7 entry daha
  • strauss modernitenin krizi dediği şeyi insanların doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayıramaz duruma gelmelerine bağlar. bir kaç yüzyıl öncesine dek adaletten, toplumun faydasına sayılabilecek şeylerden bahsedilebilirken artık bu yapılmaz duruma gelmiştir. buraya nasıl gelinmiştir peki? strauss'a göre çıbanın başı machiavelli'dir. geleneksel politik felsefeyi ilk reddeden filozoftur machiavelli. (aslında strauss önceleri hobbes'un bunu yaptığını iddia etmiştir ancak zamanla machiavelli'nin bunu hobbes'tan daha önce yaptığına ikna olmuştur.) machiavelli var olanla, pratik gerçeklikle ilgilidir, idealler ve fantaziler ilgisini çekmez, çünkü bunların insanın nasıl olduğundan ziyade nasıl olması gerektiğiyle, yani yanlış bir meseleyle ilgili olduğunu düşünür. platondan başlayarak bütün o idealist filozoflara karşı kendi yeni teorisini savunur.

    eski idealist eğilimin tabiatı algılayıştan kaynaklandığını düşünür. antik geleneğe göre kozmozda var olan her canlının bir amacı vardır ve hepimiz bu amaca doğru koşarız ve isteğimiz mükemmele ulaşabilmektir. insanın da bu tabiat içinde belirli bir yeri vardır ve herkes kendi amacına yönelik olarak yaşamak durumundadır. politika da bu mükemmelliğe ulaşılabilmesi için vardır zaten. (örneğin aristo'ya göre öyle her insan erdem sahibi olamaz, bunu ancak filozoflar başarabilir. diğer insanların da erdemli yaşayabilmeleri için gerekli ortamı -contexti- sağlayabilmektir politikanın amacı)

    ancak bilimdeki yeni buluşlar ve devrimlerle görülmüştür ki kazın ayağı hiç de öyle sanıldığı gibi değildir. tabiatta var olduğu düşünülen hakikatin aslında insanın içinde olduğu inancı yerleşmeye başlamıştır. bilimin bütün amacı da tabiatı ele geçirmek, onu kontrol edebilmek haline gelmiştir. artık öyle mükemmele ulaşmak vs gibi inançlar da kalmadığı için politikacılar da insanlar için en iyisini yapacak rejimlerden filan bahsedemez olmuştur. machiavelli hapishanedeyken yazdığı "prens"te ülkeyi yöneten birinin nasıl olması gerektiğini anlatırken, vatandaşlarının kralı sevmek yerine ondan korkmasının daha düzgün sonuçlar getireceğini düşündüğü için mümkün olduğunca zalim davranılmasını salık vermiştir.

    machiavelli ve hobbes modernitenin ilk dalgasını oluşturur straussa göre. diğer iki dalga da başka bir entry'e kalsın artık.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap