2 entry daha
  • edip cansever'in en güzel şiiridir.
    güzellik gayet öznel bir yargıdır ama bu şiir, şiirden çok bir heykelin yontulmasını anlatıyor sanki.
    uzunca bir şiir, anlamaya çalışarak, hissetmeye çalışarak -arada yeniden başa dönerek- okunur.
    aslında anlaşılmaya çalışılan bir şiir değildir, büyükçe bir mermerin usulca yontularak nasıl eşsiz bir heykele dönüştüğüne adım adım şahit olmaktır.
    son satırlara gelindiğinde, 'akşam geri verince bana gözlerimi' mısrasıyla birlikte şiir ya da adeta cana gelen heykel ya da bir anda her sorunun yanıtlanması gibi bir aydınlanma yaşanır.
    şiiri anlamak boşa bir çabadır, şiirde anlatılanı hissetmek, hissedebilmek esastır, ' deniz de bendim, düşleyen de denizi' derken -bence- anlatılmak istenen budur.
    aslında anlatılmak istenen de bir şey yoktur, şiir orada duruyor işte.
    isteyen okur isteyen hisseder, her okuyanın benzer şeyler bulması da başka bir didaktik heves olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap