140 entry daha
  • jj abrams'ın yarattığı, lost'un araya girmesiyle üvey evlat muamelesine maruz kalan, ama yılmayıp kendi kendini tamamlayan ve olması gerektiği gibi biten* dizidir. bize sydney bristow gibi süper ötesi bir karakteri kazandırmıştır. bu hayatta anana bile güvenmeyecen dedirtmiştir.* rüya gibi geçen 5 yıl, geride tuhaf*, şuursuz* ve paranoyak** bir nesil bırakmıştır. ayrıca belirtmek gerekir ki dizi sanıldığının aksine 4. sezonda bitseydi bu kadar etkili olmazdı. o halde hemen vtr'mizi girelim*

    --- spoiler ---

    sydney ablamız, 1. sezonun ilk bölümünde* nişanlısı danny ile kanepede fingirdeşmektedir. danny sydney'nin göbeğine öpücükler kondururken, "bir gün burada bir bebeğin olacağına inanamıyorum"* gibisinden bir laf eder ve olaylar gelişir. **** aradan yıllar geçer, sydney* hamile kalır*,* çocuğu doğurur ve dizi bu aşamada evrimini tamamlar.*

    --- spoiler ---

    bize kalan ise hafızaya kazınan bu ve bunun gibi bir sürü sahne, diyalog, bok, püsürdür.

    yürekleri dağlayan o final bölümünden* ibret alınası bir sahneyi eklememek de olmaz:

    --- spoiler ---

    // jack, rambaldi'nin tapınağıyla birlikte kendisini havaya uçurup sloane'u ebedi hayatında buraya hapsetmiştir.
    // moloz yığınının altında kalan ve hareket edemeyen sloane, nadia'nın hayaletini* birden karşısında bulur.**

    sloane: nadia? i can't move.
    nadia: i don't think there's anything i can do.
    sloane: i can't move.
    nadia: well, as you said, you have all the time in the world. unfortunately, i think you'll have to spend it here.
    sloane: at least you're here with me.
    nadia: no.

    // nadia arkasını dönüp yürür ve kaybolur.

    --- spoiler ---

    * *

    (bkz: özlemek)
    (bkz: truth takes time)
66 entry daha
hesabın var mı? giriş yap