3 entry daha
  • aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık meselesidir biraz da. affettiğin zaman aslında vazgeçtiğin ondan çok kendinsindir. çünkü biz birini severken kendi sevme duygumuzun tatmini için bu eyleme gireriz. bir nevi içimizdeki boşluğu doldurmak için. aslında sevmek bencil bir eylemdir. onun beni aramamasından duyduğum üzüntü, beni aldatmışlığında yaşadığım hayal kırıklığı ve daha nicesi bana "ben" e dokunduğu için sorundur. bir daha onu sevemeyeceğim, belki bir daha onu göremeyeceğim için korkmaktayımdır. zaman zaman ilişkilerde aptalca bir yapışkanlık göstermemin ve tahammül edilemez ısrarcılığımın altında bu yatar esasında. ki çok rahat genelleyebilirim de bunu. sevmek eğer dediğim gibi "ben" e aitse affettiğin zaman da aynı mantıktan gidersek eğer; kendi acıyan yerlerini affedersin neden canın yandı senin diye. zira bu karşı tarafa bir ödüldür. aklanmasına yardım edersin kendi duygularını bastırarak; neden ihanetini gördün, neden sana söylediği yalanlarının farkına vardın al bak işte ilişkinin düzeni bozuldu hadi affet bakalım şimdi dir affetmenin temeli.
    vazgeçersen içinde saf ve salakça büyütmüş olduğun acın daha katmerlenir sadece. bu ise ödülüdür karşı tarafın. zira seni affetme-vazgeçme çelişkisine getiren davranışı bu eyleme yöneliktir sonuçta.
    ve bir şarkı
    "derin bir ah çektim; içim yandı"
    budur lafın özü.
483 entry daha
hesabın var mı? giriş yap