• bu adam hakkında bi şehir efsanesi vardır, batur abi anlatırdı her maç. zamanında genç millilerde parker'ı ezip geçiyormuş sürekli. her maç eline veriyormuş tony parker'ın..

    biz de "hadi canım sen de" diyorduk ender'în halini gördükçe. işte ne olduysa eurobasket 2009'da oldu. adamın içine tony parker kaçmış gibi. gözyaşı damlası bile yaptı lan. her attığı üçlüğü sokmasının yanında..

    inşalla bozmaz sübaneke yarebbim inşalla dinimiz amin.
  • yeteneklerini görmemek için kafası önde oynadığını düşündürten guard. bir anda bu kadar üst düzey oynmaya başlaması acaba içine şeytan mı girdi dedirtti bana..
  • bunca yıldır türk basketbolunu yakından takip eder ve ender'i bencil oyun tarzından dolayı eleştirirdim. bu turnuvada ise bambaşka bir ender izliyoruz.. gerçekten çok faydalı oynamakta. hem oynuyor hem de takımını oynatıyor.. helal olsun dediğimiz ve performansının turnuva sonuna kadar devam etmesini umduğuz milli basketçi.
  • sanırım yeteneklerini gokhan gonul ile takas etmiştir
  • bazen bilincli olarak cok agirdan alip 24 saniyenin son saniyelerini top elinde gecirerek atisi kendisi kullaniyor. cok iyi oldugu bir gunde bunu yapmasina, ara ara yapmasina bir sey demiyorum. yalniz iyi atamadigi bir gunde, israrla tum sureyi yiyip tepeden zorlama atislar denemesinin adi, kesinlikle insiyatif alma degil bencilliktir. iyi atarken bu sure calmalari goze batmiyor, anlasilmayabiliyor, son ispanya macinda cok yuzdesiz oynadi ondan simdi yaziyorum. 26 yasina geldi halen kerem tunceri'nin fransa'da 20 yasindaki olgunluguna erisemedi.
  • bazı bünyeler çok seviyor ender'i. gerekçeleri ise bir sürü avrupa maçında oynamış, ondanmış. hatta ve hatta hakan köseoğlu'ndan daha iyiyimiş çünkü avrupa'da bir sürü maç oynamış. yaaaa....
  • ben küçükken, fundamental çalışmalarında, idmanlarda kullandığımız bir aparat vardı. dripling gözlüğü diye. dripling yaparken topa bakmamayı, sahayı görmeyi öğretmek için tasarlanmış bir araç. işte ender arslan'a da ondan lazım gibi. hızlı, çabuk bir basketbolcu, "fast break"lerde ve tempo yükseldiği zaman bu özellikleriyle iyi maçlar çıkardığı oluyor, kabul, ama set hücumlarında sahayı tam anlamıyla göremediği için, yani saha görüşü dar olduğu için bir oyun kurucunun ilk görevi olan oyun kurma işini yerine getiremeyen bir "guard" ender arslan.
  • topu elinde 10 saniyeden az tuttuğu zaman adam akıllı oynuyor. ne zaman ki kendisini kurtarıcı sanıp topu elinde tutmaya karar veriyor işte o zaman çekilmez.
  • şeytan tüyü mü vardır nedir artık ama ben seviyorum bu adamı. kendiyle barışık olmasından ötürü olabilir. bir gün katıldığı bir spor programında müthiş oynadığı pamesa valencia maçıyla alakalı "ya bi gün işte nasıl olduysa öyle tutturduk iyi oynadık yabancı takımdan da seyretmiş beğenmişler" diyebilmiş bir basketçimizdir sonuçta.
    bir de söylemeden geçemiycem son hücumları hayatımda gördüğüm en iyi oynayan oyun kurucudur.
    bir önceki cümle tamamen kinaye tabi, son hücumlarda topu bana versen daha iyi oynarım, o derece. olayın aslı şudur ki başabaş giden bir ilk yarının son 20 saniyesinde topu eline alan bir ender ilk 15 saniye top sektirdikten sonra perdeden içeriye dalarak meşhur gözyaşı damlasını sallar, top da 10'da 9 çemberden seker zaten.
    yine de iyi çocuktur beyav.
  • işinde bir yerlere gelmiş, belli şeyleri iyi yapabilen, kendini emsallerinden ayıran yeteneklere sahip niceleri gibi, her konuda söz sahibi ve kompedan ekşi sözlük camiasına tabii ki beğendirememiştir kendisini.
hesabın var mı? giriş yap