310 entry daha
  • çıkarımlarım;

    bu bilgi kırıntılarını, parça haldeyken anlamsız olan cümlelerden oluşan bir bütünlük içinde, önem sırasına dikkat etmeksizin yazdım.

    bu metin, benden çıkmasına karşın, tam uyguladığım bilgiler değil. her düşüncenin paylaşılması gerekmez.

    öğrenci, ders hususunda, öğretmenini geçerse işler yürür.

    öfkenin ölçüsü, ölçüsüz öfkedir.

    bilgi edinilmemesi seçim yapmak demektir.

    gülünç olan biricik şey, harp kararı almaktır.

    korkmak, imanı azaltır.

    kötülük, tanındığı an kötü hiçliğe düşer. kötülüğü tanımak, o kötülüğü yapamamakla sonuçlanır.

    zaman tabancaya, madde mermiye benzer.

    emin olmanın en kolay yolu, test etmektir.

    olmanın şartı, iş bölümüdür.

    doyrulmak için bekleyeceği süreden ve doyrulacağı biçiminden razı olanın acıkmasında sakınca yok.

    akıl güneşe, düşünce buluta, test etmek yağmura, idrak yıldırıma, hafıza azota, kalp dünyaya, nefes aya benzer.

    hata, hakir edilmeyecekse, tahkir edilmez.

    yalnızca katiller veya katil olmak isteyenler, yokluğun iyi birşey olmadığını sanır. çünkü katil olmayanlar veya katil olmak istemeyenler yokluğu bilmez.

    şahit olunanın sebebi, şahit olan tarafından bilinemiyorsa o şahit olunanın sebebi, şahit olandır.

    vicdanca sürdürülür fiilin durma ihtimali yoktur.

    ahlak anlayışı, sonuç anlayışından var olur.

    tanımama, reddetme değildir.

    kitle aileden başlamaz, aile kitleden başlar.

    korkulan şeyin verdiği korkudan kurtulmanın biricik yolu, korkulan şeyden korkmamaktır.

    temizlenme, sonuç verir.

    hafıza kaybedilirse gençleşilir, bu durumda tehdit haline gelinir. hafızalı olunursa yalnızca bu hafızalı olanın suçladığına tehdit olunur.

    bir bilgi bazı durumlarda faydalı, bazı durumlarda zararlıdır.

    dindar olmak, fayda ve zarar arasında fark olmadığını bilmektir.

    dürüstleştiriyorsa, sabitleştiriyorsa, birşey öğretmiş sayılır.

    temizleye temizleye kirletmeme öğrenilir.

    istihza, düşmanlık kazanıp düşmanlığın hücumunun dostluk davet etmesini ummaktır. söndürülmesi için ateş yakmak gibi, ya söndürülmezse.

    hatayı sabitleyip bu sabitliği ortadan kaldırmadan doğru iş yapmak, çakılan asansörde zıplamak gibi. asansörün tavanına kızmamalı. o, o kadar işte.

    kazanılır veya kazanıldığı sanılır.

    iş sonradan terbiye olmaya kalmışsa, kainatın anahtarı kabil’e verilir.

    savaş fiili bitecekse, bunu askerler bitirecek. aldatma fiili bitecekse, bunu aldananlar bitirecek.

    ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa, ‘allah dilediğini yapar’ hakkında bahsedilemez.

    dokuzyüz elli yıldan az yaşamak, din için intihar, yani her işini tehir ettirme, dünya için ihanettir.

    allah varsa kaos vardır. çünkü sevmediği şeyleri yaratıyor, yani müsaade ediyor. kaosun varlığından veya miktarından, ölçüsünden habersiz kimselerin, kainatı anlama ve kainatın hasar vermelerine paratonerlik etmeleri neticesinde, kainat, her bir insanın spesifik hizmetçisi haline gelir.

    bedenî inisiyatif alınması gereken durumda fikrî inisiyatif alınırsa, ulaşılamaz fikirlere ulaşılır.

    fikir zemindir, onun genişliğine hayran olunabilinir veya üzerinde üretim yapılır.

    vazgeçmekle sonuçlanmaz olan tevazu, yeni bilgisizlikleri engeller.

    açlık, midede değil beyinde hissedilir, midede tokluk hissedilir

    neyden pişman olduğunu bilmeksizin pişman olmak, komik bir şeydir.

    günlük tutma yoluyla, gereksiz zaman kaybettiren konular fark edilir.

    yüzden vurmazsa, enseden vurur.

    aşkın kutlama, aşkın lanetlemenin imidir, pointeridir.

    ışık, insanın olsa olsa çevresini aydınlatır.

    zahmetli yani hezimetli işler, yumuşatılıp esnetilerek digite edilir.

    kötülüğü yok etmek, kötülüğün kaynağını yok etmenin engelidir.

    kötülüğün üniforma gibi ağırlıkları yoksa iyiliğin de üniforma gibi ağırlıklarının olmasına gerek yok.

    emek, emekleyenin genliğini azaltır.

    yapılan kötülüğün karşılığı verilmezse, yapılan kötülük kendi karşılığını verir.

    birden fazla devlet, sonsuz sayıda devlet demektir.

    tarih faydalıyı ve zararlıyı öğrenme ve kısas malzemesi teşkili birikimidir.

    yapılan iyiliğin karşılığı verilmezse, yapılan iyilik kendi karşılığını verir.

    her yangının söndürülmesi gerekmez, çünkü suya alerjisi olmak diye bir şey olabilir.

    geçmişte yapılanlar yapılmazsa, geçmişte verilenler verilmez.

    kendi kendinden kaynaklanmayanı saymaya gerek yok. çünkü o kendisi değil.

    iyi ve kötü, küçük genlik ve büyük genlik demektir.

    hamal, hamle yapan demektir.

    çevreden etkilenebilen iş, vicdani değildir.

    geçmişten gelenlerde değil geçmişte yaşanamaz.

    bir meseleyi meselenin kendisi çözer veya sahibi çözer.

    yapılan işin başka kurum veya zat tarafından yapıldığını ima etmek o kurum veya zata sızdırmaktır.

    ölçü yoktur demek ölçü yaratırım demektir.

    hareket halindeki trenin arka kapısından kendini bırakanın en azından trenin altında kalma ihtimali yoktur.

    ahiretin biçimi tohumun biçimidir.

    hareketin sebebi problem olmayan meselelerin problem olmaktan çıkarılması çabasıdır.

    ne olduklarını merak edenler ve nereye gittiklerini merak edenler vardır. nereye gittiğini merak ettiğinden şüphe eden, ne olduğunu merak edendir.

    faaliyet kazanma için değil anlaşma için yapılır bu yüzden muhatabın gelecek zamanına değil geçmiş zamanına bakılır.

    allahın mümin veya müslüman olmadığını ima eden, mümin veya müslüman değildir.

    allaha ibadetin pislikte eda edilememesinden kastedilen pisliği terketmek değil temizlemektir.

    kirlenirken üzülmek, temizlenirken sevinmekten başka bir şey yok.

    pratik durumlarda tevhit, güzergah için allaha tevekkül, şüpheli durumlarda istiğfar zikrediliir.

    sahtesi gerçeğine düşman olan biricik şey hikmettir.

    defineyi barışa islama gömmek toprağa gömmekten daha güvenlidir.

    korunması istenen gizdirilir veya normalleştirilir.

    kelimeleştirilmezse en kapsamlı olan yok sayılır.

    işlenmemiş altın bulunursa kaynağına ulaşmak sonralıklıdır.

    kibirlenmenin tövbesi tevazu değil kibirlenmeyi beslemektir.

    hikmet çevrede değilse merkezde merkezde değilse çevrededir.

    vaat eden edilgen değil edilgenleştirendir sözleşen edingenleştiren değil edilgendir.

    nimet başkasının sahip olduğunun dengine sahip olunduğunun bilinmesidir.

    birden fazla cennetin süreci fiil, pişmanlık, telafi etmeme, pişman olunana yönelme, alternatif çözüm, telafi edilmeyeni telafi etme böylece iki kere çözüm şeklindedir.

    sürçme, sevilmeyene sırt çevirme değil sevilene yönelmedir.

    adaletin huzurunda tenha ile arasat arasında etken ile edilgen arasında kazanma ile kaybetme arasında çömelme ile öğrenme isteği hissiyat korku vurgu düşünce arasında kükreme ile mırlama arasında diş bakterisi kokusu ile limon kokusu arasında çok soğuk veya çok sıcak ile ılık arasında ivmeli olma ile sabit olma ile hareketli olma arasında demir tadıyla süt tadı arasında giyiniklik ile çıplaklık arasında hızlılık ile yavaşlık arasında korkutucu olmak ile güven verici olmak arasında tahrik etmek ile sakinleştirmek arasında yakınlaşmak ile uzaklaşmak arasında yaşam ile ölüm arasında çok ile az arasında acı duymak ile lezzet duymak arasında var ile yok arasında fark yoktur adalet suçla ilgilenir.

    bitki ateşte de yetişir ateşi söndürmesi veya kontrol altında tutması için.

    cennet ve cehennem tasvirleri var veya var ediliyor ile birlikte var edilebilir ifadesini de kapsıyor olabilir.

    bütün iyilik yollarına everest dağları dikilirse suların kötülük yoluna akmaması gibi bir mucizeye şahit olunabilir.

    hücum başka yönden veya yönlerden hücum etmek içindir bir hücum seçeneği olan hücum etmez.

    katilden korkan, katilden daha dehşetlidir. korku önlem değildir ve korkan kişinin önlem almasını sağlamaz.

    kötülükler kötülüğe uğrayanın kendi yaptıklarından kaynaklanır çünkü iyilikler iyiliğe uğrayanın kendi yaptıklarından kaynaklanır.

    duran veya durdurulabilen terakki terakki değildir.

    aklın çok iyi çalışması vücutta sağlıksızlığa yol açar bu sağlıksızlık kuru dal parçasına değil filize benzer.

    ölümden ders almak, sınıfta kalmaktan ders almanın asilidir.

    katledilmek, ex olmanın alt kümesidir.

    yaşar sayısı kadar tarikat çeşidi vardır.

    kalbe almak kalbe alındığını hayal etmekten ibarettir.

    sözel köke, sayısal yapraklara, emek çiçeğe benzer.

    temizlenilecekse, suç işlenebilir.

    kötülükler iyiliklerdeki kavitelerdir yani kötülüğün karşıtı mutlaka vardır. buna rağmen iyiliğin karşıtı diye bir şey olmayabilir.

    adalet optimum noktadır üzerine çıkan aşağı indirilir aşağısına inen üzerine çıkarılır adaletin haricine cennet ödül başarı denilmez adaletin harici irad edilmez.

    fildişi kuleyi lanetlemenin yolu fildişi kuleye muhafızlık etmektir.

    bir hatayı yapmaya çok yaklaşıp yapmamak bungee jumping gibidir.

    dine göre bir balona göre o balonun içerisindeki sineğin durumu gibi olunur dinden çıkmaya çalışılırsa çıkılamaz esnetilir esnetilir külli cefaya külli felakete veya külli helaka veya külli lanete sebep olunur.

    adalet dinin alt kümesidir.

    küçümsemeye hareket alanını unutmamak için başvurulur.

    uyanıklık çömelme uyku düşüştür uyku ve uyanıklık taşıla diye var.

    şeffaf fanusa veya gökyüzüne yükselinilir.

    iştahla tutulan bırakılır bilgiyle tutulan bırakılmaz.

    her isteğin gerçekleşmemesinin sebebi maddeden ve o maddenin hareketinden başka bir şeyin olmamasıdır.

    insanın en kıymetli olduğu kabul ettirilir sonra insanın en kıymetsiz olduğu itiraf edilir insanın en kıymetsiz olması yaptıklarının ifsat edilmesini gerektirmez.

    madde pratiği olan demektir.

    kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsü sevilenin sevilmeyen yanını destekleyeni harp etmektir.

    maddeye isabet eden iyilikler ve kötülükler maddenin varlığına katkı sağlamaktan başka bir şey yapmaz.

    insan var olmayı veya yok olmayı seçer veya bu ikisi arasındaki sonsuz seçenekten seçer.

    bazı zayıflar zayıflıkları vurgulanmaz ve üzerinde çok düşünülürse dehşetli sanılabilir. bazı zayıflar bahsedilmeyesi kadar zayıftır.

    bütün yalanlar ve bütün gerçekler kaza ve kadere imanı güçlendirmeyi sağlar ve kaza ve kadere imanı güçlendirmek içindir.

    değişim yoktur bir şeyin yok olması başka bir şeyin var olması vardır. ilk haline değişme ilk haldeki varlığın tekrar var olmasıdır.

    neyden korkulursa ona dönüşülür.

    aldanmış olanlar faaliyetleriyle islamın genişlemesini sağlarlar. bununla birlikte aldanmışların neye zarar vereceği belli olmaz yani aldanmışların bazı fiilleri olumlu değerlendirilebilir şahsiyetleri olumlu değerlendirilmez.

    maddenin aldığı zarar ölçüsünde bile fayda isabet eder zarar veren fayda almaktan da zarar almaktan da mahrum kalır.

    benlik en iyi ihtimalle yokluktur onun üzerine çıkan dipsiz cehenneme düşer başkasının benliğine çıkan da dipsiz cehenneme düşer.

    öfke, kişinin kendine isabet edecek belaların barajının kapaklarını bir süreliğine biraz açmaktır.

    pişmanlık, pişman olmayanlar sayesinde değil pişman olmayanlara rağmendir.

    kimileri öğretir, kimileri propaganda yapar.

    cenneti bilen, cenneti korumaktan değil cennetin koruyuculuğundan bahseder.

    çalışma maddeyi arttırır.

    bilgileri özgürleştirmek, bilgilerle bağlantı kurmak, bilgiler arası bağlantıları öğrenmek, bilgilere katkı sağlamak, bilginin hıfzedilirliğini arttırır.

    uçurumun kıyısına kadar gelip pişman olup geri dönme, ajanların tespit olması için vardır.

    çok büyük bir değişiklikten önce sessizlik hakim olur. güneşin haberi yıldız bilimini bastırır.

    din yani erdem, kurtarıcılık, öğrenme, bulanıktır duruma göre pozisyon almaktır onu edinenler sakin olmaz.

    bir konuda unutma ihtimali yoksa o konuda şiddetlenmeme mazur görülebilir.

    savaş, balinanın ağzını açmasına benzer barış balinanın ağzını kapatmasına benzer.

    adaletin cazipliği kadar olmasa da kıpırdanma,cinsel cazibe oluşturur.

    biricik düşman olan sahte hikmet, birbiriyle kıyaslanmamakta olan birden fazla kıymetin verdiği ayıklıkla ekarte edilir.

    emeklerin sonucunun alınamaması vehmi veya emeklerin zararlı sonuç vereceği vehmi, bütünüyle aldanmadır. bununla beraber gayrimeşru konuya emeğin faydalı sonucu ufak değişikliklerle alınır.

    fayda edinmeyi, faydalı olmayı sağlamaz olan, nimet değildir.

    la ilahe illallah, sürekli tekrarlanmayla la ilaheyi la ilahe illallah yaptı.

    alçaltan, küllü alçaltır. yücelten, küllü yükseltir.

    öbür dünya bu dünyada işlediği günahla yetinmeyenlerin arayışıdır.

    bir hayal kurmak için bir kainat kurmak gerekir.

    beden taşıma hakkı kadar elbise taşıma hakkı vardır.

    cemaat, imamın sırrıdır.

    optimum komünizm, devletin işlettiği komünizmdir. devletin işlettiği komünizmden aşağıdaki komünizme hücum edilirse o komünizmin devletin yukarısında olduğu öğrenilir.

    allaha ibadet, kurmalı saati kurması veya half life 2’de gauss gun’ın şarj olması gibidir.

    ölmek, dünyadan uzaklaşmak değildir. çünkü kemikler dünyada kalıyor. ölmek, dünyeviyetten uzaklaşmaktır. ölmenin faydası, ölmeden önce dünyeviyetten biraz uzaklaşılıp, dünyeviyetin aşırılaşması halinde biraz budama, traşlama yapılarak sağlanır.

    hazreti isa aleyhisselam, işini yarım bırakmadı, gönderilmesinin bir sebebi de ölmeğin biricik sebebini öğretmekti. kendisine ihanet eden kişinin sebebi değildiyse bile sonucunu üstleniyor.

    insana beladan başkası isabet etmez. insanın seçmesi bu belalardan seçmektir.

    terakki, terk, ırak, tarikat, birbirine yakın kelimelerdir.

    cennetin diğer ismi, bütün peygamberler zümresidir.

    dünyanın vasıta olduğunu ima edenler, dünyanın vasıtası bile olamazlar. dünyayı araç olarak görenler, bir yumurta pişirmek için dünyayı ateşe verir kimselerdir.

    karşısındaki hikmet mi göz bağcılığı mı öğrenmek isteyen, hiç sürçmediği bir durumda sürçme metoduyla bunu öğrenir.

    bir suçlunun işlediği suçtan dolayı o suç işleyenin annesini suçlamak, yılanı, kirpiyle beslemek gibidir.

    yüceltmemiş olanın alçaltma hakkı yoktur. bu yüzden, devletsiz asker ve devletsiz polis mefistodur.

    idarecisiz idareyi görmeyenler, kendini görmeyenlerdir.

    çevresindekilerin işlediği suçlardan dolayı çevresindeki herkesi öldürme yetkisi ve kabiliyeti olan birinin işler istediği gibi gitmediğinde yapacağı, kendisini öldürmektir. bu yüzden peygamberler siyasetçi değil öğretmenlerdir.

    nehir gibi akmayan, baraj gibi patlar.

    hazreti muhammet aleyhisselam, din tamamlanmıştır derken kastettiği o anda kendisine tabi olanlardan ibaret değildi.

    cennetin bir diğer ismi sağlığı korumaya, bilgi ve şuur edinmeye devam etmektir.

    kelime var denemeyecek kadar fani, yok denemeyecek kadar kahirdir. varlıktan daha kahir, yokluktan daha fanidir.

    hazreti nuh aleyhisselam zamanındaki tufanın hazreti süleyman aleyhisselamın hükümranlığından kapsamlı olduğunun kanıtı, tufan zamanı gemiye binme zorunda kalınması ve hazreti süleyman aleyhisselam zamanında karınca topluluğunun bir aksiyon almak zorunda kalmamasıdır.

    zamanın sürtünme kuvveti de dahil, kuvveti yoktur.

    allahtan başkasında kuvvet yoktur demek korkutma değil cesaretlendirmedir.

    ülkenin idaresinin yasama, yürütme, yargı erklerinden ibaret olduğunu sananlar, müşriktir ve hiçbir şeyleri iltifata layık değildir.

    adalet, eşitlik, denklik, farklı şeylerdir.

    islam dini veya allah tercihi durumunda islam dini tercih edilerek allah ve yarattıkları tercih edilmiş olunur.

    çalışıp kazanma ve seyredip kaybetmeden başkası yoktur.

    korkandan başka korkunç yoktur.

    öldükten sonra dirilmek, ibadetin kazasını yerine getirmek gibidir.

    verdikçe çoğalıyorsa en iyisi verilir, bu sebeple azlığın sebebi maddi yetersizlik değil daha iyisinin verilemeyecek olmasındandır, yani mantıkidir. bu sebeple edinilecek olan gelecekten alınan değil kendi geçmişinden düzeltilendir.

    kıpırdayan, eğilmiş değildir.

    bir defa ceza alan, ceza aldığı halin tersi halde bulunursa sonsuz tane ödül alma hakkı vardır.

    hazreti ibrahim aleyhisselamın gönderilme sebeplerinden biri, teorik imanı pratik imana kalbetmekti.

    devlet ülkenin en aşağı kurumudur. ondan aşağısı devleti ortadan kaldırmayı düşünenler veya devleti bölmeye çalışanlar, ülkenin unsuru değildir.

    gerçekle bir vurulur, beş sayılır, bazen sayılamaz.

    hafıza kafiri bayar, mümini ayar.

    her şeyin doyurulması gerekmez, dübel doyuruldukça genişler.

    rüyada görülen her şey, bizzat rüyayı görenin kendisidir, bu sebeple rüya, sorulacaksa rüyanın receiverine sorulur.

    kendine faydası olmadan çevresine faydalı olan iradidir, hem kendine hem çevresine faydalı olan iradi değildir, çünkü kendine faydalı olmak kendiliğinden iradidir.

    bilgi, uygulanmazsa yok olur, erdem, kelimeleşmezse yok olur, kurtarıcılık, düşünülmezse yok olur.

    peygamberliğin insanlığa verdiği, terziliğin insanlara verir olduğuna benzer.

    zarar vermeme niyetinde olan kişi bir defalık küçümsendiğinde karşılık vermeyen ve kendisiyle alay edildiğinde bir yeteneğini ortaya çıkarmayan kişidir.

    insanın yönelişi, galibiyetini arz ettiği yönden anlaşılır.

    insan, aşırılığın başlatıcısı değil kavrayıcısıdır.

    belayı yok etmek, belayı maddeleştirmekten ibarettir.

    eylemsizlik, newton tarafından keşfedilene kadar, sadece maddede bulunuyordu.

    tarihin, hatalarının teşhis edilip tedavi edilmesi için tarihin tatbikatı yapılır.

    suçun yok sayılması adalet değildir. dinlerin bahsettiği afv, işlenen suçun sonucunun alınmasıdır.

    ateşe yakma öğretilir, suya söndürme öğretilir. mevcut bilgi, anlık pozisyona göre değerlendirilir. pozisyonu olmayan, bilgi edinmez.

    görüşün yapıcı hizası ve yıkıcı hizası vardır. yıkıcı hizasında bulunan yıkılmakta olur.

    ders, gidene verilir, kalan dersi gülümseyerek izler.

    yaprağın kök salması veya kökten yaprak çıkması yeni bir bitki ifade etmez. bitki, tohumdan çıkar.

    kötülük yapan, yaptığı kötülük hususunda öne sürdüğü emsali geçerse eşek cennetine girer.

    taklit olması, taklidi yüceltmez.

    bütün istikbali ilgilendiren veya ilgilendirdiği sanılan bir konuda en iyi seçimin haricinin seçilmesi, ihanetten başka bir şey değildir.

    eşitlik şaşıların davasıdır, adalet canlıların davasıdır, denklik insanların davasıdır.

    suç işlettirilmektense -yaptığının suç işletmeye çalışmak olduğunu biliyorsa- suç işlettirmeye çalışanı öldürmek daha iyidir.

    hangi yönden geliyorsa, konumu o yöndür.

    insanı belalar tutar, tutmazsa hafıza tutar, tutmazsa kelimeler tutar, tutmazsa çürütür.

    yaşam, yokluğa yapılan endodontik tedavi gibidir, başlarsa tamamlanır.

    karşı karşıya, yüzyüze konuşulan kişinin, yön bahsinin, tersi dikkate alınır.

    yapılması gereken iş yapıldığı sürece, aksaklıkları ve imkansızlıkları çevre tarafından giderilir.

    edinme, öz ve çabayla olur.

    yokluğun sabrını bilmeyenler, varlıkta ulu arıyor.

    cennetin sembolden ibaret olmadığının kanıtlanması için cennete girilir.

    allahın rızasının sembolik bir şey olmadığının kanıtlanması için allahın rızası edinilir.

    zaman, zamanın haricidir.

    dostu terk etmenin biricik sebebi dostluğun zayıflığıdır.

    her kıymetli olana tabi olunması gerektiğini sananlar kıymet kazanamaz.

    geçmiş zamandaki meselelere isabetli çözümü olmayanların gelecek zaman konusunda hiçbir söylemleri isabetli değildir

    allahı soyutlama haricindeki soyutlamalardan pişmanlıktan başkası meydana gelmez.

    herkesin allaha iman etmiş bulunduğu iddiası bütünüyle yalandır. bu yalanı ortaya atanlar insanların allaha iman etmesi için çabalayanların bu çabalarını bırakmaları, şüpheye düşmeleri halinde allahı ilk inkar edenler olurlar.

    zararın yaratıcısı, yok etmedir. yaratmak, allaha mahsus değildir. ‘yaratmak allaha mahsustur’ denilmesi yaratılan yok edilmesin diyedir.

    kendinin ne olduğunu merak etmek, erdem değildir.

    büyü yapma yoktur, büyüye kapılma vardır.

    basiret, dini görmektir. madde dürbünle görülür.

    ‘allah yalnızca acı çekenlere yardım eder’ sananların vay akibetlerine.

    nereye uzattığını bilmeden elini uzatanların akıl sağlığından emin olunmaz.

    cennetlikler, yaptıkları tahribatlar yüzünden kendi nimetlerini değil benzerini buluyor.

    korkusu konusunda dürüst olana, korkulan, varlıksa, fazladan güven vermeye çalışır.

    polis, şehirli demektir. bununla beraber ne polis şehirliyi sever, ne şehirli polisi. şehirli adam olsa polis kalmayacak, polis adam olsa şehirli şehri terk edecek.

    inşallah ile bir işe başlandığında inşallahın en yüksek verimi iş başarıldığında alınır.

    suçlama, din açısından olduğunda suçlamadan en karlı olarak çıkılır.

    cehalete, kıtale, büyüye, değişen durumlara göre alınması gereken pozisyonu alan kişi mümin kişidir.

    insanın işlediği suçtan dolayı çevresi suçlanmazsa malik suçlanır veya işlediği, suçtan sayılmaz.

    din, bazen daraltır, bazen genişletir. bununla beraber hep genişletmek için konuşur. felsefe, bazen daraltır, bazen genişletir, bununla beraber hep daraltmak için konuşur.

    kürtler için pkknın durumu türkler için bir zamanların osmanlısının durumu gibidir.

    mustafa kemal atatürkün yaptığı islam düşmanlığı değil arap düşmanlığıydı.

    fransızlara pardon kelimesinin hatrına ilişilmiyor.

    kadınların ev işleri ve evlat bakımı zorunlulukları yoktur, bununla beraber bu işleri yapanlara rusya örneği, yapmayanlara türkiye örneği var.

    klasizm kadın daveti, realizm erkek davetidir.

    hoş olmayan mantıklı tablo, hoş tablodur.

    kitapta ölçü vurgudur

    yıldızların, peygamberlerin eğilmesi dünyaya çarpıp, dünyayı paramparça edip yok etmesidir.

    hidayet, hafızadır.

    türkiye, türkiye, türkiye!

    bebek büyütür gibi allaha ibadet büyütülür.

    surlar sağlamsa gelen saldırının yönü önemsenmez. surlarda nöbetçiler varsa saldırı önemsenmez.

    iyiliğin yapılması anlık bir iyiliktir. iyiliğin hatırlanması, süren yani devam eden bir iyiliktir.

    faize en fazla düşmanlığı işi faizle olanlar yapıyor.

    yardım yapanların kazançlarını devlet ve banka olmadan sağlayamamasından ve yardım kuruluşlarının bütün sorumluluğunun yardım kuruluşunun bağlı olduğu devlete ait olmasından dolayı yardım kuruluşu aracılığıyla yardım yapmak, kurtla kurt beslemektir. dürüstçe olanı dağıtıcısını ve bağışçısını gizleyerek veya gizlemeyerek banka veya devletle veya bireysel olarak yardım yapmaktır.

    sırat köprüsü geçmiş zamanda ve şimdiki zamanda öne arkaya değil sola sağa uzanır ve uzantılarının üzerine ateş yükselir.

    edindirmeyen işe girişilmez.

    gerçek, varlığa rağmen ve yokluğa rağmen geçerli olandır.

    bazı hareketler varlığın ilkeli, bazı hareketler varlığın çürüğüdür.

    uyanıkken rüya görmek, yaşam ve varlığa mağlup olmadır. uyku ve ölüm, kendi bedeninde yaşamaya başlayıncaya kadar, varlığa ve yokluğa mağlup olmadır.

    varlık ve yokluk, gerçeğin talimgahıdır.

    başarısızlığa uğrayan, kahir kalabalığını hayretle öğrenir.

    kadın teoriyle, erkek pratikle ilgilenir.

    hastayı hasta tedavi edemez. ortada tedavi varsa sağlıklı vardır.

    kendinden bahsetmeyenin bahsi kendidir.

    yaptığının sonucunu üstlenene bulunabilir övgüler yetersizdir.

    din görülmemiş derinlikte bir problemler denizidir, ona yüzme bilinerek girilirse ne ala.

    büyüden namaz korur, kıtalden oruç korur, cehaletten emek korur.

    dere geçerken at değiştirilmez, okyanus geçerken hiç değiştirilmez. vefalı olmak bunu gerektirir.

    insanın -bulabilirse- bulabileceği biricik şey dürüstlüktür. dürüstlük de yaptıklarına karşılıklarının verilmesidir.

    kendi pisliğini bırakıp başkasının pisliğini temizleyenin, ahlakı değil cinsel yönelimi gündemdir.

    av, avcının koştuğu yönden, mermisinden tanınır.

    varlık ve yokluk allahın laboratuvarıdır.

    adil olmayanların hepsi geçicidir, öyle ki neredeyse hepsi görülemeyecek kadar çabuk geçer.

    savaş, ancak assassinin hoşuna gider.

    mantıktan aşılmaz, bir bardak suyun veya bir denizin taşması gibi taşılır.

    büyü yapmayanlar gökteki yıldızlar gibidir. büyü yapmış olanlar işlerini büyü yapmamış olanlara göre belirler. yeryüzündekilerin ellerinde yıldızları birbirine çarpıştırarak yok etme imkanı olursa içlerinden bu imkanı kullanacak olan biri bulunabilir.

    devletler arası ilişki, paraşütle atlayan insanların el ele tutuşması gibidir. paraşütler bankalardır.

    hayır işi küçük ve kolay görülürse, halledilerek azalır, biter. hayır umudu zor ve büyük görülürse, çoğalır, herşey olur.

    bulunulmak istenmeyen yerde bulunulmaktansa kendini yok etme tercih edilir veya bu istememe kendi diniyle savaşmaktır.

    bir kimsenin davetkar bakışına iltifat etmeyen, o kimseye katiyen iltifat etmez.

    fakirlerden, zevk ve meslek öğrenilemez. zenginlerden, yaşam öğrenilemez.

    insan, yokluğa zerk haldedir, bazıları bunu bile nasıl yapacağını sorar.

    hukuk, alaka arşivi demektir.

    kolay işin zor iş olduğunu söylemek nankörlüktür.

    suç işlemek, zıplamak gibidir. yükseğe zıplamaya çevre yani bacaklar izin vermediğinden tehlike bacakların kırılması değil uçurumdan düşmektir, ani ortam değişikliğidir.

    peygamberlerin, insanlar tarafından değil allah tarafından seçilmesinden dolayı, allahtan başka allah olmamasından dolayı, insanın yeryüzünün halifesi olarak yaratıldığını ifade eden ayete dayanılarak hazreti muhammet aleyhisselamın ardından yeryüzünün halifesi seçilmiştir. insanlar, halifelik yönüyle birbirinin dengidir. halifelik ölçüsü, diğer halifelere referans olma ölçüsündedir.

    veba, üstün olma isteği, üstünlüğün gerekli olduğunu sanmadır.

    güzel iklime duyarsız kalan, güzel mantığa daha çok duyarsız kalır. tabiatın pozisyonuna ilgisiz kıyafet giymek, tabiatın suratına tükürmektir.

    rahatlıktan kaynaklanan, rahatlık devam ettikçe artar.

    döneminin ve bölgesinin dergisi, tarih öğrenmede, tarih kitaplarından ve dönemin ve bölgenin gazetelerinden daha isabetlidir.

    bir ülkeyi yok eden, bütün ülkeleri yok etmiş gibidir.

    kötü biriyim diyenin, iyi biri olma ihtimali yoktur.

    yıkıcı gücün, inşa etme kabiliyeti bulunmayabilir.

    düşmanını geçen, geçtiği düşmanı tanıyamaz, izleyemez.

    yoğun bakıma alınan bir insan, kendisine yapılan masrafları gözleriyle görür.

    bir tek hazreti musa aleyhisselam, işini başka bir insana yani hazreti hızır aleyhisselama bağladı. o da oradan umduğunu bulamadı.

    biricik ışık kaynağı olsaydı, bir kişi ondan uzaklaşarak ışık bulsaydı, o kişinin bütün kainatı turladığı anlamına gelirdi.

    yoklarla oynayıp varlık çıkartandır, yokluk değildir hakim.

    dünya kılıç, din kalkandır.

    rüya, bir şeyin ayrılıp, yerine başka bir şeyin geçtiğinin haberidir.

    kimilerini saptıran, kimilerini doğru yola götürenlerin, götürdüğü doğru yolun biricik sonucu, saptırıcılıklarına hayret ettirmektir.

    mümin, rüzgardan eğilen ot gibidir. rüzgar veya başka etki olmadığı halde, rüzgar veya başka etki var imasıyla eğilen ot gibi değildir.

    muhbir, istatistikten anlamaz, dedektif anlar.

    herhangi bir din ki mensubunun aklına kahir onu arayan müşriktir.

    kendisine ve çevreye gerekli olmayan, gerekli değildir.

    arabanın çalışıp çalışmadığı tesisatına bakılarak anlaşılmaz. onu çalıştırmak gerekir. dinin faydası da dinin uygulanmasıyla anlaşılabilir.

    kuran öğrenmek, başlangıç öğrenmek veya süreç öğrenmek değil sonuç öğrenmektir.

    futbolcunun, basketbolcunun, koşucunun beslenme diyetleri farklıdır. her fiilin kendi beslenme diyeti vardır.

    kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsü, geçmiş zamandır.

    bir tek gerçek için ebedi ve külli yokluk gerekirse, ebedi ve külli yokluk gerçekleşir.

    ahlaklı olmayı allahtan istemeyen, ahlaklı olamaz.

    bir işi yapmayı kendi kendinden isteyip yapmayan, o işi yapmayı, olduğu yerde ve içinde bulunduğu süreçte allahtan isteyince yapan kişi allahı bulmuştur.

    allah, barış duvarıdır.

    bir söylentiye göre necmettin erbakan “ben göğü gösteriyorum siz parmağıma bakıyorsunuz” diyormuş. bu konudaki emaneti emin ellerde.

    ex olduktan sonra dirilme, varken bir süre uyur gibi yok olmak ve ardından tekrar uyanır gibi tekrar var olmaktır.

    optimist gelecek zamanı kazanır, realist hem gelecek zamanı hem şimdiki zamanı kazanır, pesimist gelecek zamanı, şimdiki zamanı ve geçmiş zamanı kazanır.

    yetenek, değişimle veya emekle elde edilir. değişimle elde edilen yetenek, emekle elde edilen yeteneğin fırlatma rampasıdır.

    namazda çatışmalı ayetlerde öne doğru değil biraz daha ayaklara doğru bakmak daha iyidir. allahı çok uzaklarda aramamak lazım.

    erkek mekan endişesi, kadın zaman endişesi barındırır olabilir.

    insan, fiillerinden yalnızca allaha ibadetten pişmanlıksız olur.

    evrim teorisinin görünürde en mantıklı yanı insanı doruğa koyması. gerçekte, insanı doruğa koyması en mantıksız yanı. insandan sonra nereye?

    cahilin duruşu bir koni şeklindeki kartonun üzerinde duran bilyenin durumu gibidir.

    karun, akran demektir, yani o senin hikayen.

    çılgınca sevinmek isteyen peygamberler tarihi öğrenir, bu sevinci daim ettirmek isteyen kuran öğrenir.

    büyücü biat sebebini sorar, mümin özgürlük sebebini sorar.

    güneşin batıdan doğması, tövbenin kabul edilmemesine değil dehşetli maddi sarsıntıdan dolayı tövbe edememeye işarettir.

    allaha emekle gidilemez, ahlakla gidilir.

    ölüm ve uyku haricinde hep allaha tövbe edilebilir. ölüm ve uyku boyunca bu işe mecal bulunamayabilir.

    bir suçun karşılığı külli olur, o suçu işleyenlere ayrıca karşılığı olur. buna karşın suçu işleyenlerin bir kısmına, kasten karşılık verip bir kısmına kasten karşılık vermeyenler ensesttir.

    uzaklık vehmi, gerçeklikten kopmaya sebep olur. düşmanlık yaklaşılmadan yapılamaz.

    haksızlık yapmanın, ensestlikten, ensest ilişkiye zemin hazırlama çabasından başka sebebi yoktur.

    sosyalizm bir ağaç kısmına değil bir ağaca benzer veya bir ormana benzer. kimi, kendi kötülüğünü sosyalizmin kötülüğü sanabilir. sscbnin sosyalizmde sembolik kıymeti yoktur, tecrübe yönüyle kıymeti vardır.

    adolf hitlerin sürekli gündem olmasının sebebi adolf hitlerin fikirlerinin ve uygulamalarının popülizme ilahlık etmesidir. rüzgarın, basınç değişiminden veya başka değişimlerden kaynaklanan ani sıcaklık değişimlerinden kaynaklanması gibi popülizm de musibetlerden veya başka değişimlerden kaynaklanan ani ahlak değişmelerinden kaynaklanır. değişen popülizme hesaplı ve bilinçli değişen modernizmle direnilir.

    yılların süreleri eşittir. içeriklerinin eşit olması beklenmez. mevsimler, taşlara topraklara döner.

    insanın allaha ibadeti ile diğerlerinin allaha ibadetinin kıyası var ile yok arasındaki kıyas gibidir. bunun sebebi insanın günah işleme kabiliyeti değildir. allaha yönelme kabiliyetinin niteliğidir. insanın yönelmekten başka kıymeti yoktur. yönelmesi de sunma değil almadır.

    giyinmenin birinci amacı hijyen, ikinci amacı konsantrasyonu bozmama, üçüncü amacı ısı yalıtımıdır.

    yeryüzündeki gereksiz kibirlenmelerin sonucu olarak insanlarda fazla şarj birikmesi gerçekleşiyor. deşarj yolu bağırarak, nara atarak, çığlık atarak kuranı kerim okumaktır.

    kötü rüyanın kötü bitmeyeceği rüyanın bitmesi ve uyanmaktan anlaşılır. iyi rüyanın iyi bitmeyeceği de rüyanın bitmesi ve uyanmaktan anlaşılır.

    yağmurlu havada şemşiyesinin veya tentesinin veya balkonunun kenarından akan suyla ıslanan kişi korunmak için yağmura doğru değil şemsiyesine veya tentesine veya balkonuna doğru yönelir.

    en kapsamlı olanın dillendirilmediğinde yok sayılması çizgi filmlerin konusu, alay konusudur.

    insan işini bitirmeden ölemez veya uyuyamaz işinin başkası tarafından bitirileceği ve karşılığının ölen veya uyuyana verileceği vehmine kapılırsa işini tamamlamadan ölebilir veya uyuyabilir. bu yüzden insanları erken kalkmaya değil erken uyumaya yani işini erken tamamlamaya teşvik etmek daha verimlidir.

    yutulma, eksilme, parçalanma birbirine kıyaslamayla vakit kaybedilmemesi gereken hasarlardır.

    mümin, nimet okyanuslarında yüzen balıktır. sıratellezine enamte aleyhim ayetinde bahsedilen bu okyanuslardır.

    islam, bütün göğün hükümranı oldu yeryüzünde de kaldıysa bir kaç yobaz kaldı.

    kadınlar ve rüyalar net olmayan durumlarda durumun netleşmesi için yaklaşırlar. durum netleşince durum erkekte veya rüyayı görendedir.

    bazıları, ‘insanı allah yarattıysa erkekler niçin sünnet oluyorlar’ diyebilir. insanın her işini allah görecekse insanı niye yarattı? sünnet olmayı reddeden erkeğin, yemek yemeği de reddetmesi gerekir. bir koltuk vardır; uluhiyet koltuğu. o koltuğa biri oturup, oturma süresince küfür işi yapmasın diye allah, mahlukatı, kusurlu yaratmıştır. uluhiyet koltuğuna oturmak, çok kolaydır, buna karşın bu koltuğa oturulduğunda, mahlukattan gelecek şikayetleri iyi niyetle çözümlemek, imkansızdır. uluhiyet koltuğunda konumlanmak, taşıyanına kendiyle çelişmekten, kendiyle savaşmaktan başka sonuç sağlamaz, aklı olanın üstlenmeyeceği bir yüktür.

    bir kimsenin, ‘elle gelen düğün bayram’ düşüncesinde olup olmadığı, ağzının kenarındaki ufak bir hareketlenmeden bile anlaşılır.

    kötü rüya, rüyayı görenin, fonksiyonel düşüncesinin olmamasından veya eksikliğinden veya fonksiyonel düşüncesinin yeterince duyrulmamasından kaynaklanır.

    meleklerin varlığı, melekler arası koordinasyondan anlaşılır.

    anlaşılması en güç meselelere muhatap, en korunmasız, tedavisi en zor organ, göz olduğundan, en saptırıcı organdır.

    ayna, aynı demektir. taklit yapan, ayna değil şeytandır.

    dinin başı, ayetel kürsi ve amenerresulü ayetleri, dinin sonu, ayetel kürsi ve amenerresulü ayetleridir.

    uyku, aklın olmaması halidir. buna karşın uykuda, bir ihtimal, düşünce, test, idrak, hafıza mevcut bulunabilir.

    devletin dini, dini islamdır ibaresinin ve siyasal hilafetin yok edilmesi, osmanlı hanedanının hal edilmesi, karısını koklatma ve karısını okşatma ayinlerinin, resmiyetten çıkmasını gerçekleştirdi.

    kuran, sosyalizm, adalet, işin başı değil sonudur.

    hazreti ibrahim aleyhisselam ve hazreti süleyman aleyhisselam, bazı dualarını her duanın, bütünüyle kabul edilir olmadığını öğretmek için yapmıştır.

    var olma, kötülüklerin sonuçlarını bölüşerek üstlenme ve ödülleri dine armağan etme sürecidir.

    rüya, bütünüyle zillettir.

    cehenneme girmek tuzaktır. cehenneme girenlerin tamamı bir tek kişiyi cehenneme girdirmek için oraya giriyor.

    türkiyedeki bir eşyanın sahibi olan kişi, o eşyanın sahibi olan kişidir.

    zalim, moloz demektir.

    halife, sultan için dinlenir.

    budala, yönelişine hareket eder. budalaya cennet, reenkarnasyon, hesap günü, ölüm, hayat, var, yok, yoktur. budalaya korktuğundan başkası yoktur. budala, bedel ödeyen demektir.

    eski kötüler, yeni kötüleri alt etmenin tek çaresidir. bu yüzden, birileri reenkarne olmuş taklidi yapar.

    esas iş din işidir, diğerleri poşet iştir.

    kafir, bir simülasyondur.

    yaşam, yönlendirilme değil daraltılma olduğundan, dua ve plan isimli iki atla çekilen at arabası gibidir.

    insan, kendine dayanmakla fayda edinebilseydi durduğu yerde o faydayı edinirdi.

    cehennem, girilmeyen değil içerisinden taşılan bir yerdir.

    köylü, kartalı, şahini, akbabayı bilmez köylü kuzgunu, doğanı, güvercini, hümayı bilir.

    şüpheli durumda ibadet yapıldığında şüphe yersizdiyse, net durumda yapılan ibadetten daha fazla sonuç verir. çünkü şüpheli durumda ibadet daha zordur.

    işgal düşüncesi, osmanlının hantal lisanını, aşikar sonunu, fasit kültürünü özlemektir. hakkari ondan öte yok gari.

    işin sonunu görmeyen kördür. işin başını görmeyen kördür. işin hem başını hem sonunu görmeyenin gözü değil kendisi yoktur.

    seksen döneminde fikri aşırılıklar ve kişisel hesaplaşmalar iç içe durumdaydı. darbenin kişisel hesaplaşmayı tüketmesi umulurken kendinden başka aşırılık istemeyenlerin de buluştuğu kantin vaziyetine dönüştü. seksen darbesi ve sonrasındakiler, fikri yönden, bir çeşit istop etmedir. kıtalden sonra yapılası olan darbe değil, katili bulmak ve cezalandırmaktır.

    insanın en büyük başarısı sevebilmektir, hatta başarı sevmektir. sevmenin tohumu da meyvesi de allaha ibadettir.

    karma tapılmaya layık değildir, çünkü kimine ödül olan kimine cezadır.

    insanları fikirler var eder bu yüzden insanlarla beraber yaşayabilmek için onların fikirlerini öğrenmek değil onlara fikir aşılamak gerekir.

    allaha ibadet etme, insanın kendini süren kokpitin hakimiyetini kendi eline geçirme sürecidir.

    korkulu kaygılı endişeli kişi hamle yapma değil hamle bekleme modundadır. korkulu kaygılı endişeli göründüğü halde hamle yapan muhatabına korkulacak kaygılanacak endişelenecek durum var sanrısı oluşturarak onu pasifize etmeye çalışmaktadır.

    bir işin inceliği o işin vurgusudur. yani inceliği bozuk olan iş, bütünüyle bozuktur.

    sanat bazen sanatçısını geçer. istiklal marşı ilham şeklinde değil infilak şeklinde ortaya çıktı.

    türkiye cumhuriyetinin ilk dönemlerinde yapılan değişimler yaranma için yapılıyor olsaydı nüfus mübadelesi gerçekleşmezdi.

    ‘maddi kılıç kınına girmiştir’ denildikten sonra kılıç çekenin kılıcına değil boynuna vurulur.

    rüya bir testin sonuçlarının sızdırılmasıdır. rüyadan sağ çıkan sağlamlığı o testten geçmiş olandır, rüyadan sağ çıkmayan sağlamlaştırılması gerekendir.

    pratik ayrılık cemiyet, teorik ayrılık hiziptir.

    insan sevdiğinin yanında sevdiğini kırmamak için daralır. kaza ve kadere iman insanın allahı seviyorsa, allahın huzurunda da daralır olduğundan bahseder.

    yukardan gelenler insanın kanını muhatap alır. denk seviyeden gelenler nöronları muhatap alır. aşağıdan gelenler nefesini muhatap alır.

    mondros ateşkes antlaşmasına göre türkiyede karışıklık çıkan bölge itilaf devletlerine bırakılacaktı. mustafa kemal atatürk pontusta çıkan karışıklığı çözdü.

    devlete yapılan darbe, her kıymeti hedef alır.

    üye, üyesi olduğu oluşumdan o durum boyunca farklı davrandığını vurgulama şartıyla, üyesi olduğu oluşumdan bazı durumlarda farklı davranabilir.

    otları rüzgar kurutur, ağaçlara mevsimler besindir.

    hazreti muhammet aleyhisselamın ve hazreti ibrahim aleyhisselamın dünyaya gelmesinden önce dikilen putların bazıları, dinin bazı konularının somutlama yoluyla hızlıca anlatılması için oluşturulmuştu. hazreti muhammet aleyhisselam ve hazreti ibrahim aleyhisselam bu putları yıkarak o dersleri ileri aşamaya taşıdı.

    koyun sürüsünün başına kurt getirilirse koyunlar bir süreliğine kurtlaşır. kurt sürüsünün başına koyun getirilirse koyun bir süreliğine kurtlaşır.

    popülizm, düşünce balonunun duygu havasıyla şişirilmesidir.

    din, insanlara karmaşıklığı ve uzunluğu önemsiz havalandırma borusu sağlar.

    aurası olanın saldırılabilir, öldürülebilir, aurası olmayanın saldırılamaz, öldürülemez olduğunu bilmeyene din külfeti yoktur.

    en zoru kafir olmaktır, çünkü kafir mermisiz ve silahsız olamaz.

    suni hikmet, gerçek hikmetin çalar saatidir.

    acı çekenin tedavisi, düşüncenin kelimeleştirilmesiyle çözülebiliyor olsaydı o tedaviyi aynı acının daha azını çekmiş olan kişiden önce tedavisi konu kişi bulurdu. sanat tedaviye desteklik sağlar veya tedavi gerçekleştirir, bu ikisine ek olarak gereksiz acı çekmeğe profilaksi sağlar.

    osmanlı meclisinde ortaya çıkan misakı milli bildirisi, türkiye devletinin kuruluş yıllarında yaptığı sınır antlaşmaları yoluyla yok olmuştur. ondan sonra tarihin meselesi olmuştur.

    hayalsiz olmak, hareket alanını ve hareket seçeneklerini arttırmayı ve bir yönüyle görünmezlik kazanmayı sağlar.

    bir devletin problemi sırasıyla; siyaset yoluyla çözülür veya ticaret yoluyla veya eğitim veya kültür veya asker veya casusluk veya kiralık katil yoluyla çözülür.

    kendinde her şeyin doğru olduğu kişinin çevreye bakma hakkı vardır. kendinde her şeyin doğru olmasının yolunu bulamayan kişinin çevreye bakma hakkı vardır. kendinde herşeyin doğru olmadığı ve doğru olma imkanının kendine bağlı olduğu halde gerçekleştirmeyen kişinin çevreye bakma hakkı yoktur.

    gelişim sağlayabilmesi için insanın, kendisinin kafirleşiyor olduğu vehmini taşıması lazım.

    silah olma vasfından başka vasfı olmayan bir silahı edinme, daha gelişmiş silah icat etmeyi engeller.

    kötü kötülüğe açtır, kötülüğü midesine de almaz ki doysun.

    insan rutininden, kitap vurgusundan tanınır. tanınma konusunda, mümin, kitaba benzer yani vurgusundan tanınır.

    her şey kötüyü yok etmeye, iyiyi test etmeye meyillidir. bu meylinin, pratiğinin, başarılı sonuçlarının, çeşitlilik fazlalığından dolayı, bu pratiğin, günah işlemek olduğu sanılabilir. her bir iyinin test edilmesinin ve her bir kötünün yok edilmesinin yolu o iyinin veya kötünün kendisine ve kendi durumuna özgüdür, spesifiktir

    edisonun, ampulü çalıştıran ölçüyü yaratan değil idrak eden kişi olmasından dolayı müslümanın devrimciliği, muhafazakarlığından kaynaklanır.

    varlıktan, yokluktan, değişimden islam çıkmaz. islamdan varlık, yokluk, değişim çıkar.

    üstünlük iddiası, gazaba uğramışların ahlak davasıdır ve başladığında son denen hakime kadar sürer. üstünlük iddiası, kendisinin üstün olduğunu iddia eden gazaba uğramışların, öne sürdükleri yasanın kıymetini doğru ölçüp, bu yasaya doğru tavır alanı daim besler.

    islamın altıyüz onbir yılında ortaya çıktığını iddia edenler, bu iddialarını ortaya attıkları anın islamın başlangıç zamanı olduğunu iddia ediyor. islam, başlangıcın başlatıcısıdır.

    araplardan cennet bekleyenler, araplara türkiyede ne beklediklerini sorabilir.

    dünya, müminin gemisidir.

    karanlığı, kara delikler değil yıldızlar bilir.

    kendini tanımayanı, başkası hiç tanıyamaz. psikoz kendini tanımadığının farkında olma nevroz kendini tanımadığını farkında olmamadır. tanrının hizmetçi olmamasından dolayı, higgs bozonu tanrı parçacığı değildir. ruhun, insanın hizmetçisi olmamasından dolayı, nörotransmitter madde psiko değildir.

    yaşamı ilgilendiren iyilik, şuursuz olamaz. bunun sebebi yaşamın, kaosa direnir halde olmasından dolayı sürekli pozisyon değiştirmesidir.

    yaşam, aşırılık yapılan ortamda sürebilir. gelişip büyüyebilir, hatta bitebilir. buna karşın, yaşam, aşırılık yapılan ortamda başlamaz. çünkü başlarsa, yapılan aşırılığın propaganda malzemesi olur. böylece boyut, bayat demektir. bayat, boyut demektir.

    azgının, yardımcısı ve vicdanı yoktur. vicdan azabı vardır yani çevre vicdanların, azgına yaptığı azap vardır.

    dil devrimi yapılmasaydı türkiye devleti var kalamazdı, çünkü vurgusuz bir metin iş yapanların değil akademisyenlerin ilgisidir. devleti ali yıkılmadı, ansiklopedileşti.

    denizde yaşayanın, subaşıyla işi yoktur.

    sağlıklı bir insanının kendi ülkesi dışına çıkma sebebi, sanat prensibi öğrenme veya matematik öğrenme düşüncesi olabilir.

    merkez sanat prensibidir, çevre matematiktir.

    insanın ortamı pişmanlık, idrak, geçmiş zaman şeklinde üç boyutlu koordinat sisteminden ibarettir.

    kötü rüya, rüyada görülen her şeyin, şimdiki zamanına ve gelecek zamanına riayetsizlik edilerek etkisizleştirilir.

    bir şeyin kıymetini korumanın en iyi yolu, o şeyi unutmaktır.

    kültürün ölçüsü, potansiyel ve kinetik üretmenin artışıdır.

    andımız, istiklal marşının yerine değil misakı millinin yerine, rölanti hali olarak ortaya çıkmıştır.

    sürrealizm, kaynayan kazanın kapağı gibidir. bununla beraber, her kapağın aşağısının kaynatılması gerekmez veya sürrealist öğenin tamamının dikkate alınması, sırtlanılması gerekmez.

    çevrenin daraltılması, ağlamaklı olmaya, öfkeye, iştaha sebep olur. çevrenin genişletilmesi iffete sebep olur.

    şuur, infilak etme çabasıdır. kaza ve kader, bu şuur ile alaka kurar.

    allah ile kulun kavuşması, nokta büyüklüğünde bir minyatürü olarak jet uçaklarının havada kafa kafaya çarpışması gibidir. aklı olan araya girmez.

    allaha ibadet, insanı arıtır.

    devlet, problem olmayan meseleleri problem olmaktan çıkarır. banka, problemleri çözer. sonra sanatın dili çözülür.

    bir defa iyi haber verenin, verdiği her haber, iyi sanılabilir.

    teyakkuz bir senaryodur. o senaryodan rol seçilir. dürbünle görülen de bir senaryodur. o senaryodan rol seçmek gerekmez.

    zenginler için faiz neyse, fakirler için uyuşturucu odur.

    bazı bilgiler, en acı fiziksel acıdan daha acıdır.

    türkiye devletinin ilk dönemlerinde yok edilenler, hantallığa düşmemek, devir kaybetmemek amacıyla, işlevselsizlikle savaşma düşüncesiyle, yapıldı. bir unsurun işlevselliği ve işlevi vurgulanmışsa, o yok edilmedi.

    öğrenme asla serinletmez. daima hararetlendirir. öğrenerek serinleyenler, unutmayı öğrenenlerdir.

    mübadele, bir çeşit avans vermedir. keşke devleti yıkmaya veya bölmeye çalışan örgütlerin liderleri veya bireysel çaba harcayanlar, avans olarak düşman ülkelere verilebilse.

    ahmağın ahmak olduğunu ifade etmemek, ahmağı ahmaklığa hapsetmektir.

    bir esnemenin var olduğunu herkes bilir. buna karşın esnemenin içinde mi dışında mı olduğunu kimse bilemez.

    pratik kıyassızlık ve düşünsel sarahet, sanatın tuğlasıdır.

    pratik kıyassızlık ve düşünsel sarahet, ortaklaşa maruz kalınan sürrealizm sağlar, bu sürrealizm de sağlıklı mükaleme sağlar.

    göz önünde, havayı kirleten varsa ve havanın temizliği gittikçe artıyorsa, havayı temizleyen de var demektir.

    türkiye devletinin tuğlası ‘ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum’ cümlesidir.

    iş bütün olarak koordine edilip, parça parça ele alınırsa zihinsel ve bedensel rahatlık modunda bitirilir.

    ilk isyancı şeytanın insan olmamasından, ilk hayvan kesenin hazreti ibrahim aleyhisselam olmamasından, ilk günah işleyen hazreti adem aleyhisselamın günah işlediği dönem peygamber olmadığından ve ilk katil kabilin bir peygamber olmamasından öğrenileceği üzere din tahribat değil inşaattır.

    istanbul herşeyin başkenti olabilirdi, bu yüzden hiçbir şeyin başkenti olamadı.

    insan şuuru, daima infilak isteği ürettiğinden, işlerin sükunetle planlanması, sonra infilak hissi ile yapılması, şuuru derli toplu tutar.

    faiz, paradan para kazanma çabası değil parayı hareketlendirme çabasıdır.

    sabah umudun, akşam isyanın vaktidir.

    uzun süreli çalışma ardından uzun süreli dinlenmedense kısa süreli çalışma ardından kısa süreli dinlenme daha verimlidir.

    haksızca öfkelenenin öfkesi, hem haksızca öfkelenenin rızkını tüketir hem dinleyenlerin rızkını tüketir.

    bir tek kıyas bütün kıyasların anahtarıdır. bu yüzden uluhiyeti bilmeyen, kıyas yaparsa kendisi ifsat olur.

    yaşamın aşırılıkta başlamaması sebebiyle ve işin önündeki pürüzü kaldırmanın da işin kendisi olması sebebiyle insanın verimi, çalışmasının niteliği değil niceliğidir. örneğin kaç saat çalıştığıdır.

    devletin sağlık durumu, yalnızca akademilerinden anlaşılır. sağlıklı devletin akademiye desteği ölçüsüzdür.

    masal ile din arasındaki fark, masalın, unsurlarının muratlarına ermesi ve dinleyenlerinin kerevetlerine çıkması, dinin, dinleyenlerini, lanetle burun buruna getirmesidir.

    bu metin, kendim faydalanmamı bitirdikten sonra gübre olarak, umuma açtığım bir metindir.

    iş kendi sonucunun senaryosudur, kodudur. yani esas iş, mevcut iş tamamlanınca başlar.

    vicdan sınırlarında dolaşan kişiye, bazen o sınırların, risklerinin, dehşetinin, ortaya çıkardığı panik baskısıyla -uyarı amaçlı- bazı özel yetenekler verilir.

    büyü yeteneklerinin alınyazısı, ipek yolunun alın yazısıdır.

    aynalar, checkpointlerdir.

    ülkelerin sınırları, sezgisel bilgiyle hareket eden insanlar tarafından, sezgisel bilgiyle hareket ederek sınırları oluşturanların, cahilleri frenlemek ve cahillerin işlediği suçların sonuçlarını üstlenmek için oluşturulur.

    vefa, kendisine çarpan bilyeyle, -kendisini fırlamaktan tutan- yanındaki bilyeyi fırlatıp, kendisine çarpan bilyeyle yanyana kalan bilyenin yaptığı değildir.

    sezgisel hareket edenler, bazen kendi deltalarının iç tutarlılığını bozmamak için deltalarının, -külfet teşkil eden, tutarlı sayana da külfet yükleyen- tutarsız geleneklerini, görmezden gelebilir veya tutarlı olduğu ifadesinde bulunabilir.

    kayıt altına alınmayan düşünce, var olmayan düşüncedir.

    bazı şapkalar, göğün genişliğini vurgulamak için genişleyerek yükselir.

    rüya, rüyayı gören kişi ile ilgili esnemelerden bahseder.

    rüya sürrealdir. geniş bir kazan kapağının altına dar kazan konulmaması gerektiği gibi rüyanın da birkaç yorum ile israf edilmemesi gerekir. esas mesele kazanın üstündeki değil içindekidir.

    rüyadaki benlik; geçmişten edinilmiş vasıflar, çevredekiler; gelecekte edinilecek vasıflardır.

    allaha yapılan duanın, allah tarafından kabul edilmişliğinin göstergesi çevredeki değişimler değil benlikteki gelişimlerdir.

    yapılan kötülüğün yok edilmesi, kötülüğün yıktıklarının restore edilmesi, restoresi mümkün değilse yenisinin inşa edilmesi veya yıkıntı için harcananlar kadar restoreye veya yeniden inşaya harcanmasıdır.

    ışık kirliliği, ses kirliliği, şuurun infilak isteğini arttırır.

    yazdığı senaryodan uzaklaşmaya çalışmak için yeni senaryo yazmaya çalışmak, ebter agresifliğin sebebidir.

    bir işin askere verilmesi, o işin matematiğinin göz ardı edilerek teknik kısmının ve sanat prensibinin göz ardı edilerek sözel kısmının ele alındığı anlamına gelir. matematik, tekniğin her şeyidir. sanat prensibi de sözelin her şeyidir. profesyonel askerliktense profesyonel vatandaşlık daha somuttur.

    yaşamdan ilerisinin bilgi olmamasının sebebi, yaşamın aşırılıkta başlamamasıdır.

    iki dünya savaşı, bilmeme birlikteliğinin, iki defa karpuz parçalanır gibi, osmanlı türkleri askerleri ve türkiye halkı askerleri tarafından parçalanmasıdır.

    yaşayan insan yerden göğe doğru yükselir, ölen insan gökten yere doğru iner.

    uluhiyet iddiasındaki hiç bir insan, güneşi batıdan getiremez.

    mümin anlatıcıdan bir anlar, anlatıcının anlamadıklarından dokuzyüz doksandokuz anlar.

    birbirine bakar şekilde, karşılıklı yerleştirilen iki aynanın arasına mum ateşi yakıldığında sonsuz tane ateş görüntüsü oluşur. karşılıklı, birbirine bakan iki insanın arasına ateş yakıldığında fazladan ateş görüntüsü oluşmaz. bu durum, insanların, birbirlerinin aynısı bile olsalar, yansıtmanın, insani bir özellik olmadığını gösterir.

    sosyalizm arazi vitesidir. tümsekli-çukurlu, hoyrat, engebeli, çamurlu, taşlık, bataklıklı, yabani, göllü, dereli yollarda, yol dışı yollarda kurtarıcıdır. buna karşın buzlu yollarda yüktür , bu durumda önce buzlar eritilir. arazi vitesi motorun iç basıncını yoğunlaştırarak tekerlerin dönmesinin esnekliğini sıfırlar. buzlu yollarda tekerin dönme esnekliğinin fazla olması, kumandalı hareket etmeyi kolaylaştırır.

    türkiyeye kapitülasyonların kaldırılması, laikliğin başlatılması, ‘siyasal hilafet’in askıya alınması, osmanlı hanedanlığının avans verilmesi, boğazların tam hakimiyete alınması, millet meclisinin açılması, sosyalizm tam anlaşılmamış ve tecrübi örneği bulunmuyorken sosyalizme geçilmemesi, ermenistanla sınır antlaşması yapılması olayları, gerçekleşmesi mümkün olmayan durumlardı.

    ordunun başarısı savaş kazanmayla ölçülür, duanın başarısı mantık zemini oluşturmasıyla ölçülür. birilerine edilen duaların kabul edilmemesinin sebebi onların mantıklı zemini bırakıp, çatışma üreten ortamdaki faydaya yönelmeleridir. çatışma ortamından edinilen fayda, alım satımdır. mantık üzerine kurulan fayda eksiltilmez, eksiltilmesi teklif dahi edilmez. insana çalışmasının karşılığından başka bir şey yoktur bununla birlikte, yel değirmeni inşa etmekle kıraathane inşa etmenin sonuçları farklıdır.

    bazıları kendi alçalışlarının uğultusunu duyar, kulağım çınlıyor der.
    kulak çınlaması ve kulağın duyması birbirinin zıttıdır.
    kulak çınlaması verme, duyma almadır.
    anlamak almak, anlamaya çalışmak vermektir.

    siyaset anlayışının topluma henüz tam yerleşmemesinden dolayı, türkiyede toplum ve siyasetçi birbirini tam aksettirmeyebilir.

    bir kişi, bir şeyin yanlışlarının yerine o şeyin dürüstlüklerini koyuyorsa onu öğreniyor denilebilir.

    benliğe kıyasla düşünce, uzaya kıyasla bulutların tamamı gibidir.

    psiko- hastalık olarak kategorilendirilen hastalıkların hepsi nörolojik hastalıktır. psiko- rahatsızlık olabilir, onlar için rehabilitasyona başvurulur.

    şuursuz büyüme balon gibi büyümedir. sonu patlama değil sönmedir.

    türkün savaşması, sadece imanı ekstrakte etmesi savaşıdır.

    emek, gözlere şarj olur.

    cehennem, cahilin kalbinden daha güvenlidir. allahın rahmeti daha da güvenlidir.

    sözelci kitlesini dinlemeden konuşursa masal anlatıcısı olur. kitlesini dinleyerek konuşursa destan anlatıcısı olur.

    içtimai hayat, yalnızlık ve kalabalıktan boğulmak kutuplarının birbirine bakan kısmından, yalnızlığın ve kalabalıktan boğulmağın ötesine taşar.

    yapması gereken işi, yapılması gerektiği gibi yapan harika sonuçlarla karşılaşır

    insan uyuyunca, kılıcını, nöbetini, kalbi devralır.

    kadere ve kazaya iman etmek halterci ağırlık kemeri giyinmek ve giyindiğinden haberdar olmaktır veya korse giyinmek ve giyindiğinden haberdar olmaktır.

    dinlenmenin yolu bütün vücudun değil yorgun kısmın dinlendirilmesidir.

    insan hakları, alman haklarıdır.

    su, ateşin işini görebilir. ateş, suyun işini göremez.

    her şey birbirinin aynısıdır demek, bütün sonuçları üstleniyorum demektir.

    bir şeyi tanımak için tanecik yapısına ve anlık durumuna bakılırsa, su ve ateş birbirinin aynısıdır denir.

    cahilin faaliyetleri, uyurgezerin faaliyetleridir.

    diri bilgisi olmayanın, ölü bilgisi hiç olmaz.

    asla zarar etmeyecek insan, kendini, kendi kafasının yukarısında taşıyan insandır.

    bilgi dışı olaylar insanların uyanmaları için gerçekleşir. buna karşın, insanların uykularını daha derinleştirebilir.

    hazreti muhammet aleyhisselam, yaşayışıyla -kanıtlanamaz olan- ümmiliğin ve cehaletin, canavarlık olmadığını kanıtladı, bildirdi.

    kötülük, failin gözlerini bozar, başka da bir şeyi bozmaz.

    iki çeşit siyasetçi vardır. statik siyasetçi ve dinamik siyasetçi. statik siyasetçi dinamik problemleri çözer, dinamik siyasetçi statik problemleri çözer. hazreti musa aleyhisselam dinamik siyaseti, hazreti harun aleyhisselam statik siyaseti öğretir. bu metin, dinamik siyaset örneğidir.

    bir şey, meşru yolla edinilmişse ve meşru işlere kullanılıyorsa nimettir.

    adolf hitler, üst insanı değil nükleus insanı oluşturmaya çalıştı. bu çalışmasını, çevre insan saydığı insanları yok ederek sürdürdüğü için başarısız oldu. çekirdek insan, çevre insana üstün gelen değil, çevre insanı yöneten değil, çevre insanı kavrayan insandır.

    adolf hitler, şizofreni (us yarılması) hastalığına sahip bir insan. insanları akıllı olmaya zorlayan ve akıl hastalıklı insanlara itibar gösteren anlayış sebebiyle en saygın insan oldu.

    akademik makaleyi ve tefekkürü felsefeden ayıran, akademik makale içeriği ve tefekkür içeriği hakkında kelam edilebilmesidir.

    beklemesini bilenin, herşey ayağına gelir. bekleyebilenin herşey ayağına gelmeyebilir. çünkü insan, her zaman kendinde beklemez.

    dinin, insanları tekfir etmenin, çocuk oyuncağı olduğunu sanan, çocuk oyuncağıdır.

    balkan savaşları, üçüncü viyana kuşatmasıdır. muhabbet akıncıları farkedemedi.

    militarist devlet, polis devletinden daha özgürlükçüdür. bir devlet, militarist devlet olma eğiliminde değilse, polis devleti olma eğilimindedir. zaten, devlet çoğunlukla, cumhuriyet devletinin ilerisine taşamaz.

    herkes işini yaparsa, yapılması gereken işler görünür olur.

    yaptığı faaliyeti fark edemeyen kişi, bu faaliyeti, yapmayı bırakmayı, düşünemez.

    osmanlı hanedanı avans olarak verilmemiş olsaydı, o hanedanın kendisinin, kendi üyelerine yaptığı gibi, zindanlarda ölüp, nesillerinin tükenmesi beklenirdi.

    korkmayan kişi, kısasa tenezzül etmeyebilir.

    dünyevi kelimeler, buharlaşarak dine ulaşır. dini kelimeler, yoğuşarak dünyaya ulaşır.

    beyinde kas olmadığı için beyin yorulmaz. buna karşın soğutma sistemi de olmadığı için fazla ısınabilir. ayrıca beyne bağlı sinirlere bağlı kaslar bulunur. bu kaslar yorulduğunda beyni rahatsız eder. bu yüzden kaslar için birbirinden farklı dinlenme pozisyonları belirlenebilir.

    geçmiş zaman, yaşamdır onu yok etmeye çalışan yaşamıyordur. şimdiki zaman, varlıktır onu yok etmeye çalışan var değildir. gelecek zaman, varlıkla yokluğun izdivacıdır.

    düşmanla konuşmak, düşmana düşmanlık etmekten daha alçakçadır.

    ülke, ülküler birlikteliği demektir.

    insanın verdiği bilgi, o kişinin mazisidir.

    yaşam, daima yaşamdan fazlasına taşar. yaşamdan taşanın yani benliğin, yaşama karşı olması durumu ölme sebebidir.

    hasta, tıbbın namusudur.

    teknik, değişim değil yayılım sağlar.

    cahil, öğretmenin namusudur.

    problem, siyasetin namusudur.

    suç, hukukun ve tıbbın konusu değil, hukukun ve felsefenin konusudur.

    yazıdan, resimden, enstrümantal müzikten başka sanat yoktur. çünkü bunların haricindekiler buğulu.

    azaltanı, allah cehenneme koymayı diler.

    günah işlemek, vitesi boşa almak gibidir.

    zingat reklamları
    sana yalan söylediler sana yalan söylediler taşınmaya hazır dediler.
    sana yalan söylediler sana yalan söylediler nezih muhit dediler.
    sana yalan söylediler sana yalan söylediler şehir merkezinde dediler.

    aşağılık kimseler -bir uçurum gibi- gözler önünde tutulabilir ki yeni nesiller, kendi yüksekliklerini ve kendilerini yüksek tutan dinamikleri ve statikleri, şuurlarına kazıyalar.

    bir kişiye büyü yapılması, düdüklü tencerede yemek kaynatılması gibidir. büyüden gelen olumsuzluklar -başka yollarla gelen olumsuzluklar gibi- kalbe, yaşam enerjisi olarak şarj olur.

    ahiretin bilgisi, tohumun bilgisi olduğundan ve gelecek zamanın, yokluk ile varlığın izdivacı olmasından dolayı, bu mahrem birleşmenin, izlenme zorunluluğu yoktur. gelecek zaman, hayat sahiplerinin, ziyafetlerinin, sonuçlarının ziyafetleridir.

    hafıza şuurlu olmanın en belirgin göstergesidir. bir insandan, -haklı halde bulunuluyorken ve hakkı gözeterek- hakkın alınması esnasında, hakkın alınması hususunda direnç görülüyorsa o insan şuurludur. eğer iki tarafın da birbirinde hakkı varsa hukuk oluşur.

    ülkesi olmayanın aklı yoktur.

    ‘muhakkak ki sizler, sizden önceki ümmetlerin yoluna tıpa tıp, aynen uyacaksınız. hatta onlar bir keler deliğine girmiş olsalar, oraya siz de gireceksiniz.’ demek çözülmemiş problem kalmayana kadar pres göreceksiniz demektir.
    eski problemlerin eski çözümleri, vakit kaybı olmaması için ve vefa hissiyle kayıtlarda muhafaza edilir. eski problemler bütünüyle çözülmüşse veya yeni veya daha iyi çözüm yollarında ilerleniyorsa veya eski çözümler, çözdükleri problemlerden daha fazla problem oluyorsa ansiklopedilerin ilerisine taşamazlar.

    abdal ile budala arasında fark yoktur. ikisi arasından biriyle istihza ediliyorsa, istihza edilen budaladır.

    unutturmaya çalışan namussuzdur.

    mümin, kafire gereksinim duyuyorsa acınır onun imanına.

    savaş başladığında bayram da başlar.

    rüya daha önceden bağışıklık kazanılmış bir yükle yeniden karşılaşılacağı anlamına gelir.

    büyü yapılması, insanların büyü yapabildiği anlamına değil büyü yapma yeteneklerine, sahip olabilme ihtimallerinin bulunduğu, anlamına gelir.

    köylerin kentlerden daha sağlıklı olması, kentlerin değil sosyalizmin mevzusudur.

    erkek erkeğin eşiti olursa, kadın kadının eşiti olursa, kadın erkek eşitliğinin var olabileceği iddiası tartışılabilir. bunun yerine, her şey birbirinin aynısı olabilir veya daha kofu, her şey birbirinin dengi olabilir.

    her şeyin birbirinin aynısı olduğu iddiası, mülk sahiplerinin iddiasıdır.

    uluların iddiası yoktur, hüküm vermesi vardır. uluların iddiası, hüküm verme şeklindedir.

    suç ve empati iki kutuptur. sağlıklı ilişki bu iki kutup aralığında sağlanır.

    türkiye ülkesinin gerilemesi, yüzseksen derece dönme şeklinde veya geri vites ile değil rampa çıkamadığı için geriye kaçma şeklinde olur. bu yüzden türkiyenin aitleri değil, sahipleri gereksiz yükle vakit kaybetmez.

    sarp yokuş, zenginliktir.

    kötüye ve kötülüğe gereksinim duymamak, kötüden ve kötülükten faydalanmamak ve bu uzaklaşmaların, iyiye ve iyiliğe doğru olması, iyi insanın davasıdır.

    matematik – teknik ilişkisi, halı dokuma tezgahı – halı ilişkisidir.

    felsefeciyi tehlikeye sokan şey, kendisine yönelik tedirginlik ortaya çıkmasıdır. bu tehlikeden korunmak için yani hitap ettiği kitleyi yanlışta birleştirmemek için doğrunun yamaçlarını verip doruğunu bahissiz bırakabilir.

    sekülerler ile münafıkların anlaşmaları, sekülerlerin, dine saldırmama arzusundan kaynaklanır. diğerleri hassasiyetlerini ifade ederse, bu anlaşmadan zarar görmez.

    yaslanacakları denizi olmayan medeniyetler, denize yaslanmış medeniyetle hukuk kurmayan medeniyetler, agresif olur.

    ninja kaplumbağalar, ikinci mongol akınıdır.

    allahın kahrına yöneliş de allahın rahmetine yöneliş de allaha kavuşma da allaha dönüştür.

    allah, fayda edinmek isteyeni faydalandırır. fayda edinmemek isteyeni faydalandırmayabilir. kafir, genellikle fayda edinmemek ister.

    tembellik ve faaliyet arasında rölanti, tasarruf gibi ara aşamalar vardır. en fazla aşama ve en hızlı geçiş hüzün yurdu olan zihindedir.

    sosyalist cumhuriyetçi militarizm, elektrikli arabaya veya yıldırıma benzer.

    büyü içeren filmlerin iyi büyücü ve kötü büyücü içermesinin sebebi, yapımcıların büyücülerden korkmasıdır.

    cezası, mizansız olarak verilecek olanlar, büyü yapanlardır. cezalarının hemen verilmemesinin sebebi, büyü yapan kimseye spesifik, mizansız cezanın tespitinin, ittifakla yapılması arayışıdır.

    her şeyin birbirinin aynısı olduğunu ve benliğinin her şeyin aynısı olduğunu kabullenmek, zarar yolculuğunun sona ermesidir.

    bir okulun reklamı, müfredatı, dersleri, uygulamaları, güvenliği, stajları, mezunlarının yaptığı işler birbirinden farklıdır.

    yalpalayarak gelen, yalpalanarak karşılanır. düz gelen yalpalanarak karşılanamaz.

    sertlerin hareket etmesi, yumuşakların sabit kalması olağan olandır.

    acı çekmemiş olan kişi, acı çekmiş olan kişinin hareketlerini ön göremez. belki, başka bir acı çekmiş kişi, tahmin edip diğerine bildirir.

    atalet, insanın daha önceden sahip olduğu yeteneklerine erişememesidir.

    cümlesiz nokta olabilir. noktasız cümle, cümle olmaz.

    kolonyağı ateşinin yaktıkları, ben ateşim derler.

    sevap işlemek, günah işlemeye alan açar. esas günahın, sevap işlemek olduğunu bilmeyenler ‘siz hiç günah işlemeyip allahtan mağfiret dilemezseniz, allah sizi gönderir yerinize günah işleyip, allahtan mağfiret dileyen kimseler getirir.’ cümlesine dayanarak günah işliyor.

    ticaret işinin, şirketçe yapılabilmesi gibi, suç işi şirk ile yapılabilir.

    meyyite karşı savaşmak, sürekli yenilenen bir duvarı, yıkıyor olmak gibidir. meyyitle ancak öğretmenler veya ulular savaşır.

    allah’a yaklaşmanın yan etkisi, yakınların, -misyonlarını tamamlamış gibi- allah’tan uzaklaşmasıdır. allah herkese yeter, artar.

    din, gerçeğin blurlanmasıdır. bu blurlama, çocukların, gerçek vasıtasıyla bir yerlerini kesmesini önler, sakarlık yapanların, gerçeğin köşesine çarparak başlarını yarmasını önler.

    herkeste kartal gözü ve kartal pençesi olmayabilir, buna karşın bir kartalın gözü ve pençesi herkese yetebilir.

    sevilmeyi hesapladığı yerden sevgi göremeyen insan, bitap düşer. bu yüzden sevilen kişiye fayda sağlamak, isteklerini -mümkünse- gerçekleştirmek, ona iyi dileklerde bulunmak vakit kaybı değil, hayatın anlamıdır.

    sevginin gösterilmesi gerekmez. sevgi, sevgiyi anlamayanları, yaprak döker gibi dökmek için, gösterilir. ayrıca, sevgi gösterisi, hariçteki hasitleri ifşa ettirir.

    hiç bir peygamber topluluğunun izdüşümü, yansıması değildir. ‘peygamber, muhatabının yansımasıdır’ diyenler peygamberin, muhatabında kıymetsizliklerle beraber, ufacık bir kıymet varsa, bu kıymet sayesinde ve peygamberin çabası sayesinde, muhatabın, kendi kıymetini ve çevresinin kıymetini arttırışını vurguluyor. ayrıca, peygamberin muhatabında hiç kıymet yoksa, peygamberin kademe almasına öfkelenmesi sonrasında çatışma ortamının ortaya çıkmasına vurgudur.

    bazı insanların sonucu güzeldir. bazı insanların sonucu ve süreci güzeldir. bazı insanların sonucu, süreci ve başlangıcı güzeldir.

    matematiğe ve tevazuya dayalı olan ve bilgiye dayalı olmayan ikibin yirmi teknolojisinin, bilgi dayanağı da kazanması ve dayanaklarının ve kendisinin gelişmesi için, geri dönüşsüz bir çöküşe girmemesi için, biraz esneme payının bulunduğu var sayılabilir.

    film izleyicisinin, sevdiği filmde, muhatabı, sevmediği karakterdir.

    bir peygamberden önce gerçekleşen her olay, o peygamberin var olması içindir. o peygamberden sonraki her olay, o peygamberin sahasının genişlemesi içindir.

    suç, hukukla beraber felsefenin de konusudur. buna karşın, felsefenin asla çözemeyeceği bir konudur.

    karton sayfalardan ibaret defteri, hiçbir zımbanın tutamaması gibi kalın kafalı insanı da hiçbir cemiyet tutamaz.

    travmaya maruz kalan şuur, denizin kaynayıp bulutlaşması gibi hararetlenir. bu durumda bulutların nereye sürükleneceğinden çok nasıl tekrar deniz olacağı tartışma konusudur.

    onbeş temmuz darbesine karşı direniş, dördüncü viyana kuşatmasıdır.

    kadın, erkeğin yaptığı her işi yapamaz değildir. buna karşın, mantık dahilindeki çalışmalar, kadının, erkeğin yapabildiği her işi yapmak zorunda kalmaması yönündedir.

    insanın kendinden bahsetmesi, düşmanlarını tanımasını ve düşmanlarının mallarına mirasçı olmasını sağlar.

    herkes taşıyabileceği kadar yük üstlenir. aklı olan, kendinden başka yük üstlenmez. kendi yükü, kısa vadeden uzun vadeye ve kolaydan zora sırasıyla, kendisi, bankası, ülkesi, dinidir.

    türk, töreli – kaza ve kadere iman eden demektir.

    siyaset, yalnızca kendi topluluğunun sözcülüğüdür.

    bir banka, bir evrensel fikrin veya bir kaç evrensel fikrin havuzudur.

    suç işleyen hiç kimse, ceza görmese herkes suçlu sayılacaktı.

    sabah uyanan insan, çok ağır işlere hazırdır ve o ağır işler bir türlü gelmez. işte ağır iş budur.

    ayaklarının aşağısından toprağı gasp edilen kişinin, havada asılı kalması şov değildir.

    bir insana kahir gelmenin yolu, o insanı aşağılamak değil, o insanın her fiilini, o fiilleri arttırması yönünde tahrik etmektir.

    akıl, çok seçenekten seçme hususunda veya bir seçenekten seçme hususunda çalışmaz; iki seçenekten seçme hususunda çalışır.

    allahın nuru, namazdaki kişinin iki kürek kemiğine şarj olur.

    engellileri dikkate almayan her medeniyet, preslenir.

    matematik, ön kabullerin bütününün yoğrularak tutarlılık kazanması demektir. yani akıl, bilgisizken bile bilgi üretebilir.

    devleti halk kurduğu gibi bankayı da halk kurar. devletin varlığını devam ettirmesinin yolu, varını yoğunu akademiye harcamasıdır.

    ön kabul, sezgi, hayal, birbirinden farklıdır.

    suç işlememiş kişi, suçluya işlediği suç hususunda merhamet edilmesinin bahsini açmaz.

    bilgisizce ve alışkanlıkla yapılan iyilik, faili tarafından imha edilir olan iyiliktir. ateş, oduna çalışır, havaya fayda sağlar.

    siyasetçi, meslek çeşitlerini arttırması ölçüsünce başarılıdır.

    bir bilginin tamamının söylenmesi bilgi düşmanlarını ittifak ettirir. bu yüzden, bilgi düşmanları güçlenirse bilginin daha az kısmı söylenir.

    dinin, ahlakın ötesine taşmasına sevinilir, üzülünmez. bir insanın, peygamber olmasına üzülmeyen, başkasının, zengin olmasına da üzülmez.

    kadın, erkeğin yalnızca ilacı olduğunu düşünür. erkek, iyileştikçe kadın, uzaklaşma eğilimindedir. kadın uzaklaşınca erkek sitem eder, kadın tekrar yaklaşır. böylece erkek, kadının yalnızca kaba sabalıktan hoşlandığını sanır.

    her şeyin akbabaya dönüşmesine gerek yoktu. akbaba şehirlere giremez, köylere bile giremez.

    bir fikrin canavarlar tarafından benimsenmesi, fikrin yaygınlığına değil yetersizliğine, ilkelliğine işarettir.

    bu yazı, planı elde bulunmayan şaheserlerin, yıkıntılarının hurdalarının bir kısmıdır.

    kışın en soğuk günü, kışın ölüm günüdür.

    işler önem sırasına göre sıralandığında, en kıymetsiz iş, en kıymetli olanın kıymetine çıkar.

    budalalığın daima direnir olması, budalalığın etrafındaki halenin, destandan ibaret olması demektir.

    faiz iktisatın değil, sosyolojinin konusudur.

    bazı durumlarda, tevazu, tevazu gösterilenin yok olmasına sebep olur.

    rüyada görülen, rüyanın sebebi değil, sonucudur.

    kafirin fiilleri, kafirin kendinden daha kıymetlidir. mümin, fiillerinden daha kıymetlidir.

    bir şey, uğradığı ihanet miktarınca, güvenlik ve şeref kazanır.

    hazreti yunus aleyhisselam, maddenin nasıl arttığını öğretmiştir.

    tövbe suresinin başlangıcında bismillahirrahmanirrahim bulunmaması, tövbe için, allahın, rahim, rahman veya allah olması önemli değil demektir.

    kötüyü, kötüyle yok etmek, laboratuvar faaliyetidir.

    asker, devletin sembollerinin nöbetini tutar.

    zina, empati yapmadır. bununla beraber, neye empati yapıldığı bilinmez.

    allahın sevmediği, istemediği şeylere müsaade etmesi her şeye müsaade ettiği anlamına gelir. direniş, bilginin ölçülmesi ve maddenin ölçüsüzce üzerine boca edilmesiyle olur.

    bir bela doğru tanımlandığında, bela, çevredekilere ve belanın kendisine de isabet etmeye başlar.

    torksuz araba neyse, kaza ve kadere iman etmeyen insan da odur.

    aşırılıkla mücadele etmek, erdem değildir.

    kendisiyle ilgilenilmesinin yolunun, kendisine zarar verilmesi sanan insan beyin hastalığı olan insandır.

    okyanusların üstünde yürüyebilen bir insanın, çalkantıdan sıçrayan sudan korkması, gülünç olurdu.

    semboller, hariçten biri tarafından sorulmadan sorgulanmaz. kimse durduk yere, cebindeki paranın sebebini veya ülkesinin yüzölçümünün sebebini sorgulamaz.

    suçluyu cezalandıramayan insanın gülümsemesi, kendisine eziyet etmesinden başka bir şey değildir.

    bir ilişkinin devam edip etmeyeceği şöyle anlaşılır: muhatap büyü araştırmaya zorluyor mu zorlamıyor mu?

    bilgi, insanın içinden geçmiyorsa bilgi değildir. bazı bilgilerin, birilerinin içinden niye geçmesi?

    adanalıların güneşe ateş etmesi gibi, bazen büyü yapmış olanlar da büyü yapmamış olanlara saldırabilir.

    büyü yapmış olanların ilahı, büyü yapmamış olanlardır. buna karşın bir melek, bazen, imtihan olarak, büyü yapmış kişi kılığında görünebilir. bazen de bir büyücü, melek kılığında görünebilir.

    övgü, insanın kendi yükünü övdüğüne yıkmasıdır. kazancını devam ettirebilmesi için, övdüğünü tanımalı ve kendine gereken yükü tekrar oluşturmalıdır.

    bir presle yolundan çıkarılan ile pressiz olarak yolundan çıkan arasındaki fark, presle yolundan çıkanın, hiç bir değişiklik olmamış gibi yola devam etmeyip, tekrar, zorla çıkarıldığı yoluna dönecek olmasıdır inşallah.

    tufan, belki de bir süre yağmurun barajlanmasıdır.

    gördüğüm kadarıyla, kürtlerin asimilasyon endişesi var. başka da endişesi yok.

    meleklerin faaliyeti, seçmen olmaya benzemekten çok, dedektiflik yapmaya benzer.

    modernist olmayan anarşizm, popülizmin karşısında, rüzgarın karşısında savrulan kuru yapraklar gibidir.

    kadın, erkekte etki bırakmaz.

    midenin besinine, emekle ulaşıldığı gibi, aklın besinine, sosyoloji ile ulaşılır.

    varlık ve yokluk, birbirinin kutbu değildir. ikisinin karışımı, kelimenin kutbudur.

    şeytanlar, melekleri taklit eder. melekler, şeytanları taklit etmez.

    büyüğün, küçülmesi, mutlaka tekrar büyüyeceği anlamına gelir.

    islam, pasta değil ki araç, gereç veya uygun şart gerektirsin.

    bireysel kazanım, başarıdır. bireyin başarısı değilse bile bireyin türünün başarısıdır. bununla beraber, toplum, kazanırken, birey kaybediyorsa, o toplumun bütün öğeleri, mongoldur.

    müslümanın, kötülüğe müsaade etmesi, kötülüğe meydan okumasıdır.

    bilgisizlikten kaynaklanan kötülükle hesaplı kötülüğün, kıyaslanma zorunluluğu yoktur.

    çocuklar, hep çocuk mu kalacak? onlara, niçin hep materyal hatırlatan çizgi filmler sunuluyor? bir şeydeki gereksizler, ortadan kaldırıldığında, o şey çocuklara hitap edebilir olur.

    ifsadın bakisi ortaya çıktığında, ifsadın bakisini bile korumak gerekir.

    maddede maddenin kendisi görülemez, maddenin ancak sonuçları görülebilir. kelimede kelimenin kendisi görülebilir, sonuçları görülemez.

    eğer doğu dinleri yok edilmezse, çözemeyeceği problem yoktur. batı felsefesi yok edilmezse, yapamayacağı iş yoktur.

    allaha ibadet etmeyen kişinin mevcudiyeti, kişinin kendiyle, barışık değildir. böyle bir kişinin, cennete girme ihtimali, yüksek değildir.

    ağacın her dalı budanmaz. her dalı budansa bile, ‘her dalı budanır’ denmez.

    namaz kılması, insana, hayallerinin sürrealleşmemesi imkanı sağlar.

    bazı ölümler, futbolcunun saha dışından koşması gibidir. mekanizmalar onları durduramaz.

    kayzer, gayzer ve dük, dakik yakın kelimelerdir.

    bir mağrada besin bulunduğunda, içerisine, canavarların yönelmesinin kaçınılmaz olması gibi, güzellikler barındıran insana, kötülerin akın etmesi kaçınılmazdır.

    hayır işinin, niçin yapıldığı değil, niçin daha önce yapılmadığı tartışma konusu olur.

    hazreti yunus aleyhisselam, belki de topluluğuna daha yaklaşabilmek için, topluluğundan uzaklaştı. öyleyse, hazreti yunus aleyhisselamın, balığın karnındaki nidası, bir zafer narasıdır.

    din gelecek zamanı, felsefe geçmiş zamanı kurtarır.

    her bilgi, kutuplu olmak zorunda değildir. bununla birlikte, kutuplu bilginin, karşı kutbunu söylememek, yalan söylemektir.

    bir canavara ‘çocuğunu yetiştir’ denemez. ‘kendine çalış’ denebilir. yani ‘dinine, devletine, bankana, kendine çalış, çocuğuna devlet bakar’ denebilir.

    tehcir, tehcir eden için, tehcir edilen için, tehcir edilenlerin kondukları coğrafyadaki yerleşik kimseler için çok zordur. tehcir edilenler, her şeylerini unutuyor, tehcir edildiklerini unutmuyorlar. tehcirin tek çözümü, göç ettirilenlerin geri yerlerine dönmesidir. bir de adaletten kaçtığı halde, tehcir edilmiş gibi davrananlar var.

    elinde diploması olmayan, öğretmen olamaz. diploması olmayan, samuray olabilir.

    kendi sınırları içinde kolonileşmeyen devlet, çadır devletidir, bir vuruşluk canı olan devlettir.

    toplumda komün basamağı, arabada akü gibidir.

    topluma vermeden, toplumdan alanlar, toplumun engellileridir.

    üreme organı, insanın, çoğalmasını değil var olmasını sağlar.

    düşmanı, düşmanın yöntemiyle yenmeye çalışmak, budalalığın, zavallılığın doruğudur. yense, ebedi mağlup olur. bari yenilse de başka şansı kalsa.

    kendi güvenliğini sağlayan insan, kötülüğe müsaade eder ki kötü, kötülük, gideceği yere varsın.

    birbirimizi yemeyelim, mekkeli müşriklerin, hazreti muhammet aleyhisselamı kabul etmeme sebebi, hazreti muhammet aleyhisselamın hüviyeti değil şahsiyetidir.

    belaların, isabet etmeleri için sebepleri olmaz, bahaneleri olur. kemikler, sebepli mi gelişiyor?

    bazı anlatıcılar, anlattıkları yüklerden daha ağırdır. bu durumda, yükün anlatıcısı taşınır.

    cinsel ilişki, ahlaksızlık olduğundan değil, hariçtekilerin konsantrasyonunu bozduğundan gizli yapılır.

    yemenin, ayvayı yemek anlamına gelmemesi gibi, cinsel ilişki, zina anlamına gelmez.

    var mı, yok mu, varsa zararlı mı, zararsız mı bilinmeyen şeyler, mantığa tercih edilmez. simülasyonlara, bu konuda muhalefet edilebilir.

    insan, asil rüyasını, uyurken de uyanıkken de ölünce de göremez.

    bazı haritalar, yükseklik göstermez.

    yapması gereken işi yapanın, yapacağı iş kestirilemez.

    avlanamayacağını bilen avın kaçması, avcı avlamaktır. avlanacağını bilmeyen avın kaçması da avcı avlamaktır.

    havuzda yüzemiyorum diyen birine, çözüm olarak insanla dolu bir havuz sunmayacağım.

    problem çıkarana, devlet de banka da yetmez. her yeri devletle, bankayla doldurmak zorunda değiliz. problemi olmayan, devlete de bankaya da gereksinim duymaz.

    dinamik siyasetçinin kaza ve kadere imanı daha fazladır. statik siyasetçinin ahirete imanı daha fazladır.

    güvercini uçuran, rüzgar veya yokluk değil, havadaki gazlardır.

    askere soru sormak, elçi öldürmekten farksızdır.

    ‘herhangi bir şey olmasaydı, diğer herhangi bir şey olur muydu, olmaz mıydı’ tartışmasının cevabı şöyledir; herhangi bir şey olmasaydı, hiçbir şey var olmazdı.

    batıl, tanındıkça yok olur. hak, tanındıkça şiddetlenir.

    hırs, gevşerse yönelimi değişir. tutku, gevşerse kapsamı artar, sonra tekrar sıkılaşır. hırs, tutkunun gayrimeşru olanıdır.

    bazı yakınlar adalet sebebiyle çok uzaktır. bazı uzaklar adalet sebebiyle çok yakındır.

    küçümseme, bir yol ayrımıdır; küçümsenen küçük değilse, küçümseyen küçüktür.

    bazı insanlar, laneti görür, irşat oldum sanır. halbuki, aynasıyla burun buruna gelmiştir.

    çocuğu yetişkinden ayıran, çocuğun cinsel ilişkiden habersiz olmasıdır.

    kıymetli olan, kıymetsiz olanı yok etmekle kalmaz, kıymet bilmezi de yok eder.

    adalete göre varlıklar, yıldız etrafındaki gezegenler gibidir.

    davranıştan sonra kelime ortaya çıkar. kelimeden sonra düşünce ortaya çıkar. bu durum, ölçülenin sürekli olarak daraldığı anlamına gelir. bu daralanı, sürrealizm gevşetir.

    kötülük görmeden, iyilik bilinemiyor olsaydı, koyunlar, avluya tıkılamazdı.

    belirsizliğin nokta boyutlarında olanı bile, bütün azgınları, helak eder.

    din, allaha ibadet etmenin değil, allaha ibadet etmemenin yollarını gösterir. allaha ibadet etmemenin yollarını da ben kapatıyorum.

    kır, kenti besler. kent, kırı korur. kıra bela isabet etmişse, statik problem var demektir. kent açlık çekiyorsa, dinamik problem var demektir.

    rüya, anlam değil, besindir. kısa bir süre uyanık olmamak bile dinlenme açısından çok büyük nimettir.

    rüyanın başlangıç kısmı, geçmiş zamanı kasteder.

    zamanı sevmek, yaratılmakta olanı veya henüz yaratılmamış olanı sevmektir.

    rüya, eldeki maddenin üzerine, tükenmez mantığın, boca edilmesidir. buna karşın, mantığın tamamının boca edilmesi olmayabilir.

    yalnızca nasipsizler, kainata, kitap der. kainat, kitap değil, maddedir.

    budala insan, mesleğinin ve hobisinin penceresinden bakar.

    hazırlık yapıldığında, bertaraf edilemeyecek bela yoktur.

    trafikte, kırmızı ışık, ‘dur’ değil, ‘yaklaş ve dur’ demektir.

    sözleşmesine uymanın karşılığını isteyen, insan cemiyet insanıdır. görevini yerine getirmenin karşılığını isteyen insan, hizip insanıdır.

    allaha ibadet etmek, kötülerin davasını iptal ettiğinden, allaha ibadet eden kişiye, kötülerle mücadele etme hakkı verir ve somurtma yani vakar hakkı verir.

    insanın iki ayağı, dini hayat ve dünyevi hayat değil, bireysel hayat ve toplumsal hayattır.

    dünya hayatı, borsa oynamak veya tombala oynamak olmadığından, ‘dünyada görmeyen, ahirette de göremez.’ diyemeyiz. dünya hayatı tombala oynamakla borsa oynamak arasında constricte edilmektir.

    çarpıklık üzerine kurulan sistem, magma araştırmaları için kullanılabilir.

    her bir insanı, melek, korur. yani insanın korunması, sondan başa doğrudur. insan taşkınlık yaptığında, bu korunma görevini de kendi üzerine almış olur. yani ne saldırı alırsa taşkınlığı sebebiyledir. buna karşın, taşkınlık yapmazsa, hiçbir şey elde edemez.

    bankanın ölçüsü, sermayesi değil, şuurudur.

    büyü yapılması, büyü yapılan kişinin, olumsuzluklarla karşılaşması, olumsuzluklarla karşılaşan kişinin, kafir olması değildir. kötü biri olması değildir.

    bir defa hikmetle karşılaşılması, geçmiş zamandaki her şeyin hikmetli olması demektir. bu yüzden, geçmiş zamandaki her şeyin hikmetli olduğunu düşünmeyen kişi, hikmet aramaz.

    allaha ibadet etmek haricindeki her fiil, edilgendir. yani yaşamdan uzaklaşmaktır, ahlakı bozar. allaha ibadet etme fiilleri, etkendirler. yaşama yaklaştırır, ahlakı düzeltir.

    allah, cüzzileri bilmiyor, küllileri biliyorsa, küllileri, cüzziler için biliyordur.

    bir şey, milyonlarca yıl inatla söylenmemişse, belki de hiç söylenmeyecektir.

    insanın, elindekilerin kıymetini bilmediğinin vurgulanması, vurgulayana bir şey kaybettirmez.

    güzel duygu, kelimeleştirilmezse, unutulur.

    kendisine bela isabet etmesinden beslenen insan, bela ile korkutulamaz.

    iyi, iyi sonuç verendir. kötü, kötü sonuç verendir.

    dini tartışmalar, gerçeğin bilinmemesinden değil, gerçeğin bir kısmına dikkat çekilmesi isteğinden çıkar. ayrıca bazı gerçekler, daha gerçektir.

    bilgililer, kötülere karşı güvenlik önlemi aldıklarında, kötüleri yanlarında, bazen tutarlar.

    ateşin kar yağışı ile sönmemesi gibi, şeytan da dinsizleştirmeyle alt edilemez.

    peygamberler, konvoy başı olmadıklarından, peygamberleri, kötülükte geçmek sakıncalıdır, hayır yani iyilik yapmada geçmek, sakıncalı değildir.

    ateşin önce pürleri yakması gibi, kötüler de önce kötüleri yakar.

    doğru akımdan, alternatif akıma yalnızca pres geçirtir ve alternatif akımda hiçbir hesap tutmaz.

    rüya, bir çeşit çember genişlemesidir. rüyada, akıl yerine, yapay akıl olarak kainat vardır.

    muhalif felsefe, şecerei zakkumsa, hidayet, şecerei tuubaysa, muhalif felsefeyi gerektiren, zakkumdan, hidayeti gerektiren, tuubadan yer.

    ağacın, ökse otusuyla yaprağını ayırt edememek, çaba gerektirir.

    rüya, smear tabakasıdır.

    bir şeyi vurguyla görmek, görülenin, görene, fayda sağlama potansiyelinin ve zarar sağlama potansiyelinin çok fazla olması demektir.

    koyun bile kendisine çoban aramıyor. kahrolsun bazı salaklıklar.

    insanın, -eğer doğru işler yapıyorsa- kendisine iştirak edenleri göz önünde bulundurması, yaptığı işlere, çarpan değeri teşkil eder.

    büyücü, büyü yapılmasının engelini kaldıran kişidir. insana, kendi terk ettiği idealinden gelir büyü.

    peygamberlerin cennetlerinden daha iyisi yoktur. buna karşın bazı cennetler, cehennemleri yok etme rekoru kırmaktan ibarettir.

    insanın, allaha ibadet etmek dışında her fiilinden pişmanlık duyar olması sebebiyle küçük kararlarını çok sık değiştirmeyen insan, büyük kararlarını değiştirmek zorunda kalır.

    yokluktan medet uman, yokluk kadar var değildir.

    ütopyayı mücadele geliştirir. distopyayı itaat çökertir.

    öfkesiz müslüman, midesiz insan gibidir. midenin besininin yemekler olması gibi, öfkenin besini de beden temizliğidir.

    hafızada tutulduğu sürece, rüyaların gasp edilmesi mümkün değildir. hafızada tutulduğu sürece, hayallerin dahi gasp edilmesi mümkün değildir.

    kötü unsurlar içeren bir rüya, bütünüyle kötü rüya olmayabilir.

    ülkelerinin sınırlarının dar veya geniş olması, ülkenin insanlarının çok problemli veya az problemli oldukları göstergesi değildir.

    erkek, vakar sever. kadın, duyarlılık sever.

    çevredeki toprak, insanı gömmeye yeter. yetmezse, insanın kendisindeki toprak, insanın kendisini gömmeye yeter.

    yaşam enerjisi, cinsel enerjiye dönüşebilir. cinsel enerji, yaşam enerjisine dönüşebilir.

    yargının karşıtı, felah değil, sevgidir.

    allaha ibadete devam eden kişinin, zamanla, -allahın cebretmesi miktarı haricinde- allahı tanımaya gereksinim duyması azalır.

    domatesin, biberin, bütün iç yapısının, herkesçe bilinmesinin gereksiz olması kadar değilse bile, bir kişinin allahı bütünüyle bilmesinden, allaha ibadet etmesi daha önceliklidir.

    rüya bile dürüst değil ki, büyücünün verdiği haber doğru olsun.

    büyü yapmamış birinin, büyücülerden faydalanması, nükleer santralle elektrik üretmesi gibidir. nükleer santral:

    çalıştırma maliyeti yüksektir.
    çevreye verdiği zararların giderilmesi maliyeti yüksektir.
    hacim gerektirir.
    rutin çalışmasında bile çevreyi radyasyon yayarak kirletir.
    patlaması durumunda, çevreye geri dönüşü olmayan çok büyük zararlar verir.
    yüksek verimle elektrik üretir.
    öfke, termik santral gibidir ki yakıtı şuurdur.

    iffet, hidroelektrik santrali gibidir.

    folk, rüzgar enerjisi santrali gibidir.

    emek, dinamo gibidir.

    dünyanın, güneşin etrafında dönmesi gibi, kalp de aklın farklı kısımlarının izdüşümlüğünde savrulur.

    felsefe, solar enerji santrali ile elektrik üretmek gibidir.

    dağın, eteklerine çıkamaz olan kişiye, dağın doruğundan bahsedilmez.

    mızrağı saplayan, mızrağın sivriliği değil, hızıdır.

    hafızada tutmanın yolu, soyutlamaktır.

    insanların, birbiriyle mükalemesini engellemek, insanların evlatlarını öldürmektir.

    kendine boğulan, bireysel hayatı, kurbağalık sanar.

    durumları farklı olan insanların, bilgileri de farklıdır. bilgilerin farklı olması, fayda ve zarar anlayışının farklı olması demektir. insanlar, sosyolojiye yönelmeleri halinde, insanların, bilgilerinin farklı farklı olması, sosyolojiye yönelen insanları, emeğe sevk eder.

    ne, hangi konuda şiddetlenirse, o konuda mükemmelleşir. mükemmeleşince de başına bela isabet eder.

    yokluk, insanın, ait olduklarıdır. varlık, insanın, sahip olduklarıdır.

    insan, şiddetli olmama hakkına sahiptir. daha önce şiddete başvurmuş insanın da şiddete başvurmama hakkı vardır. buna karşın, şiddetle yapıp pişmanlık duyduğu işten ötürü, şiddetlenme kabiliyetinin olduğunu fark ederek şiddetle iyi işler yapabilir.

    insanın, kendi soluk alış verişini rüzgar veya fırtına sanması, tarihte çok sık karşılaşılan bir olaydır.

    cennetten bile fazlasını vaadeden bir insanın, bir tane olsun iyi bir şey sunmuş olması gerekmez miydi?

    insanın vatanı, sarf ettiği kelimelerdir.

    zehir, panzehir değildir. zehirden panzehir yapılır.

    arap ayaklanmaları, türklerin katılmaması sayesinde, islam baharı olarak değil, arap baharı olarak adlandırıldı.

    allahın davası, en son allahı etkiler ama etkiler.

    umut, insanı çocuksu gösterir. umutsuzluk, ihtiyar gösterir.

    hazreti süleyman alehisselamın ölümünün, asasının bir ağaç kurdu tarafından yenilerek, cesedinin yere düşmesiyle anlaşılması, korkutucu siyasetin değil, başarılı siyasetin meyvelerindendir. bundan daha başarılı siyaset de var ancak hazreti süleyman aleyhisselam, o süreçte ölmüş olduğu için daha ilerisini yapmadı.

    kötü, nasıl olsa kendini yok eder. iş ki iyiyi yok etmek.

    bazı kötülükler şovdur. ‘sen bu noktaya çıkamazsın’ demektir.

    kıymetini vermek, kıymet vermeye göre hiçbir şeydir.

    cismin yönünün, cismin gölgesinden bilinememesi gibi, cisim, diğer boyutlarından tanınamaz. bunun sebebi, diğer boyutların uzaylarının, aynı oranda bilinmemesidir.

    bütün dünyeviyeti yok etmeyi hedeflemişse bir saldırgan, bertaraf edilmiş demektir.

    günlük hayat içindeki iş hayatı, birbirine zıt üç kutup olan optimizasyon, iş bölümü ve üretimin içindedir.

    komünizmi yağmacılık, demokrasiyi kaş göz yaparak insanlarla alay etmek sanmak, yobazların vasfıdır. yobazlar, komünizmin ve demokrasinin aşağılanacağını sanıyorlar.

    kötüyü yok etmektense fikrini yok etmek, kötülüğü yok etmektense tabiilerini yok etmek mantıklı değildir.

    emek verilmeyen her şey, uzaya homojen dağılır.

    çevresiyle uyumlu olan, tefekkür etmez. bu yüzden, fikir adamının övgülerinin ve fikir adamının çevresinin, fikir adamıyla alakalı olduğunun sanılması doğru değildir.

    yetmişiki millet varlığını, türk milletine hizmetten kazandı. horoz mu tavuğu gebe bırakır, tavuk mu horozu gebe bırakır?

    insanın hayallerinden herhangi biri, beş metreküpü aşıyorsa, o hayali sürrealleşiyor demektir.

    uzaklaşması sebepli olanın, yaklaşması sebepsiz olamaz.

    ailesi olmayanın, toplumu yoktur. toplumu olmayanın, kendisi yoktur.

    birbirini tekfir eden iki insanın, beraberce saadet bulma ihtimali yoktur.

    kendi hızıdır, kafiri parçalayan.

    kendi simülasyonunu oluşturur, allaha ibadet.

    profilaksi, sağlık için değil, temizlik içindir.

    ayaksız baş yapılabilir, başsız ayak yapılamaz.

    olduğundan zengin görünmek, las vegasta işe yarayabilir.

    olduğundan fakir görünen kişi, fakir değilse bile mental açıdan fakirdir. bu yüzden, olduğundan fakir görünen kişiye, sadaka verilmesinde bir sakınca yoktur.

    gerçeküstü, öğrenmenin ortamıdır. gerçek, uygulamanın ortamıdır.

    birleşmesi gereken iki bütünü madde birleştirmezse zaman birleştirir. ayrılması gerekenler için de durum aynıdır.

    aynı demek, yani demektir. yani bir konunun farklı şekilde anlatılmasıdır.

    dersler hep geçmiş zamandadır.

    ders, halka, halkın kelimeleriyle cümleleriyle anlatılır.

    kafir, rüyayı gerçek, gerçeği rüya gibi anlatır.

    her besine atıf yapılır. bu yüzden, kendisine atıf yapılamayan besin yani besinsizlik allahın besinidir.

    eldiven giyenin, kolonyaya da sabuna da ihtiyacı olmaz.

    toplumsal hayatta peygamberlerin sahabelerini (allah onlardan razı olsun), bireysel hayatta peygamberleri (allahın selamı onlara olsun) göz önünde bulundurmak işlevseldir.

    oruç tutmak, -varsa- besinsiz bırakma çabasının, deşifre olmasını sağlar.

    bir anlatıya göre, kendilerine kalan mirası paylaşamayan iki kardeş, konfüçyüsün yanına gelir ve ondan kendilerine yardımcı olmalarını ister. konfüçyüs: “araziyi kardeşlerden birisi istediği şekilde ikiye bölsün, diğeri de istediği parçayı alsın” der. rüya, arsaların bölünmesinin başkasına bırakılması, arsaların paylaşımının uyanıkken elde bulundurulmasıdır.

    kötü arkadaş, ahlakı bozar. bununla beraber, kötü arkadaş, iyi arkadaşlar bulmayı sağlayan şeytan taşlama kulesidir.

    rüya, geçmiş zamanın bir kısmının, farklı bir bakış açısıyla gösterilmesinden ibarettir.

    küçük ve disiplinli bir birlik, büyük ve kozmopolit bir birliği duman eder.

    ateş, ateşe eğilenin arkasına geçer. ateş, ateşi yakabilir.

    neye eğildiğini, neye eğilmediğini seçmeyen, neye yanacağını seçer.

    uyurgezer zannıyla takip eden uyanık birini kişi, kendi cesedine ulaşır.

    ülkesinden taşmayan para, toprağa benzer. ülkesinden taşan para, denize benzer. müslümana ve yahudiye, domuz eti haram kılınmıştır.

    kelime anlamı bakımından tavşan eti yememenin imkansız olması sebebiyle tavşan eti yemek haram değildir.

    savaş başladığında, düşmandan başka herşey faydalıdır.

    spinoza: “doygunluk, ruhu harekete geçirtir.”

    arapların kendi devletleriyle savaşa devam etmesinin kaynağı, saf veya bilgisiz olmaları değil, hazreti muhammet aleyhisselama düşmanlıklarıdır.

    rüya hali, insanın çevresine ve kendi benliğine uyumsuz olması halidir.

    allah, konu kendisine ulaşınca dilediğini yapar.

    sultan alpaslan, anadoluyu yüz yılda fethetti, bin yıl elinde tutmaya çabaladı.

    birler, özü hatırlatır. sıfırlar, çevreyi hatırlatır.

    soğan, çürüyünce çöpe atılır. çoğunlukla, çürümemişken de çöpe atılır.

    bir kitapta şunun bir benzeri yazıyor; ‘daha mucizevi olması tanıklığın, kafi gelir kanıtlamaya uğraştığı mucizenin kanıtlanmasına.’

    gerçeğe septik olanın, gerçeküstünü kabul etme imkanı yoktur.

    varlıktan nitelik kazanılabilir. zamandan nicelik kazanılabilir.

    uykuda gördükleri, insanın uykudaki halinden daha uyanık değildir.

    insanın varlığının veya vücudunun değil benliğinin gereksinimidir, uyku.

    kimyada ‘kararlı’ demek, bozulmayan demektir. kararlı olmak, karar sahibi olmayla beraber karar verebilir olmadır.

    düşmanını yok edemez, düşmanının düşmanını yok eden.

    mazlumu kuvvetlendirmek, zalimi cezalandırmaktan daha temizdir.

    avrupa zenginleştikçe güzelleşiyor, diğer yerler zenginleştikçe bozuluyor. bunun sebebi avrupadaki akademi kültürüdür.

    tüp gazının ısınması, yaşamın değil patlamanın habercisidir.

    eziklik durumunda yaşam enerjisi iştah şeklindedir.

    feministe ölmüş kadın yaşayan kadından kıymetlidir.

    mavi sürekli çalıştırmanın, kahverengi bir süre çalıştırmanın rengidir.

    din hava gibidir. alplerdeki veya ahırlardaki hava gibidir.

    sürreal ürünün bütününü az anlamak bir unsurunu iyi anlamaktan daha işlevseldir. çünkü sürreal ürün kendi içinde bütünlük taşır.

    ateşe maruz kalırken, maruz kalanlardan ateşten başkası güçlenemez.

    tabiatın ilahı, insan değil papağandır. (sadece hayvan olan papağanı kast ediyorum.)

    var olma, sebepsiz olabilir. yok olma, sebepsiz olamaz.

    varışı değil yolculuğu önemseyenler, yoldan çıktıklarında hedeflerine değil, yoldan çıktıkları noktaya hareket ederler. bu harekete ayin ismi verilmiştir.

    hindi, gelenek değil özlemdir.

    en zavallı insan, erkeği kadın, kadını erkek sanan insandır.

    kuru bitkiyi su canlandıramaz.

    bana, uyumaya gelen kişi, bir uyanmaz uykulara dalar.

    “parasının nereden geldiğini merak eden, parasının nereye gittiğine baksın.”

    20.10.2011 muammer kaddafinin öldürülmesi, anarşi çağının başlangıcıdır. anarşi ortamı, anarşinin mevcut olduğu ortam değil anarşinin meşru olduğu ortamdır.

    önce iranlılar, sonra iranlılar ve bizanslılar, araplara karşı türkleri destekledi. sonra türk kılığına girdiler. bunun üzerine türkler, bizanslı iranlı kılığına girdi. türklerle arapların ilişkisi savaş değil yarıştır. yani araplar, devletlerini sıkı tutsunlar ki saldırının kendilerinde mi bizanlılardan veya iranlılardan mı başladığını görebilsinler.

    gözün güvenliği gördüğü noktadan değil merceğinden başlar.

    motorunda bomba olan arabanın, hız kapasitesi, çok da önemli değildir.

    kendi durumunu daima bilmesi ve değerlendirmesi sayesinde başkalarıyla sağlıklı etkileşim kurabilir, insan.

    hazreti musa aleyhisselamın yılandan korktuğunu sanmıyorsunuz değil mi? hazreti musa aleyhisselam âsânın yılan olmasından korkmuştu.

    öfke, horizontal bakıştan kaynaklanır. şehvet, vertikal bakıştan kaynaklanır.

    seçeneklerin azaltılması, seçimi kolaylaştırır, buna karşın bir seçeneğin şer içermesi, o seçeneğin olmaması demektir.

    şerli bir durum içerisindeyken, bir şerli durumu seçmek, şerli durumda kalmaya göre, bir yönüyle, kaderle yapılan fiili anlaşmayı bozmak olması sebebiyle daha olumsuzdur.

    kimin elinde ne varsa onu arz eder.

    uyurken rüyayı, insan bir konuyu kendisini alakadar ettiğini zannetmesinden dolayı görür. ister de doğru davranışı doğru zamanda gerçekleştirirse kendisini alakadar eder hale gelir.

    doğru denildiğinde matematiksel doğruyu anlayanlar hangi cümleyi tefekkür eder?

    maddeyi bir boyutlu, kelimeyi çok boyutlu değerlendirmek işlevseldir.

    uçuruma yuvarlanacak olan arabanın hızı çok da önemli değildir.

    aşırılıklar protonlara, normaller elektronlara, madde nötronlara benzer.

    allahı görmüş olduğunu söyleyen kişilerin, görmüş olduğunu kastettikleri allah, mevcut muhatapları olmaya.

    zulme maruz kalmak, bir yönüyle zalime zulmetmektir.

    işleri ifsat edenin istikbali, kurtuluşun, yok olmakta bulunduğunu sanmaktır.

    ikinci körfez savaşı abdyi kara deliğe dönüştürmüştür.

    28 şubat 1999 insan kılığındaki ayının, ayı kılığındaki ayıya saldırması gibidir. o zamanların en az tatsız olayı.

    korku, bilgiden kaynaklanmıyorsa, gözetilmesi gereken bazı gözetimlerin korkulan şey tarafından sağlanacağı sanrısıyla işlerin aksatılması ihtimali vardır.

    köpeğin, basit matematik hesabı yapmasını öğrenmesi, papağanın, konuşma öğrenmesi gibi insanlar, cinler, şeytanlar da meleklere ait yeteneklerden öğrenebilir. allahın ve meleklerin cezalandırması imkan verme şeklindedir.

    her yalanın tek tek tespit edilmesi pek mümkün olmuyor. yalanı tespit için başvurulabilecek çeşitli benzemeler:

    yılan: sıcakta vücudu sıcak, soğukta vücudu soğuk ve baygın.
    yılmış olan.
    köpek besini olan yal.
    yalın ses yani öznel ses.
    yıldırma faaliyetleri.
    tüyü uzun kedilerin yalanması: etraflarının hijyenini göz ardı ediyorlar.

    bir bilgi incelenirken döneminin bilgileri, istekleri, teknolojileri, umutları, korkuları da dikkate alınırsa isabetli olunabilir.

    nükleer silahlar çağında sürecin uzun, sonucun kısa tutulması başarı sağlayabilir.

    hazreti muhammet aleyhisselama ve kurana iman edenlerin, sembolik anlamda, kerahat vaktinin girdiğini düşünerek sünneti terk edip sadece kuranı göz önünde bulundurmaları vakitlerini daha da geçleştirir.

    şehir cenneti, köy cehennemi sembolize eder.

    geriye doğru gitmek, ileriye görüş alanı oluşturur.

    bir şeyin, büyü mü naturel mi olduğunu anlamak başka, büyü yapmayı öğrenmek başkadır. büyücüler de ecelleri çok uzamadan itlaf olurlar. büyü yapmayı öğrenmek, yürümeyi öğrenmek gibidir, yürümeyi öğrenmenin gayrimeşrusudur.

    işaret fişeği, karanlık sever.

    rüyanın birinci beklentisi etiktir, ikinci beklentisi eylemdir.

    dnası başkalaştı mı her şeyi değişti demektir, hücrenin.

    birileri sizi metafizik anlatılarla alay ettirmeye yöneltiyorsa, metafizik pusuya düşürmeye çalışıyor demektir.

    en yaman düşmanları korur yıldızları, ne mutlu ki.

    büyü yapmayı araştırmanın ve büyü yapmanın verdikleri olumsuz sonuçlar bakımından aralarında hiç fark yoktur.

    iman ile küfür arasında denge kurulamaz çünkü imana göre küfr geçicilik bakımından denize göre denizin dibindeki hava baloncuğu gibidir.

    duran bir arabada ehil olmayan şoför değiştirilebilir. hareket halindeki arabada ehil olmayan şoförü değiştirmek zordur. yolcular için arabada bulunabilme ehliyeti de göz önünde bulundurulması kaydıyla.

    kısa vadeli diplomasiler tipleme şeklinde, uzun vadeli olanları karakter şeklindedir. kendini dış devletlerle olan ilişkiler konusunda tedirgin hisseden seçmenin, makamda lider değişimi sonrasında yaşanıyor olan ‘yeni liderin alışma süreci’ne tahammülü olmaz. cumhurbaşkanı, iç politikanın değil dış politikanın çalışanıdır. ayrıca karakterli ilişkiler de gerektiğinde gerilebilir.

    her sindirilme özgürlük olmayabilir buna karşın her özgürlük sindirilmedir.

    umut, bir açıklıktır, buna karşın zevk vermez ve umut eden, istediği zaman umudunu kapatabilir.

    bazı şeyler, anlaşılma miktarının fazlasına yüceltilir.

    rüya, uyuyor olunduğunun fark edilinmesi sürecidir. bir yönüyle borsada hissesi edinilen şirketin, hisse edineni fark etmesi gibidir.

    kendisini aşağısına bırakacak olan kişiye uçurumların koordinatlarını vermenin gereği yoktur.

    her şeyin düzelmesi için hiçbir şeyin düzelmesi gerekmez.

    düşülen pusunun zarar vericiliği değil kafa karıştırıcılığı ağır basıyorsa saldırmaya çalışmak anlamsızdır.

    öldürülmeye çok yaklaşmak, dindarlaşmaya değil ahlaklı olmaya değil mevzubahis katil adaylarını daha iyi tanımaya sebep olur.

    bir alçağın, bir alçalışını bir başka alçalışıyla kitleyerek kendisini imha ederseniz, sizi peygamber sanar.

    insanların kıymetleriyle ilgilenmek, insan tacirlerinin işidir.

    dinsizlik, ahlakı pragmatizm sandırır.

    işte allahın seçtiği peygamberler, işte onların seçtiği peygamberler!

    rüya, kibirlenmeye niyet etmekten kaynaklanır.

    mantıksızlığı yok etmek, bahsi geçen mantıksızlığın kendisini yok ettirerek iyilik yaptırmış olması propagandası teşkil etmesi sebebiyle, mantıksızlığın kaynağını besler. mantıksızlıkları arttırması, kaynağını mantıksızlığın kilitlemekten başka bir şeye sebep olmaz.

    rüya, rüyadaki unsurlara gereklilik kalmadığının göstergesidir. rüya, rüyadaki unsurların son çırpınışıdır.

    şimdilerde peygamber gönderilmemesinin sebebini belki de saniyesini peygamber öldürme planı yapmadan geçiremeyenlere sormak lazım.

    bir iyiliğin, sürdürücüleri, başlatıcıları ve temelleri olur. iyilikten en fazla iyiliğin temellerini anlayanlar yaralanır.

    hazreti yusuf aleyhisselamın bazı vakur tavırları, iyiliğin, iyiliğin içerisinde bulunduğu durumun propagandası olmasından dolayıdır.

    bilmeyerek yapmayan umut yankılar. bilerek yapmayan umut bile yankılamaz.

    allah yalnızca şizofreni ile istihza eder.

    saldırılar, saldıranın kendisinden intikam alınışını emsal göstererek daha büyük saldırılar yapmasını meşrulaştırmak amacıyla yapılır.

    güzelin çirkinleşmesi mi yok olması mı keşke hiç sorulmasa.

    fiillerin yalnız hedef ve yöntem olarak iki boyutları vardır.

    sembollere daha az dalan kişiye, anlatmak daha kolaydır.

    geri sarım şeklinde ilerlemesi, rüyanın şakasıdır.

    uyumak, uyanık insanın şanıdır. uykudaki unsurlar, uyku kadar kıymetli olmayabilir.

    koalisyon seçeneği içeren sistem, halkın yükünün bir kısmını siyasetçilere bırakmasıdır.

    çevrenin güvenirliğinden emin olmayan devlet, kolayca vatandaşlık vermez.

    milli mücadelenin her kararının resmiyetle ve istişareyle alınmasının sebebi türkiye devletinin şecerei tuubanın bir unsuru olmasından ve bir felsefe konusu olmasından dolayıdır.

    güneş yoksa yağmur nasıl yağsın?

    dilde sadeleşme anlayışa, dilde edebileşme rehavete sebep olur.

    yapmayı istemediğiniz şeyin yapılmasını istemeyin. çünkü o fiilin emektarı olacaksınız.

    rüya içerisindeki unsurlar değil rüya içerisindeki değişimler dikkate değerdir. her rüya birbirinden bağımsızdır ve kendi içinde bir bütünlük taşır. gerçekliğin içerisinde, gerçeğin değişimleri değil gerçeğin unsurları önemlidir.

    sıkılması gerekeni gevşetmek, gevşetilmesi gerekeni sıkmak bahçe hortumunu hortumun kendisine düğümlemek gibidir.

    yüzükte, rozette, bileklikte simge bulunabilir. buna karşın, boydan boya bütün vücudu kaplayan simge, simge değil protestodur.

    kötü şeyler arayan, aradığını bulamasa bile kötü şeylere ulaşır. güzel şeyler arayan, aradığını bulamasa bile güzel şeylere ulaşır.

    dünya görünen kısmından ibaret değildir buna karşın; manası görünen kısımdan ibarettir. rüya görünen manasından ibaret değildir, buna karşın; varlığı, görünen kısmından ibarettir.

    istisnalar kediyi bozmaz.

    köpeğin bereketi, göbeğin bereketi kadardır.

    avrupa sonuca, ortadoğu sürece bakar.

    aynı mahallenin gençleri bir kapkaç yapmak için bir araya geliyorsa suç örgütüdürler. sürekli olarak kapkaççılık yapmak için bir araya geliyorlarsa suç örgütü değillerdir. asgari ortak noktaya sahipken daima suç işlemek için bir araya gelen insanlar da suç örgütüdürler. çünkü hiçbir vasıf suç işlemeyi gerektirmez. ayrıca, bir suç işlemek için örgütlenme faaliyet için örgütlenmedir. sürekli suç işlemek için örgütlenme, gruplaşmak için örgütlenmek.

    saadet, yokum dediğinde varsın denilenindir.

    suç işlemesi, insanın harikulade(!) fedakarlıklar yapması demektir.

    uyku, dünya yaşamı denen uykuya, uyku süresince akıl sancağını kaptırmaktır. uyku tek başına bir zarar veremez.

    pusudan hikmet devşirecek kadar bilgedir hindi.

    mührünü umulan devralır, umanın yolu kesildiğinde.

    nişanımızı kıblemiz sandılar. bizim kıblemiz nikahımızdır.

    devlete yapılan darbelerin gerekçeleri, darbe yapmayı gerektirmezdiyse de, yok da olmayabilir.

    ölümden sonra hayat, ciddiyete veya edepsizliğe dönüşür.

    tek özgürlük suç işleme özgürlüğü değildir, felakete düşmeme özgürlüğü de vardır.

    teselli aramayan insan, her şeyin bir kitapta yazılı olup olmadığını merak etmez, bu da teselli aramayan insanın kitabında yazan tek cümledir.

    aklı insanın haricinde mi? niye düşünerek konuşmak doğallık dışı olsun?

    becerebilirse insanın doyumdan başka becerisi yoktur. doyumu, ruhu harekete geçirtir. insanın hareketlerini de ruhlar yaptırtır.

    verdiği kehaneti gerçekleştirmeye çalışmayan insanın, gelecek zaman hakkında söyledikleri, bilgi olup olmadığı açısından değerlendirilebilir.

    pek yaygın olmasa da bir bilgi, testleri ve sağlamaları ile verilir. bu metni allahın dinin sağlaması olarak, kendimi testi olarak konumlandırıyorum.

    imanı, ayaklarının altında olanın ayaklarının altı öpülür.

    çevreniz bir şey öğretiyor olsaydı, bu yaşınıza kadar bir bilginizin olması gerekmez miydi? surların zayıf noktalarını bilmek, saldırmaya veya savunmaya yarar.

    eleştirilmeyen yönetici var mı? eleştirilen çoban var mı?

    bize yavaşlarsa içerisindeki bombası patlayacak arabanın filmini izlettiler. hızlanırsa patlayacak arabanın filmi de bir senaryo taslağı olarak kalsın inşaallah.

    çiviye dayanmış olan balonun şişme kapasitesi çok da önemli değildir.

    soruya dikkatli bakmadan cevaba bakılırsa cevap saçma görünebilir. herkes alaka duyduğu konuya ilişkin soru sorduğundan, her cevaba her çözüme bakmanın gereği yoktur.

    hayatın kaynağının konumu, birinci adımda benliğin haricinde hayat bulunduğu varsayılırsa ve ikinci adımda benliğin hacmi olabildiğince küçük varsayılırsa tespit olur.

    çevresinin kıymetini anlamayan kişiye kendi kıymetlerini öğren denilir. anlayan kişiye kendi kıymetlerini taşı denilir.

    bir bilyeyi atarsak gider, bir cümleyi atarsak gider mi? tabiatın ilk yaratıcısı ve yöneticisi allahtır bununla birlikte bu durum tabiattaki her yaratılmışın doğrudan yaratıcısının allah olduğu anlamına gelmez. yani allah değiştirirse kuran ayetini değil tabiat ayetini değiştirir.

    geçmişte peygambere karşı savaşmamış sahabelerin bütün hayatları dikkate değerdir, savaşmış sahabelerin müslüman olduktan sonraki hayatları dikkate değerdir.

    en fazla sayıda testten başarıyla geçmiş olan meta, elbette göze batar.

    tencere kapakla kapatılır, takım yıldızı kapakla kapatılmaz.

    devenin, zincirini yavaş yavaş uzatırsanız bir zaman sonra kendisini boynundaki zincirin ittiğini sanar.

    kalpten, olursa yalnızca umut sadır olur. umut da kalbe rağmen sadır olur.

    topluma, uzaktaki insanın, görüntüsü değil gölgesi ulaşır.

    kafirin simülasyon olmasının sebebi kafirin simülasyona inanıyor olmasıdır.

    olumsuz süreç olumlu sonuç, tefekkürü sağlar. olumsuz sonuç olumlu süreç hatırlamayı sağlar. olumsuz süreç olumsuz sonuç isyanı sağlar.

    ceylan, avcısına değil babasına süslenir.

    yogi, içerisindekileri bilir. komiser, dışarısındakileri bilir. iş komiserin omuzlarındadır, yoginin aklındadır.

    insanın durduğu yerde bir şeyler kazanması, insanın vaadettiği umuttan kaynaklanır. kazancı, emeğin sonucu değil süreci verir.

    büyücünün intihar etme kabiliyeti yoktur. buna rağmen, en çok, intihar etmeyle tehdit eder.

    en zoru, tekeri yönsüz olarak döndürmektir. hatta imkansızdır.

    bir gedikten bir çeşme geçer, bir sinir ağından bir tanrı geçer.

    kalbin yaptığında vücudun payı yoktur. vücudun yaptığında kalbin payı vardır.

    insanın başlangıçta meleği de şeytanı da yoktur. fakat bir aptalla karşılaştığında, hiç olmazsa bir meleği ve bir şeytanı musallat alır.

    her beslenme harptir. her harp beslenme değildir.

    yazıtlar bilgi değil özlemdirler.

    tanrı en yakındayken en uzakta sanılabilir. en uzaktayken en yakında sanılamaz.

    bir insanın kazanç sağlama imkanı yoksa hiç bir şeyi yok demektir.

    hazreti ömer ve hazreti osmana (allah onlardan razı olsun) düşmanlık, isimdaşlarına değil dindaşlarına düşmanlıktır.

    kötülenmeyi kabul etmeyen mesafe kat edemez. kötülenmekten başkasını da kabul eden yerinde duramaz.

    şizofreni(usyarılması) tespitinde kıstas, kadere alınan tavırdır. kaderden şikayetçi olan şizofrendir.

    yatak cinsel ilişkinin değil uykunun yeridir. yatağa ek işlev gördürmek, uykunun sahasını arttırıyor.

    yapılan işin sonucu değil süreci kendi karşılığını verir.

    borsa oynaması, insanın ölümüdür. tombala oynaması, insanın doğumudur.

    “uyanmanın bedeli ısdırapları (serapları) fedadır.”

    kadın güzelliği, güzelliğin bir unsuru olmasına karşın, güzelliğe katkı sağlamaz.

    bir problemi çözme imkanı olanın, çözümü ertelemesi, kudretinden değil iç olumsuzluklarından kaynaklanır.

    bir problemin çözümünün, başka problemleri de çözmesi kaynaklandığı probleme ihanettir.

    olumlu yollarla edinilen nitelik, olumlu yollarla bulunulan niteliksizlik, olumsuz yollarla edinilen nitelik, olumsuz yollarla bulunulan niteliksizlik farklı şeylerdir.

    çift taraflı ajana üçüncü bir taraf sunulursa onda da ajanlık yapar.

    uyku, doyum değilse bile doyum tasarısıdır.

    allahı ne zaman görürüz? ‘ı am not in uluhiyet, ı am the uluhiyet’ diyen bir dürüst ile karşılaşmışsak allahı görmüşüz demektir.

    bir iş yapılmışsa veya yapılmamışsa şuur delili değildir. yapılan veya yapılmayan bir işten pişmanlık ortaya çıkmışsa, pişmanlık şuur delilidir.

    gerilimden beslenen, insan değildir mekanizmadır.

    ceza yaşamın evresi değil engelidir.

    metafizik unsurlar içermeye başlamışsa bir tartışma, iflas etmiş demektir.

    şizofrenlerden dolayı, insanın işlerini yarım bırakma imkanı yoktur. ya yok etmek ya tamamlamak zorundadır. bu yüzden şizofreni, türkiyenin bereketidir.

    iş yapıyor olan insanın karakteri, yaptığı iş güzelse de yaptığı iş haricindeki güzelliğe kayıtsız kalmaktır, güzelliklere ihanet etmek değildir. işin karşılığı molaya gecikebilir.

    uzay, dam ile tavanın arasıdır. dam ile tavanın farkı geçmiş zamandan kaynaklanır.

    bir kelebek bir gün yaşamaya hazırlanır. bir fil yetmiş yıl yaşamaya hazırlanır. fil ile kelebeğin yaşamaya hazırlanışları farklıdır, yaşamları farklı değildir.

    ‘bazı peygamberler ve bazı peygamberlerin bazı ümmetleri cennete giremez’ diyenlere ‘bunlar mıydı cennete giremeyecek dedikleriniz!’ diyeceğim inşaallah.

    çayı sıcak içmenin gelenek olması, soğuk içilemeyeceği anlamına gelmez.

    yokluk, varlık içermeyebilir. varlık mutlaka yokluk içerir allah korusun.

    yoginin heykeli yontularak şekillenir. komiserin heykeli ilave ile şekillenir.

    akılda çok fazla bilgi tutmaya çalışmak, ölüm korkusuna sebep olur.

    bulunduğu duruma meşru zemin bulamayan kişi, bulunduğu durumdan memnun olmayan kişidir.

    kafirin kafasına vurmazsan, kendisini senin bekçi köpeğin sanar.

    allahı olanın, başka hiçbir şeyinin olmasına gerek yoktur.

    cahilin hareketleri eksik bilgisinden değil rüyalardan kaynaklanır. şöyle ki; rüyalar iyi işlere de kötü işlere de kaynaklık edebilir. uyanık kişi neye uyuduğunu bildiğinden, rüyalardan iyi işlerin başlangıcını çıkarır. uyuyan kişi; kendi fizyolojisine, ruhuna, canlılığına, benliğine, mazisine, ahlakına, zevkine uymayanlara da uyduğundan/uyuduğundan cahilce hareketlerinin belki de tamamına rüyalar kaynaklık eder.

    bir işi grupça yapmak gizlice yapmaktır.

    yirmi yedi kat sevabı veya bir sevabı olsaydı hazreti muhammet aleyhisselam, müminlere zarar, kafirlik ve tefrika için ve allaha ve peygamberine harbin sadaretinin kalbi olması için hazırlanan mescitte namaz kılmayacak kadar enayi değildi.

    işi geometri olmayanı, normal, ilgilendirmez, kendi hakları ilgilendirir.

    yalnız bir gayeye odaklanmak, şimdiki zamana ihanettir.

    ölüm peygamber gemisi olduğu için cinsel ilişki peygamber limanıdır.

    zamanın uluhiyete aykırı olmasından dolayı ve allahın dilediğini yapar olmasından dolayı geçmiş zaman ya hiç olmazdı veya olmuş olduğunun farklısı olmazdı.

    avrupada yahudilere baskı, yahudilerin, dini katılması gerekmeyen yerlere katmaları sebebiyle gerçekleşti.

    faydayı yakından güzelliği uzaktan bekleyen insan sağlıklı insandır.

    yakınla kurulan ilişki gelenektir, uzakla kurulan ilişki ahlaktır.

    cehennemsiz kalırsa kafir, kendisi cehenneme dönüşür.

    gelecek zamana dair temenni boyutundaki fallar kalbin sertleşmesine sebep olur. insanın gerçek hayatta, rüyadakinden daha çok temennisi vardır.

    şuuraltı, kendi fizyolojisini unutan veya unutmayan kişinin dini anlayışına projekte olan nurdur.

    ateşi söndüremiyorsan daha da yak ki kendi kaynaklarını tüketsin.

    “neyle karşılaştığın önemli değildir, ne tepki verdiğin önemlidir.”

    tam uyum, tam zevk, tam doyum, tam güven yapılan işin kutsallığını azaltır, nefes almayı güçleştirir, gelişimi zorlaştırır. uyumsuzluğu telafi etmeye çalışmak ibadetin devamlılığıdır.

    bir adım atmak için fezadan enerji gelmesine gerek yok, mide yeterli enerjiyi sağlar.

    sadizmin tarz, manik depresifin hastalık sayıldığı bir yerde yaşanmaz.

    ölmek, ya çevreye ya benliğe sıhhattir. yani mutlaka sıhattir.

    ‘kendisi mevcut değil ve nimetler veriyor’ denilmedi diyemem.

    rüya, bir kabiliyet şovudur.

    allah yokluktur diye iman edenler, allahtan nasıl dilekte bulunabiliyorlar?

    ingilizlerin kitaba book demesi, ihtilafın tehlikesini gösteriyor.

    kendisini tutmayanı hiçbir şey tutmaz.

    seveni sevmemek, sevmeyeni sevmek uygulayanı lanete uğratan bir hilal dolunay taktiğidir.

    sevdiği kadından ayrılmış olanlara teselli olarak; boynunda kaç tasma olduğunu bilmediğin bir kadınla nasıl yol alabilirsin? hepsi aynı, boyunlarındaki tasma sayısı farklı.

    bina inşa etmek, proje yapmak değil vatan inşa etmektir.

    proje demek, itibarî veya maddi masrafı olmayan demektir.

    içerden yapılan olumsuz yorum isyandır, övgüyle yapılan olumsuz yorum dostluktur.

    yalnızca iran coğrafyasında, işler devletle değil diplomasiyle yürür. bu yüzden humeyni yalnızca iranda gerçekleşecek bir olaydır.

    sırtınızda taşıdığınız şeyin kafanızın üzerinde bulunması, benliğinizden kıymetli olduğu anlamına gelmez.

    bazı yerler arabayı trenden sonra gördü, bu yüzden trenin tufanı sandı.

    insanda her şeyden biraz bulunur demek yalan söylemektir.

    tevazuya niyet, kendini uber sanan umman denizi faaliyetidir.

    suçluyu lanetlemek, suçluya kazanım sağlamaktır. suçluyu lanete dönüştürmek adil olandır.

    insan, allahın aynasıdır diyemeyiz. çünkü allahı ne hacimde yansıtacağını, ne derinlikte yansıtacağını bilmiyoruz. insanın da allahın da özünü bilmiyoruz. insan ile allahı -kıyaslamanın tabiatı gereği- benlik gibi varlık gibi ortak kıstaslarda kıyaslayabliriz; bu ortak kıstaslarda, ikisi arasında bir fark bulunmuyor. insandan insana bu kıyaslamanın kıstaslarının sayısı değişir.

    binali yıldırım dünya lideridir. ‘çok düşünme kafayı yersin.’ diyerek bu durumu ortaya çıkardı.

    mevcut hastalıklara tedavi bulamadığı için insan, evrim felsefesine katkı sağlayamaz, katkı sağlama hakkı yoktur.

    hint avrupa dilleri çağrışımlardan oluşan bir dildir.

    hiçbir şey yapmıyorsan her yaptığın doğrudur.

    bir ürünün farklı markalardan üretilmesi, daha gelişmişinin üretilmemesi içindir.

    yecüc mecüc dinden habersiz kimselerdir. dinden haberdar olarak, dine karşı savaşanlardan kuran bahsetmez.

    insanlar dünyaya geldiklerinde kimlik özellikleri farklıdır. zamanla bu farklılığa, zevk farklılıkları, tecrübe farklılıkları, ahlak anlayışı farklılıkları, eklenen kimlik farklılıkları eklenir. böylece zamanla insanların benzersizlikleri daha da artar. bu durum çok kapsamlı olarak bilindiği için, insanlar farklılıklarını vurgulamama, göstermeme hatta gizleme eğilimindedirler.

    yapmakta olduğun şeyleri yapma eğilimindeysen kendin veya başkası tarafından zihnin yönetiliyor demektir.

    herşey allah, bir allah allah değil (!)

    çivilerin uçlarına yapıştırılmış balonun, şişmesinden korkulur, patlamasından korkulur, çivilere zarar vermesinden korkulmaz.

    omuzlarda taşındığında anlar diğerlerinin değil kendisinin ölü olduğunu, meyyit.

    kucaklar arasında elçilik yapan kişi hacivata bile benzetilemez.

    bir konu değerlendirilirken tek bir kıstas yeterlidir; konu benlikten çevreye mi çevreden benliğe mi?

    şehir ya fethedilemez veya feth edilmiş haldedir.

    kısas kasis demektir. iyi şoförün yolunda kasis azdır veya yoktur. set yoktur, sur yoktur, duvar yoktur.

    kuran ayetlerinin işlev göstermediğini düşünenlere, allahın -tablodaki değişimlere göre- o zaman ki duygu durumu ile şimdiki duygu halinin farklı olabileceğini göz önünde bulundurmalarını tavsiye ederim.

    çalışma -kelime anlamından dolayı- hırsız bir mahallenin faaliyetidir.

    sosyalist devlette iddialar sağlanır, islami devlette iddialar gerçekleştirilir.

    bir işi yapmaya koyulduğunuzda, her işi yapmanın yolunun, aynı olduğunu görürsünüz.

    tabiatın bir ruhu varsa her işi tabiata yükle ki çatlasın.

    paganla savaşmak karanlık geceyle savaşmak gibidir.

    falcıyla savaşman, falcının kendiyle savaşının arasına set teşkil eder.

    cadıların, ölünce büyücülüğe devam etmeleri mümkün değildir.

    allah için allaha karşı savaşılmaz.

    pagan arkası dönüktür. falcı arkası dönük olarak geri geri yürür.

    maymun halinden fazlasıyla memnundur, yamanca ve yeminle.

    nikah için eş arayan insanın kıymeti sperm veya ootid kıymetindedir.

    hurdayı tamir etmek, denize kaybolmuş balığı bulmaktan kolaydır.

    allaha ibadet etmek, allaha ibadet edenlerle haşirneşir olmaktır. allaha ibadet etmemek, allaha ibadet edenlerle ve etmeyenlerle de haşirneşir olmaktır.

    kuranı kerimi, allah tarafından gönderildi kabul etmeyen insan, hazreti muhammed aleyhisselamı en aşağı insan kabul eder.

    birkaç suçlunun cezalandırılması, bir masumun da cezalandırılmasını gerektiriyorsa cezalandırmaya başvurmamak daha iyidir. cezalandırmadan önce sebep suçu bildirmek daha iyidir.

    allaha ulaştığında anlar insan, yanlış yolla ulaştığını.

    gelecek zamanın tadı, dil ile anlaşılmaz, geçmiş zamandan anlaşılır. yani insan geçmiş zamanında tatmadığını gelecek zamanda almak için uzanmayacaktır.

    hazır olunmayan gerçeklik safi külfettir. bu yüzden, gerçeklik, zevkin değil anlatının yeridir. zevkin yeri hayallerdir ve gerçeklikte bulunuyor olmaktır.

    yaptığın her şeyin yanlış olduğunu ve telafisinin tek yolunun, yaptıklarının yıkılması ve yapmak için yıktıklarının yeniden yapılması olması ihtimalini göz önünde bulundur. işte allaha kavuşmanın daha ilerisi veya allaha kavuşmak budur.

    işi planlamak ve işi uygulamak farklı dinamiklerle gerçekleşir.

    aşıklardan yalnızca birbirleri arasındaki ilişkiyle bahsetmek yalnızca yaşadıkları dönemin atmosferinden bahsetmek olur.

    şuuraltı insanın test edilmemiş aitlikleridir.

    allahın alemlerin rabbi olması, her aleme insanın girebilecek mideye sahip olduğu anlamına gelmez.

    türklere barbar denilmesi, türklerin, coğrafyaları elde edişlerinden değil idare edişlerinden kaynaklanır.

    önce düşman vardır, sonra savaş vardır.

    cadı, herşeyi uyuyor kabul eder. yani kendisinden hesap sorulmuyor sorulmaz sanar.

    dinin uykusu münafıklardır. tabiatın uykusu paganlardır.

    büyü insana bilinemez olan bir yerden, kendi bilinemezliğinden isabet eder.

    “kahini tasdik eden kafir olur.” cümlesi de bir kehanettir. bu cümlenin hadis olduğunun iddia edilmesi veya allahtan gelmesi veya daha yukarısından gelmesi, bu cümlenin dışkılama olduğu gerçeğini değiştirmez.

    savaş sebebi savaş unsurudur da.

    insan benim hemcinsimdir insanın benim hemcinsim olması sebebiyle insanın peygambere karşı savaşma hakkı yoktur ve peygambere karşı gerekirse savaşılır.

    kötülük ortamında, iyilik, en az ve en fazla kötülüğün propagandası olmayacak seviyede yapılabilir.

    büyücüler, birbirlerinin yaptığı büyüyü -yediği lokmayı sayar gibi- sayabilir veya allah sayabilir. mümkünse onları büyü yapmaya pek zorlamamak lazım.

    bir ihtimal günah çıkarma ayini bölgede işlenen suçların istatistiğinin tutulması ve oradaki topluma uygun reçetenin verilmesini sağlıyor olabilir.

    asla yaratmamış veya asla meşru yollarla yaratmamış kimseler allahı peygambere benzer sanıyorlar. bu metin asla değerlendirilemeyecek olan hurdalardır.

    “ilim çindeyse ‘bile’ gidip alınız.”

    birşeyin iyi işler yapması iyi işler yapacağı anlamına gelmeyebilir. arabamızı her daim incelemeyiz, buna karşın araba teknolojisini her daim gözleriz.

    insanlık, kendi emekleriyle peygamber yaratamayacağını anladı, allah yaratamayacağını da anlayacak inşallah.

    birşey gerekliyse sebeptir, gerekli değilse amaçtır.

    allah zamanı yaratmış değildir; zamandan yaratmıştır.

    allaha ibadeti, dışkısını insanların yüzüne sürmek olanın cenneti taharet musluğu olur.

    sırtımızdan bıçaklandık diyenler, göğüslerini nereye döndüklerine dikkat etsinler.

    ortalama iki şehir arasında sırasıyla şehrin kendisi, köy, orman, vahşi doğa vardır.

    yazının olmadığı döneme değil yazının olmadığı duruma karanlık çağ denir.

    insanın, maruz kaldığı şehvete bağışıklığı vardır, maruz bıraktığı şehvete bağışıklığa yoktur.

    yönetmek bilgi edinmekten ibaret olan bir faaliyettir. korumak bilgi vermekten ibaret olan bir faaliyettir.

    bilgi olarak, kainat kendi içinde bütünlük taşımaz. teselli olarak, kainat kendi içinde bir bütünlük taşır.

    iyi bir insan öldüğünde konumundan iyilikler kayanmaya devam etmez, kötü bir insan öldüğünde konumundan kötülükler kaynamaya devam eder.

    allahın gelecek zamanı bilmesi veya kendisinin yazmış olması önemli değildir. zaten gelecek zaman öngörülemez değildir. gelecek zamanda insanı ilgilendiren hiçbir şey yoktur.

    polis, devletin üst ekstremitesidir, asker alt ekstremitesidir.

    insanın barınağı burnudur.

    “üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka o(allah)dur. beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka o’dur. bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak o, onlarla beraberdir.” demek uzun soluklu iyilik yapamıyorsan kısa soluklu iyilik yap, bu uzun soluklu iyilik yapmanı sağlar demektir.

    -kıyamet koptu.
    -allah nerede?
    -allahsız koptu.
    -peygamberler nerede?
    -peygambersiz koptu.
    -melekler nerede?
    -meleksiz koptu.
    biz kendi kendimize kopuyoruz ehe ehe.
    -ehe ehe iyi bakalım.

    kedinin kafası normalden küçük, gideri normalden büyük olduğunda kendini temizlemesi telef olmasıdır.

    bir bilgiyi, o bilginin cahillerine veya bütün insanlara öğreten insan, o bilginin eksikliğinden kaynaklanan kendi hatalarını telafi etmiş demektir.

    şeytan var sayılmadığı yerde var olamaz. şeytanın var sayılmaması dinen şeytandan daha kötüdür. bu yüzden şeytanı simülasyon sayabiliriz.

    geçmiş zamanda gövdeler verimlidir. gelecek zamanda dallar verimlidir.

    peygamberlerin ortak özelliklerinden biri tabiattan şikayetçi olmamalarıdır.

    allahı caydırıcı sahte güvenlik kamerası sananlar, fikri alçalışlarını tamamlamışlardır. geriye faaliyet yönüyle alçalmaları kalmıştır.

    ortak fikir varsayımına karşı, ortak fikir varsayımını koymak çılgın bir fikir değildir.

    herkes öğretmense öğrenci nerede?

    korkmamak, korkunçları yok etmemeyi gerektirmez.

    padişah kanı kutsal olduğu için değil, bozulsun diye akıtılmaz.

    rüya, rüyadaki unsurlardan değil yüksek gönüllerden kaynaklanır.

    devlet memuru sancak değil görevlidir, devlet de öyle.

    rüya, rüyayı gören kişiye bir veya birkaç sahte otağ oluşturur.

    karadaki insanın kayzerden korkmasına gerek olmaması gibi insanın cinni faaliyetlerden korkmasına gerek yoktur.

    insan sindirim ve boşaltım atıkları insan emeğini sembolize eder. insan emeği en iyi ihtimalle gübre olacaksa mümkün olduğunca az olmalı.

    ağacı yıkan sel ota ne yapar?

    rüya bir çeşit iş teklifidir. bu yönüyle bütünlük taşımaz. bir rüyadaki hangi unsurunu istersen onun için çalışırsan, diğer unsurlarından, gerçekleşme yönüyle daha baskın olursunuz.

    insanın etrafında bir itibar halesi vardır. ilk muhatap bu itibardır.

    kadın ray, erkek tren gibidir.

    bahsettiğim kadın erkek farklılıkları, fizyoloji farkından değil tarihe uzanan davalardan kaynaklanır.

    hoşnutsuzluk, gelişimin mayasıdır ve gelişimin kendisi değildir.

    cehennem de şeytan da bütünüyle allaha aittir. allaha düşmanlık bazen şeytana, cehenneme düşmanlık kisvesiyle yapılıyor. yani cehennem, şeytan katiyen tercih edilmemeliler demiyorum.

    uyanık kişi uyuyor taklidi yapabilir. uyuyan kişi uyanık taklidi yapamaz.

    illaki savaşacaksan tanıdığın düşmanla savaş ki hafızan, fazladan silahın olsun. böylece savaştıkça hafızanın cephanesi artar.

    zevk geçmiş zamanda üzüntü gelecek zamandadır. gelecek zamanın ferahlığı, gelecekte geçmiş zamanı hatırlayacak olma ümididir. geçmiş zamanın ferahlığı, geçmiş zamanı düzeltme umududur.

    kutsamak, saygı duymaktır saygı duyurmak değildir.

    büyü buğuludur. dinden farkı, büyünün giderilmesi(meşru yollarla) gereken bir buğu olmasıdır.

    tek başına yürüyemeyeceğin yol, yürümen gerekmeyen yoldur. tek başına kalacağın yer, kalmaman gereken yerdir.

    savaşmak düşmanı yok etmez, düşmanı zamana yayar.

    yüksekten düşmemek zordur. alçaktan çıkmamak zordur.

    hazreti süleyman aleyhisselam, sebe melikesi ile büyüyü inkar etmesin diye diplomasi kurmuştur. taht koltuğunu gasp etmesinden anlaşılıyor.

    hikmet gerektiğinde de gelebilir gerekmediğinde de. şeytaniyet mutlaka gerekmediğinde gelir.

    tatlı su iffet, tuzlu su taşkınlıktır.

    varlığın muhakeme yeteneği vardır, yokluğun muhakeme yeteneği yoktur.

    yokuş çıkıyor olduğunu en son yokuş çıkan anlar.

    hac ibadeti, siyasal islama, seyahat özgürlüğü sağlamasını gerektirir.

    vücut hayatı, kıyafet tabiatı hatırlatır.

    geri çekilene saldıran, savaşmaya gelen değil ölmeye gelendir.

    avamın tarihi, avam tarihtir.

    kuş konmadan yere ancak dışkılamayla ulaşabilir.

    insan çözmeye çözmeye çözümü unutur.

    erkek – kadın tartışmalarına erkek hayvan dişi hayvanları da dahil edersek konu kapanır.

    kaleye saldıran fil ve kaleyi korumayan kuzgunlar… tarihten ders alınsaydı tekerrür ederdi.

    hazreti isa aleyhisselam, insanın dama çıktığını değil çıkabilme ihtimalinin bulunduğunu gösteriyor.

    rüya görmek dönme dolaba binmek gibidir. rüyada her şey sebebe bağlıdır.

    hırslı mahrum kalır sözü hırslı mahrum kalır sözüne karşı söylenmiştir.

    çocuğu anne babasına veya kendisinden başka bir oluşuma emanet edebiliyorsa zaten devlet organizmasına gerek kalmamıştır.

    toplumdan uzaklaşan, ışığıyla beraber uzaklaşır. çünkü, kötüler kötülüğü bilir iyiliği bilmez.

    üstlendiği işi yapmamak sınıf kavgası değildir.

    çalıntı tabancayla düşmana karşı savaşılmaz değildir.

    ben bu metni yazmamak için yazıyorum.

    hiç kimse ahlaklı değildir. çünkü ahlak sahip olunan bir değer değildir; her bir ahlak kırıntısı evrenseldir.

    peygamberler daha çok kişiye ulaşmak için yaşayışları daima tanrıdan uzaklaşma yönündedir. bu yüzden peygamberler asla tanrıya benzetilmezler bir ahmağın saldırdığında çağlar boyu peygamberi tanrı sanması haricinde. bu sebeplerden peygamberi şeytan sanmak çok olasıdır; gerekli değilse şeytandır.

    bir insanın cennet ve cehennem ve allah anlayışı o insanın din bilgisinin ötesinde din ufkunun ötesinde din hayalidir. insanın faaliyeti kancalı ipe, insanın cennet cehennem allah anlayışı kancasını attığı dik yamaca benzer. allahı pazularında hissetmeyeceksen allahtan sana ne?! allah inancın allah için çaba harcamanı sağlaması ölçüsünce doğrudur.

    insanı yaşatan amaçtır demek, hiçbir şey gerekli değildir demektir. insanı sebepler yani gereklilikler yaşatır, amaçlar yani ümitler intihardan korur.

    insanın ahlaksızlığı yazdıklarıyla belirginleşir.

    insanın çevresinden daha karmaşık olması hoş değildir, buna karşın çevresinden daha karmaşık olması mecburidir.

    doğulu maddeye meydan okuyandır, batılı zamana meydan okuyandır.

    kendini korumayanı kılıfı korur.

    hindistan gibi bir dinler beşiğinden dinsizleştirmek devşirme laneti, hareketi değil konumu görmekten kaynaklanır.

    gündüzün karartılamamasından allahı anlamayana, gecenin aydınlatılamamasını verem.

    hüküm vermekte acele etmeyen kişi canavarların yok ediliş yollarını canavarların kendilerinden dahi öğrenir.

    bireyin aşağısına bireyden fazla kıymet veren kişi varlık değildir. bireyin yukarısına bireyden fazla kıymet veren kişi hastadır.

    ulular kıyaslamaya dahil edilemezler. bu yüzden uluyla kıyaslanan ulunun koltuğuna hazırlansın.

    köylü bekaretinden içer. şehirli hassasiyetinden içer.

    bir eylem, bir insanın dünyaya gelmesinden önce yapılıyorduysa o insan o eylemden sorumlu değildir.

    yokluktan bahsetmeseydik yokluğu durduramayacaktık.

    mekan bilgisi artanın zaman bilgisi azalır.

    insanlar kendi lokmalarını saymıyor sadece sizin lokmalarınızı sayıyorlarsa siz de kendi lokmalarınızı sayın.

    kuş uçmayı insanın uçuşundan öğrenmeye kalkarsa ölür.

    büyüyü çok büyük görmeye de gerek yok. yapabiliyor olsaydı yapardı.

    marks, insaniyetin -kimyasal tepkimelerdeki gibi- ara ürünüdür.

    insanın başına gelen belalar ekseriyetle uzak çevreyi düzeltmeye çalışmasından kaynaklanıyor. uzak çevreyi düzeltmeye, yakın çevreyi düzelterek yakın çevrenin düzelmesiyle ulaşılır.

    laiklik, etimolojisinden öğrenileceği üzere devletin yönetiminin, devlet memuru vatandaşta değil, devlet memuru olmayan vatandaşta olmasıdır.

    laiklik, sonucun, devlet diye bir paravan uydurarak, devletin üzerine yıkılmasındansa beraberce üstlenilmesidir.

    öncekilerin; öndekiler, sağdakiler, soldakiler olarak sonrakilerin; sağdakiler, soldakiler olarak kuran tarafından sınıflandırılmalarında zamanlama kıstası din değil bireysel hayattır.

    bu metin dinamik problemleri çözme hassasiyeti taşımadığından anayasa metni olmaya elverişli değildir.

    şeytanın davası insanla değil allah iledir. onun sırıtışında bir ünsiyet bir akıl emaresi mi görüyorsunuz?

    pençesini kullanmayan vahşi vahşi değildir.

    bir büyücüyü öldürmememizin bahanesi, hazreti isa aleyhisselamın uğradığı ihanetten ölmemesi olabilir.

    büyücüler sebepleri korumaları için varlardır. sebepler peygamberleri korumaları için varlardır.

    ayın kendisi yarıldı, hazreti muhammet aleyhisselam yarmadı.

    riayet, bilgi edinme umudu değil, bilgisizliğe saklanma umududur.

    “yokluk büyük varlıktır azizim!” cümlesi yokluğa bir övgü değildir ve yokluk, yokluğa en uzaktır.

    namazlardaki farklılıklar namaz kılanların karakterlerinin özgünlüğünden değil namazların karakterinin özgünlüğünden kaynaklanır.

    en mantıksız görünenin mantığının ortaya çıkması, her şeyin mantıklı olduğunun delili değildir.

    dine gıpta, anlayış baktırır. uluhiyete hastalık, rehavet baktırır.

    ben düşmanlarımın yok oluşunu görmek için ölmemeye çalışıyorum. düşmanlarımın benden ölmemeyi öğrenmeye çalışmaları komik.

    beşyüz ateş böceği bir el feneri kadar aydınlatamaz. işleri o değil.

    allah, yarattıklarına benzer, yarattıkları allaha benzemez. allah, yarattıklarının kapsamından fazla ki şuur bir işe yarasın.

    zifiri geceye doğru yıldızlar düşecekmiş gibi görünür.

    uyuyan, yalnızca kendisini tehlikede hissettiğinde hareket eder.

    sanatçıyı daha az özen gösterdiği sanatından tanımak daha zordur.

    mekan zamanı aşar ve bu bilgi önemli veya kıymetli değildir.

    hakim suçun suç olup olmadığına değil, suçun işlenip işlenmediğine karar verendir.

    ölülerin, hayatlarından çıkan ders, yaşayanların, hüviyetleri dikkate değerdir.

    ölmenin ajanlığını yapan, yaşamın dostluğunu kaybeder.

    “dans neden güzeldi? yanıt: çünkü dans, özgürlüksüz bir harekettir. çünkü dansın temel anlamı tümüyle estetik bağımlılığında, ideal özgürlüksüzlüğünde yatar. ve eğer atalarımızın yaşamlarının en esinli anlarında kendilerini dansa verdikleri doğruysa bu, ancak tek anlama gelebilir; özgürlüksüzlük içgüdüsünün en eski zamanlardan beri insanoğlunun içinde bulunduğu.” yevgeni zamyatin

    yağmur yağar, yıldız değil.

    üzerinde ittifak edilen konuyu er ya da geç allahtan gelmiş var sayacaksın. bu yüzden insanların hangi konuda ittifak etme eğiliminde olduklarına bazen dikkat et.

    koyun çobanı güder, çoban koyunu değil.

    elindeki faydalı ilmi saklayan, kuranın nefesini ensesinde hisseder.

    allahın kötülük yapmaya mühlet vermesi, imkan vermek şeklinde değil cezalandırmamak şeklindedir.

    iftira, olmayanın değil olması istenen şeyin dillendirilmesidir. kapsamlı olarak yalan böyledir.

    ebedi ceza yoktur. çünkü, ceza demek cüzi demektir. ebedi suç vardır ve karşılığı.

    cümle uzadıkça, anlaması zorlaşır veya cümle anlamını kaybeder.

    uykunun güzel yanı, aklın konuya gitmemesi konunun akla gelmesidir.

    haset toplumsal değil bireysel bir duygudur. haset toplumun uykusudur.

    2012 – 2013te gerçekleşip pozisyon almadığım hiç bir durum yok.

    şeker durduğu yerde değil damakta tatlıdır.

    ’allahın vermediğini ben veriyorum’ diye kandırılarak cahiller allaha vermediklerini kandıranlarına veriyorlar.

    bozuk düzelmeye muhtaçtır, düzgün muhtaç değildir.

    bir salağı ismiyle değil sıfatlarıyla anlatırsanız kendisinin en yaman hasmı olur.

    insan çevresine şeytanın etkisinde kalarak bakabilir. buna karşılık kendisine şeytanın etkisinde kalarak bakamaz, bunu münafıklar doldurur.

    gayb, gıybet demektir.

    dinin bir başına bir kişinin saldırısına sonsuz müsamahası vardır. birden fazla kişinin beraber saldırısına hiç müsamahası yoktur. din için birey öğrenci, toplum sınıftır. sınıfta olmayan öğrenciye ders anlatmak için öğrencinin sınıfına gitmek gerekir. dine düşmanlık; teorik prensiplere düşmanlıktır, allaha düşmanlık; senin elinin altında bulunan mülkiyetine düşmanlık yapılmasıdır.

    üç tane birin yan yana gelmesi yüz onbiri değil, üçü oluşturur. yüz onbiri, yüz onbir tane bir oluşturur. kolaylık olsun diye öyle yazmıştık.

    bir şey, kendisinin normal olmadığını iddia ediyorsa normal olmaması mutlaktır.

    hüsnüzannın kazandırttığını suizan kaybettirir. sonra suizannın muhabbeti başlar. hüsnüzan şahin, suizan kartaldır.

    altı milyar veya daha fazla insanın yaşamasından dolayı dünyada fiil, kelama kıyasla hiçbir şeydir.

    çamurluk alanların derinlerinde gündelik hayat yaşayan insanlar görürseniz şaşırtıcı olan; çamurluk alan değil, derinindeki insanlar değil, sizsiniz.

    insanın yaratılışı, mülkiyetinin artması değil iyilik yapmasıdır. kötülük yapması, iyiliklerinin azalmasına değil insanın kendisini koruyan kılıfın azalmasına sebep olur.

    ben büyünün yapılışını değil büyüye katkı sağlayan unsurları yazıyorum.

    ashabı kehfin sayısı ile cehennemdeki meleklerin sayısı farklı konulardır. kafirler, meleklerin sayısını melekleri yok etmek için öğrenmeye çalışıyor.

    yalnızca günlük hayatın, rüyandan daha kötüyse rüyanı önemseme.

    müminin size yaptığı övgüyü üzerinize alınmayın. övgüsü allahı kast ediyor.

    ben deve kuşu değilim. deve kuşunun benzeri değilim.

    matematikten sözele; faaliyetten teneffüsedir. sözelden sözele; rehavetten hitabetedir.

    görüntünün aynaya geç düşmesi, bir canavara kendini öldürtür.

    arsanıza giren hırsızdır. arsanızda üzerinize yürüyen katildir. siz geri çekildiğiniz halde üzerinize yürüyorsa maktüldür.

    kalbini kırmadığın için seni rüyasında gördü.

    başladığınız iş insanların seçim pusulasıdır. seçimin sonucu; oy verenlerin, daha iyi işlerinin olmadığının ortaya çıkmasıdır.

    beni bir tek uyuyan kişinin uyuyor numarası yapması isyan ettirir.

    mantık haricinde bir kıymet ararsanız, ‘mantık haricinde bir kıymetin var olmayacağı’ kıymetini bulursunuz.

    insanın kendiyle bir hukuk ilişkisi yoktur. başkasının, insanla kurduğu ilişki, ilişki kurulan insanın ait olduklarının filtresinden geçer.

    sıkıntılara melekler tuzaklanmıştır. rahatlıklara cinler tuzaklanmıştır. atlı karıncayla uçan birini gördünüz mü?

    peygamberleri meleklerden ayıran, peygamberlerin cinayet işlemekle suçlanmalarıdır.

    bir şey affediliyorsa suç sayılıyor demektir. bir varlığı, yalnızca var olduğu için affedeni ben affetmem.

    paganlığın müşrikliğin alt kümesi olması şu cümleleri ile somutlaşır; pagan: “her şey iyidir bazı şeyler daha iyidir.” müşrik: “bazı şeyler iyidir bazı şeyler kötüdür.”

    büyü ve mucize, yıldırım sesi ve yıldırım gibidir.
1126 entry daha
hesabın var mı? giriş yap