• geçen gün ben böyle diyince bi arkadaş da bana: sen malsın, salaksın, beyinsizsin, özgüven yoksunusun, üretemezsin haa bi de bu memleketin sırtında yüksün dedi. ben de ona "ulan at yarrağının kurma kolu, patrona tonlarca para kazandırırken üç kuruşa talim etmenin ve kanı beş para etmeyeceği halde kendi karakterimden ödün vererek o'nun gönlünü hoş etmeye çalışırken mide ağrıları çekip başımı yastığa her koyduğumda atadan dededen zengin olmadığım için "acaba yarın bi işim olacak mı?" diye kara kara düşünmenin 'kariyer yapmak' olarak adlandırıldığı bir memlekette haftasonları da dahil olmak üzere ücretsiz mesai yapmama rağmen yine de takdir edilmezken, bunlarla beraber adına özel sektör denen emek ve beyin sömürüsü düzeninde işleyen sistemin çarklarında kendimi bedenen ve ruhen yıpratmaktansa ömrümü üç kuruş da olsa garanti paraya ipotek etmeye ve bu söylediklerine razıyım dostum, çünkü ben özel sektör denen o boku bi kere yedim tadını da beğenmedim; sana afiyet olsun canım benim dedim. olay kapandı.
  • çalışmak için yaşamak yerine yaşamak için çalışmayı tercih eden(arasını bulmak lazım aslında), materyalist olmayan, evinde plazma tv olmasa da yaşayabilecek, hayatını maddiyat anlamında mütevazi geçirmeyi bu uğurda kabullenmiş insanın dile getirdiği söz.
  • devletin her gün bize çatır çutur dayadığı düşünülürse mantıklı bir cümle.

    (bkz: i don't need sex the government fucks me everyday)
  • kamu kuruluşlarının yan gelip yatma yeri olduğu herkesçe bilindiğine göre ,kimileri için cazip bir fikirdir.burada asıl olay insanların küçük hedeflerin peşinde olması ya da az parayla yetinmesi değil bence.asıl olay kamu kuruluşlarında işlerin böyle çalışmadan yürümesine birilerinin göz yumması.

    sırtını devlete dayayan memurlara bu özgüveni kimler veriyor anlamıyorum. işiniz düştüğünde sanki angarya bir şey yaptırıyormuşsunuz gibi davranıyorlar. özel sektör taraftarı falan değilim. özel sektördeki sömürüyü hepimiz bir şekilde görüyoruz. ama artık memurlar da biraz çalışsalar, kimin parasıyla kime hizmet ettiklerini bilseler fena olmaz.

    not: yazdıklarım işini düzgün yapan, azınlıktaki bir avuç memuru kapsamaz.
  • kalbinde fesatlık olmayanların fikridir.

    sonuçta sırtını dayaman için devleti arkana alman lazım, e devletin işine akıl sır ermez, arkana geçti mi mazallah...
  • çoğu insandan duyduğum söz. fakat anlamıyorum bu insanlar bir avrupa ülkesinde yada yaşam kalitesi yüksek bir ülkede değiller, bunlar aramızda! türkiyemizin insanları bunlar. düşüncelerime göre üç maymunu oynuyor bu insanlar, arkadaş bir televizyonu aç bir git insanlarla etkileşime gir insanlar açlıktan ağlıyor sen memurluk diyosun. ha tabi ki seçimi olabilir insanın, kesinlike bişey demem, diyemem ama kardeşim türkiyedesin türkiyede...

    - abi valla en iyisi memurluk sırtını devlete dayayacaksın.
    + hmm...
    - ne kötülüğü var nerden baksan 1.5 kağıt maaş kim bulmuş 1.5 kağıdı.

    e güzel kardeşim doyur bakayım 1.5 kağıtla bir haneyi... ha ben bekarım ölene kadar da öyle kalacağım diyorsan, orasını bilemem.
  • zengin olmak, dünya'yı ele geçirmek, yat almak falan gibi fantezileriniz yoksa doğru bir önerme...

    (ara: yanılıyor olamaz)
  • hayatı boyunca alacağı maaşı garanti etmiş kişinin verdiği vaat sözü.
    vergi dairelerinde, bankalarda, belediyelerde ne kadar götünü yayan, suratsız ve işi geciktiren ne kadar memur varsa, hepsi kalbimi çok kırıyor.

    gg editi: işini yapmayan memurların ailesinden birilerinin ispiyonu sonucu ettiğim küfürleri geri almış bulunuyorum. hangi vergi dairesinde çalışıyordu sizinki?
  • sevgili cüneyt arkın'ın da filmlerinden bir tanesinde '' mimar ol , sırtını devlete daya '' repliğiyle üzerinden geçtiği saptamadır. yalnız burada farklı olarak memur kavramını özelleştirerek mimarlığın vurgulanmış oluşu dikkat çekmektedir. aynı zamanda o zamanlarda mimarlığın ne kadar saygı gören bir meslek olduğunu az ve öz mimarlar barındırmasından anlayarak bu deyişin günümüzde geçerliliğini tamamen yitirdiğini idrak etmemize sebebiyet vermektedir.
hesabın var mı? giriş yap