cüneyt arkın

• birkaç cümle yazmak istediğim güzel insan.
  kendisiyle bir şekilde (sanırım o zamanlar orta-2 idi) çalıştığım iş yerinde karşılaşma şerefine nail oldum. gece markette çalıştığım için gündüz uyurdum yaz tatillerinde. birgün dediler ki cüneyt arkın geldi seni görmek istiyor. olayı da anlamadım çocuğum. koştur koştur gittim. bir baktım orada oturuyor. çalışan personel sarmış etrafını. sanırım uyuşuturucu ve alkolle ilgili bir sempozyuma gidiyormuş ve yemek için uğramış. çağırdı beni yanına. tanıştık. birisi espiri olsun diye rüyanda cüneyt arkin'i mi görüyordun dedi kendisi cevapladı. "genç adam o neler neler görüyordur" diye. kaç film çektiğini sordum (o an aklımdan o geçti sanırım) sanatçı sırrı ben de kalsın dedi. belki bilmiyordu belki de söylemek istemedi bilemem.
  sonra fotoğraf için ayağa kalktı. beraber fotoğraf çektirdik. bir şeyi net söyleyeyim. kapı gibi adam. hatta gibisi fazla. bir kapıdan geçerken silme geçer ve omuzları teğet geçer. nasıl yapılı? o zaman yaşlıydı ama yine de güçlü görünüyordu. kendisinde en ufak bir ukalalık veya hava yoktu. çocukla çocuk büyükle büyük olabilen birisiydi.
  birkaç kelam da sanatçılığı ile ilgili olsun. kendisi eğer bu topraklarda değil amerika'da doğsaydı dünya tarihine geçerdi ve ağzımız açık onu izliyor olurduk. belki rambo olurdu belki terminator. belki baba filminde michael olurdu. ihtimal tabi ki ama muhakkak bir jön olurdu. benim için jön kavramı budur.
  çektiği filmlerde verdiği emekler insanı hayran bırakır. aynı gün hem arap şeyhiyle savaşan prens hem bizans'la savaşan bir türk yiğidi olur. ama bir sahnede at siyah diğerinde beyazdır. ama at tektir ve para yoktur. beyaz olan at ilk sahnede oynatilir sonra at siyaha boyatilir. siyah at ile cüneyt arkın dereyi geçerken atın boyası akar. tüm sahne yeniden çekilir.
  bir bizans sahnesinde cüneyt arkin'in kafasını zehirli akrep dolu kovaya sokarlar. çocukken hep merak etmiştim o zehirli akrepler nasıl yüzünde gezinir diye. meğer hamamboceklerinin kuyruğuna akrep kuyruğunu yapistirmislar. vallahi bravo.
  bu arada burada bir entryde görmüştüm. kendisini zamanında seks filminde oynatmak için ugrasmislar ama reddetmiş. bir sahnede ayağı kırılınca çok zor durumlara düşmüş maddi olarak. seks sineması için ısrar artmış. hatta ayağı kırık olduğu için "sen yataktan çıkma biz kadını yatağa sokariz" teklifi bile gelmiş ama reddetmiş kendisi. o dönem oynayan veya maddi sebeplerle oynamak zorunda olan oyunculara birşey demem mümkün değil. hakkım da değil. ama oynamamak için direnen kişiye de saygı duymak hakkım olsun.
  bir de belgeselde dekgelmisti. detayını tam hatırlamıyorum yanlış olursa affola. tarık akan sinema sektöründeki ağalarla kapışınca kimse ona film teklif etmediği gibi, filmlerinde de oynamamış ve büyük bir yaptırımla karşılaşmıştır. birgün bir yapımcı tarık akan'a filmde oynayabileceği ve bir kişinin onunla oynamayı kabul ettiğini söyler. herşeye rağmen tarık akan ile oynamayı kabul eden ve ambargoyu delen kişi cüneyt arkin'dir. böylece maden filmini çekerler.
  o veya bu şekilde. türk sinemasında varolduğu için çok mutluyum. oğlu da bu sektöre basladi.genelde önyargılı olsam da böyle durumlarda dag-2 ve börü de kendisine hayran kaldım. her baktığımda da cüneyt arkin'i görmek ayrı bir keyif kendisinde.
  siyasi görüşünü az çok tahmin etsem de hiç umursamadım bu arada. birçok siyasi görüşü ve ilkesi olsa da en önemlisinin atatürk cumhuriyetini ayakta tutmak olduğunu biliyorum. bu benim için yeterlidir. kendisi bu toprakların yetiştirdiği nadide bir değerdir ve öyle de kalacaktır.
  uzun ve sağlıklı bir ömrün olsun güzel insan.
  ekleme: mekanın cennet olsun güzel insan. çocukluğumun kahramanı. hep güzel hep onurlu hatırlanacaksın.