67 entry daha
  • zamaninda gerek ogrenciligimin tasdik belgesi olsun gerekse ogrenci vizesi icin gerekli dokumanlar olsun ne zaman isim dusse kibarlik, guler yuz, hal hatir sorma ve yardimseverlik gordugum hatta bazen oturup kurabiye* dahi ikram ettikleri yer.

    bunda sanirim en onemli etken, universite yonetiminin personelin verdigi hizmetten duyduklari memnuniyet konusunda ogrencilerden ve diger universite toplulugundan (ogretim uyeleri vb.) duzenli olarak geri bildirim almasi ve bunu senelik degerlendirmelerde aktif olarak goz onunde tutmasiydi.

    ilk bakista cok basit gibi gozuken bir cozum bu: gorevi ve pozisyonu ne olursa herhangi bir calisaniniza hizmet yetkisi ve sorumlulugu veriyorsaniz o calisanin performansini belirleyecek olan en onemli etmenin de o insanin hizmet etmekle gorevlendirdigi insanlarin, bir bakima musterilerin, gorusu/degerlendirmesi oldugunu teslim etmeniz gerekir. cunku o hizmetin bedelini gerek kagit/evrak/fotokopi bedeli gibi ucretlere gerekse odedigi harc ve vergilerle odemis olan kisi o musteridir, o calisanin o koltukta oturuyor olmasinin birinci nedeni o musteriye bir hizmet sunabilecek olmasidir.

    eger aksini yapar da yetki ve sorumluluk verdiginiz calisanlarinizin hizmet kalitesini denetlemezseniz yalnizca astigi astik kestigi kestik kafkaesk burokratlar yaratmis olursunuz. sonra o ogrencilerin suratina kapanir butun telefonlar, siz ne zaman ofise gitseniz hep "cok mesgul" olurlar, istediginiz evrak on gunde hazir olmaz.

    bir de son olarak, gerek turkiye'de gerek yurtdisinda, bu ogrenci isleri denilen ofislerde calisanlar iddia edildigi gibi birer mutant, birer gandalf, birer aykiri organizma degildirler; sorumluluklarinin geregini hakkiyla yerine getirmeyerek ogrencilere cektirdikleri eziyet de bu kurumlara has degildir: butun calisanlarin olunceye kadar is guvencesinin kayitsiz sartsiz teslim edildigi ve dolayisiyla kimsenin isini iyi yapmak, ona isi dusenleri memnun etmek gibi bir kaygisinin zerre kadar bulunmadigi herhangi bir devlet dairesinde ve iyi yonetilmeyen isletmelerde bu davranislarin, bu eziyetin orneklerini gormek mumkundur. bugun git yarin gel deyiminin bati dillerindeki karsiligini bulamayisimizin sebebi o dillerin eksikliginden cok bu tur davranis bicimlerinin ulkemizde ne yazik ki pek yaygin olusundandir - sizi memnun edecekse benzer deyislere hindistan ve tayland lehcelerinde yer yer rastlanabildigini de soyleyeyim.

    bir de son olarak politik kilcik atalim adet oldugu uzere: demokrasi de aynen sizin yetki verdiginiz ve size hizmet etmekle mukellef insanlari periyodik olarak denetlemenizi saglayan bir sistemdir. x partisi'ne y hukumeti'ne gosterilen makro boyuttaki politik tepkinin benzerini size pasonuzu vermeyen beceriksiz ogrenci isleri memuresine, sizin sabika kaydinizi zamaninda cikaramayan adliye calisanina da gostermek elzemdir. cunku musteri her zaman haklidir.

    (not: terminolojide bu insanlara musteri diye hitap etmemizi pis kapitalist mentalite olarak gorup gicik kapanlar olabilir tabi, isimiz sozcuklerle degil fikirlerle o yuzden siz o terimi es gecin isterseniz. gerci ag ortaminda sunuculara baglanip ondan hizmet/bilgi talep eden terminallere bile client denildigi bir ortamda bu tip refleksif tepkiler tipitip karikaturu gibi kaliyor ister istemez ya neyse.)
238 entry daha
hesabın var mı? giriş yap