52 entry daha
  • lovecraft'a laf sokmuş, gol atmış sayılabilmesi için "ırkçısın sen! ırkçısın. na-niik na-niik!" diye bağırması yetmez. en az onun kadar başarılı bi eser ortaya koyması lazım.

    --- spoiler ---
    ilk bölümün ilk sahnesinin, tek beyzbol sopası darbesiyle koskoca cthulhu'yu ikiye bölen bi yiğido içerdiğini gördüğümde bunun ne lovecraft mitosunu, ne de eldritch horror temasını layığıyla işleyemeyecek bi yapım olduğunu anlamıştım. yine de dönem atmosferini sevdiğimden devam ettim. dekorlar, mekanlar, araçlar, kostümler ve en güzeli de mis gibi müzikler sayesinde işleyişin tırtlığını gözardı edip atmosfere kapılabiliyordum ama o atmosferi bile 3 bölüm koruyabildiler.

    4. bölümde hikayeye ancient undead travesti soktular. "du bakalım belki ilginç bi karakterdir." diye umutlandım. sonra zaman/mekan kavramlarının anasını sikerek geldikleri şehre ışınlanıp bu konudan hiç bahsetmediler bile. başka neden bahsetmediler biliyo musunuz? bizim transeksüel elemanın olay örgüsüne en ufak katkı yapmadan yokedilmesinden; çünkü tamamen azınlık kotası dolsun diye eklenmişti ve daha sonra onunla ne yapacaklarını bilemeyen salak senaristler tarafından yazılmıştı.

    5. bölümde nefis dönem müziklerinin yerine rihanna ve nicki minaj'ın paçoz şarkılarını çalmaya başladılar. ana karakterin babasını da kulamparalık yapmaya gönderdiler.

    6. bölümü düzelecek gibi oldu derken...

    7. bölümde şaaaak! dünyanın en sıkıcı karakteri orta yaşına, koca götüne bakmadan 2 dk'da astronomi dehası, 3 dk'da sahne sanatları yıldızı, 4 dk'da savaş tanrıçası, 5 dk'da evren kaşifi olup mary sue'luğun anayasa kitapçığını kafamıza fırlattı.
    --- spoiler ---

    tam bir cringefest. tamamen daha ne kadar batırabileceklerini merak ettiğimden izliyorum.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap