2 entry daha
  • "yoksa siz hekimlerimize güvenmiyor musunuz?" diye soran bakan açıklamıştır.
    bakalım inanıyor muyuz...

    --- spoiler ---
    istanbul'da geçen yıl vefat sayısı ne kadardı?
    istanbul'da bu yıl aynı günlerde ne kadar?

    ***
    maalesef gerçek sayılar bunlar. (görsel)

    ***
    salgın “resmi olarak” başladığından beri, geçen yıla göre, sırf istanbul'da 3.705 fazladan ölüm var.

    ***
    üstelik bu yıl, ölümlü trafik kazaları neredeyse yok, ölümlü iş kazaları neredeyse yok.

    ***
    bu fazladan vefatların ölüm raporlarına “bulaşıcı hastalık” yazılıyor.

    “bulaşıcı hastalık nedir?” diye sorulduğunda, “grip veya zatürre de bulaşıcı hastalıktır” deniyor.

    halbuki, geçen yılın ölüm raporlarına bakıyoruz…

    geçen yıl, grip veya zatürreden ölenlere “bulaşıcı hastalık” yazılmamış!

    geçen yılın ölüm raporlarında bir tane bile “bulaşıcı hastalık” ibaresi yok!

    ***
    varlığıyla onur duyduğumuz profesör ahmet saltık, türkiye'nin koronavirüs salgınına karşı önlem almakta geç kaldığını, gerçeklerin halının altına süpürüldüğünü, devekuşu politikası uygulandığını, geçen yıllara göre ölüm sayılarında artış olduğunu, açıklanan resmi sayıların kuşkulu olduğunu söyledi… ahmet saltık, hekim.

    ***
    türkiye'deki her beş hekimden dördünün üye olduğu türk tabipler birliği, dünya sağlık örgütü'nün kodlarına göre raporlama yapılmadığını, böylece, ölüm sayılarının az gösterildiğini açıkladı… türk tabipler birliği başkanı profesör sinan adıyaman, hekim.

    ***
    son beş yılın ölüm sayılarını araştıran türk toraks derneği, istanbul'daki ölüm sayılarında geçen yıllara oranla ciddi artış olduğunu saptadı… türk toraks derneği'nin tamamı hekim.

    ***
    serdar savaş'ın anlata anlata dilinde tüy bitti, açıklanan sayıların gerçeği yansıtmadığını, istanbul'da mart ve nisan aylarında geçen yıllara göre ciddi ölüm artışı olduğunu açıkladı… dünya sağlık örgütü avrupa programı direktörlüğü de yapan serdar savaş, hekim.

    ***
    profesör gaye usluer, değerli ağabeyim uğur dündar'ın demokrasi arenası'nda izah etti, dünya sağlık örgütü'nün kodlarına göre raporlama yapılmadığını, bu yüzden, açıklanan ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını anlattı… gaye usluer, hekim.

    ***
    canan kaftancıoğlu, koronavirüsten ölenlerin “bulaşıcı hastalık” ibaresiyle toprağa verildiğini, sırf istanbul'da hayatını kaybedenlerin sayısının bile türkiye genelinde açıklanan ölüm sayısından fazla olduğunu söyledi… canan kaftancıoğlu, hekim.

    ***
    izmir milletvekili aytun çıray, sağlık bakanının cevaplaması için tbmm'de soru önergesi verdi, “koronavirüsten hayatını kaybedenlerin ölüm raporlarına başka hastalıklardan öldükleri mi yazılıyor, nisan ayında türkiye'de ‘bulaşıcı hastalık' ibaresiyle ölenlerin sayısı kaçtır?” diye sordu… sağlık bakanlığı müsteşarlığı da yapan aytun çıray, hekim.

    ***
    hatay büyükşehir belediye başkanı lütfü savaş, hatay'da yedi kişinin hayatını kaybettiğini, bunların sadece ikisine koronavirüs denildiğini, beşine “bulaşıcı hastalık” denildiğini açıkladı… lütfü savaş, hekim.

    ***
    ordu milletvekili mustafa adıgüzel çok çarpıcı bir katakulliye dikkat çekti, “covid testi negatif çıkan hastalar, vaka sayısına eklenmiyor, ama iyileşen hasta sayısına ekleniyor. böylece, iyileşen hasta sayısı, yeni vaka sayısından fazla oluyor. hasta kabul etmeden iyileştirdiğimiz onbinlerce insanla tıp tarihine geçeceğiz” dedi… mustafa adıgüzel, hekim.

    ***
    konya eski milletvekili hüsnü bozkurt o her zamanki vatan millet sevgisiyle dobra dobra sıraladı, “tüik'in ölüm sayısı vermesini yasaklıyorlar, mezarlıklar müdürlüklerinin ölüm sayısı vermesini yasaklıyorlar, klinik tanılı vakaları saymıyorlar, dünya sağlık örgütü'nün kodlarını kullanmıyorlar” dedi… hüsnü bozkurt, hekim.

    ***
    e, hal böyleyken…

    sağlık bakanımız “ölüm sayılarını gizlemiyoruz” diyor.

    “yoksa siz hekimlerimize güvenmiyor musunuz?” diyor.

    ***
    halbuki biz de tam olarak bunu soruyoruz zaten.

    hekimlerimize güvenmiyor musunuz?
    --- spoiler ---

    edit: en üstte linki verdim ancak yazıyı benim sananlar olduğu için ayrıca belirme gereği hissettim yukarıdaki yazı yılmaz özdil'in 1 mayıs 2020 tarihli köşe yazısıdır.
135 entry daha
hesabın var mı? giriş yap