en güzel şiir
-
şu an ki ruh halime göre budur:
ben sana hep üşüyordum,
çünkü kıştım.
nakıştım, bakıştım.
inkar etmiyorum da bunu,
seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
ve lütfen inkar etme;
sana en çok ben yakıştım.
özdemir asaf -
attila ilhan’ın çok bilinen bu şiirinin en güzel şiir olduğunu düşünüyorum:
ayrılık sevdaya dahil
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız -
sanmasınlar inanmıyorum
elbet inanıyorum tanrıya
herkesin kendi tanrısı var
sen ölünce ölüyor o da.
cemal süreya -
seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey…
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum…
nazım hikmet ran -
tam üç ay hasta yattım,
kendimi bilmeden
ve şehrin sokaklarını,
tavlada dübeş kapısını unuttum.
sevdiğim kızın yüzünü.
şimdi ne güzel, yeni baştan
yürümeye ve sevmeye başlamak!
melih cevdet anday -
(bkz: arif nihat asya) (bkz: sen)
"koku, tad, sıcak... sende her aradığım vardı:
seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı." -
yokluğun, cehennemin öbür adıdır.
üşüyorum, kapama gözlerini.. -
şiirin de en guzelini umut sarıkaya yazmış yine.
#4053202 -
şüphesiz
(bkz: ahmet arif) den gelir
maviye
maviye çalar gözlerin,
yangın mavisine
rüzgarda asi,
körsem,
senden gayrısına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim,
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlık...
itten aç,
yılandan çıplak,
vurgun ve bela
gelip durmuşsam kapına
var mı ki doymazlığım?
ille de ille
sevmelerim,
sevmelerim gibisi?
oturmuş yazıcılar
fermanım yazar
n'olur gel,
ay karanlık...
dört yanım puşt zulası,
dost yüzlü,
dost gülücüklü
cıgaramdan yanar.
alnım öperler,
suskun, hayın, çıyansı.
dört yanım puşt zulası,
dönerim dönerim çıkmaz.
en leylim gecede ölesim tutmuş,
etme gel,
ay karanlık...
bu da farklı bi yorumu
http://www.youtube.com/watch?v=fyb3vmmrnho -
durgun denizde bir fırtına çıkarıyorum bazen
hayat teknesinde aciz bir yolcu olduğumu unutmuşçasına,
boğuşuyorum, kendimle ve yine kendimle
doğa acımasız, yol uzun, fener de yok, yol gösterende;
yine umutsuzluk kaplıyor gökyüzünü, bulut değil bu,
sanki insanlığın tüm hüzünleri içime sığmış gibi;
ardından güneş açmış ruhumun derinliklerinde
sonra yine bir bulut kaplıyor aydınlığı, aşk bu,
ardından sıyrılıyorum, karanlığı yırtarcasına,
sol yanım kanıyor, sanki yırtılan oymuşçasına,
asılıyorum var gücümle küreğe
liman yok, fırtına çok, deniz dalgalı, gücüm yok
deniz kadar dalgalıyken ruhumun halleri
ve gelgitler kaplamışken ruhumun her yerini,
nereye sığınır, umudu sığdıramadığım bu çapsız beden
hayat zor, çare de yok, halimde
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap