni olesiye urkutuyor. kompleks yaptim dedim ya.

    peki vaktimi bosa mi harciyorum? eksi sozluk'te gecirdigim her vakit, badilerimden kimin bagli olup kimin olmadigini gozluyorum. "onlar baska islerlen ugrasiyorlar, dunyevi islerlen, gercek seylerlen ugrasiyorlar, peki benim burada hala isim nedir?" diye de sormadan edemiyorum artik. yine de bilgi girmekten inanilmaz haz aliyor, yavas yavas "cok ciddi" olan imajimi da ustlenmeye basliyorum sanirim.

    eksi sozluk'e ve burada tanistigim insanlara, bana birtakim gercekleri yavas yavas gosterebilmeye basladiklarindan, yasadigim hayatin aslinda o kadar da toz pembe olmadigini kavramami sagladiklarindan tesekkur ediyorum. hepsinden ote, en azindan bos bir insan olmadigimi ve halen daha yeri geldiginde pembe gozluklerimin ardindan beni mutlu eden, yazdiklarima bir tesekkur ile karsilik veren bircok insana da binlerce tesekkuru borc biliyorum. bunlari sagladiklari icinse eksi sozluk'e tekrardan bir tesekkur daha ediyor, artik tesekkur edecek dunya uzerinde baska bir insan kalmadigindan dolayi ve tukendigimden dolayi burada bitiriyorum.
  • burasi icin hep "toplumun gercek yuzu" dedik, durduk. bildigim tek birsey var ki, bu da eksi sozluk'deki insanlarin da %70'inin ya cok saf, cok naif, hicbir sey okumadan, anlamaya calismadan veya tecrube etmeden fikir uretmeye cok merakli kimseler olduklarini ve inanilmaz derecede saf fikirlerini aptalca bir cesaret ile savunduklaridir.

    eksi sozluk, tipki gercek dunya gibi herseyi cok iyi bildigini sanan ancak bir bok bilmeyen insanlarlan doludur.

    eksi sozluk, tipki gercek dunya gibi belli bir kariyer sahibi dahi olamamis, her zaman ezik kalmis ve hayat felsefesi "eheh, ahah"dan ibaret olan bunyelerin, ansizin ciddiyete burunup "ben cok ciddi ve mantikli bir yorum yapiyorum, hmm" dedikleri bir ortamdir.

    bu yorumlarim size beni fazla mi "kendini begenmis ve ukala" gosteriyor? varsin gostersin. ben hem sizi, hem kendimi biliyorum. kusura bakmayin.
  • sey gibi, shoutwire filan gibi bir yer olmustur. ya da ne bileyim, break.com veya torrentspy.com gibi bir yer olmustur. alaka nerede mi?

    simdi, bu bahsini ettigim sitelerin, ve benzeri sitelerin hepsinde bir "comments" tarzi bolum bulunur. ne bileyim shoutwire'da bir haber vardir, hemen altina da yorumlar bolumu mevcuttur ve kayitli kullanicilar buraya, girilen haberlen ilgili yorum yazabilirler. torrentspy'da da ayni sekilde, girilen bir torrent'in altina onun hakkinda yorumlar yazilabilir. ornekler cogaltilabilir. ozellikle de cok meshur ve her gun onlarca ziyaretci alan bloglarda da mevcuttur bu durum.

    ama durum, bu tarz sitelerde soyledir:

    - shoutwire: yorum olarak denyonun biri "this sucks" yazar. ardindan bir baskasi ona yanit olarak "you suck bitch" yazar. ardindan ona da yanit olarak "stfu, u both sux!!!111" yazar. ondan sonra biri ciddi bir yorum yazsa da, ardindan hemen bir baskasi yine hakaretlerle dolu, igrenc birseyler yazar.
    - break.com: cok komik bir video vardir. hemen biri cikar "it's fake" der. ardindan bir baskasi cikar "it's fake" der. bir baskasi cikar "u'r retarded" filan yazar. sonra bir baskasi spam'e baslar, "it's fake, it's fake, it's fake, it's fake, it's fake" diye.
    - torrentspy: biri bir torrent tracker'ini yuklemistir sitenin veritabanina. birinci yorumcu videonun kalitesini sorar. ikincisi cok kotu kalite der. ucuncusu "u fucking noob" ile baslayan birsey soyler. dorduncu sahis "begenmiyorsan siktir git" tarzi bir karsilikla yanit verir. ve bu boyle devam eder.

    genellikle de uzucu bir olay yazilmissa, veya hakikaten ayip, terbiyesizce bir davranis hakkinda bir haber gecilmisse (shoutwire mesela), aradan mutlaka birkac tane "ahah ben bu tur uzucu seylere gulerek kendimin ne kadar da gaddar ruhlu ve cool oldugumu millete gosteriyorum, ben superim ve benden iyisi yok" takilan amele cikar ve "lmao, owned" yazar. mesela, biri yolda yururken kafasina tugla dusmustur, olmustur ve yaninda da 5 yasindaki cocugu bunu izlemistir, gozleriyle gormustur ebeveyninin olumunu. bu haber, "garip bir olum" gibi bir baslikla bir blog tarzi siteye konulur. arada "yazik" filan gibi yorumlar gorulse de, cogu insan umursamazca "oh iyi ki gebermis" diyecek kadar pisliklesirler.

    eksi sozluk boyle bir yer olmustur.
  • yakinda real id'ye gececekmis, trolller temizlenecekmis.
  • 1 gram ruhu kalmıştı, onu da kaybetmiştir. artık kendisi yeni bir oluşumdur.
12178 entry daha
hesabın var mı? giriş yap