7 entry daha
  • minicik bungalowları, ayrılırken hesaplanan ekstrada çıkan ikram sandığımız çayları ve geç gelen yemeklerini göz ardı ederek, şömine başında yanak ve bilimum üşüyen yanlarımızı minderlerde oturarak ısıttığımız, nehir kenarında gecenin bir vakti acaba nehirden adam çıkarsa korkar mıyız diye düşündüğümüz, bahçedeki odadaki* projektörün kumandası kaybolmasa süper korku filmi izlenebilecek, restaurantının üst katında yayılıp üzerimize battaniye örtüp kokoloji oynadığımız, alt katta ise yemek müziği kıvamında dinlendirici melodilerin hüküm sürdüğü, ilk bakışta insanı kendine çeken, hamaklarını kullanamadığımız için iç burkan, minicik bungalowun balkonunda tahta sandalyelerde oturup votka içip sessizliği dinleten, kışın onlarca dost canlısı köpeğe kalmış şirin belde ağvanın huzur veren mekanı..
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap