41 entry daha
  • musluktan akan suları tuhaf tatta, çünkü petrol atığı karışıyormuş içine. havası pismiş, çünkü rafineri var insanların burnunun dibinde. hayat standartları, parayı getiren petrolün aynı zamanda doğayı kirletmesi ve bu konuda önlemlerin yeterli olmaması sebebiyle, bu bakımından düşük. şehir içinde fakirlik belirgin, karaçarşaflılar çok sayıda. askere, jandarmaya, askeri arazilere, jiplere çok sık rastlanıyor.
    tüpraş'ın arazisi ise farklı bir ülkeye ait gibi. ağaçlandırılmış, geniş bir arazi, içinde ted koleji bile var.

    halk çok zengin görünmedi gözüme dedim ama öte yandan petrol zenginleri de çokmuş. evlerin en küçüğü 200 m2 imiş. evler büyük ama her ailenin çok çocuğu varmış, 10 çocuklu olmak çok da sıradışı bir durum değilmiş. bu nedenle her yerde okullar var.
    batman çok sulak bir alan... dicle ve batman çayı sayesinde çok güzel manzaralar sunuyor insana. bu on sene içinde gördünüz, gördünüz, yoksa ne bu kadar çok minik nehir kolu görürsünüz, ne de hasankeyf'i. baraj yapılacak.
    batman şu anda sulak ama susuzluk bekleniyor diyorlar. baraj gerekli diyorlar. "hasankeyf ne olacak" diye soruyorum, "ne yapalım, ellerinden geldiği kadar taşıyacaklar" diyorlar. oysa her şeylerini örnek aldığımız avrupalıların tarihe saygılarını da almış olsak belki farklı bir yol bulunabilirdi diye düşünüyorum. yine de ahkam kesmemek için susuyorum.

    bu özelliklerinin yanında batman'ı anlata yeni bir sıfat ekleyeceğim sözlüğe...
    "sanat dostu batman."
    batman, 15-16-17 nisan 2008 tarihleri arasında yapılan "uluslararası batman ve çevresi tarih ve kültür sempozyumu"nu düzenleyen şehir.
    bu organizasyon çerçevesinde pek çok ülkeden akademisyenler, tarih alanındaki araştırmalarını paylaşmak üzere batman'a gelmişler. hasankeyf'in 10 sene içinde sular alında kalacağı kesinleştiğinden bölgedeki arkeolojik çalışmalar da hız kazanmış.
    etkinlik süresince kültür alanında da pek çok etkinlik var. tar dinletileri, halk müziği konserleri ve anadolu ateşi'nin düzenleyeceği program var. biz de gittik bir konser verdik hatta. bir saat süren, mozart, borodin ve erkin'in eserlerini içeren bir konser.
    batman halkı sanat için doğmuş diyebiliriz. bu kadar iyi dinleyici bulmak çok zor. öyle yoğun bir ilgi vardı ki konserimize, 500 kişilik salon doldu, salonun dışından bile dinleyicilerimiz oldu. bise bile çıktık, ki bir saat süren programımızın insanların sıkılacağından endişeleniyorduk, kısaltalım mı diye sormuştuk valiye, "aman," dedi, "ne kadar çalsanız bizim için o kadar iyi."
    sonradan öğrendik ki, gürer aykal'ı da şaşırtmış bu şehir, düzenlenen klasik müzik konserini 6000 kişi izleyerek. kurulan şehir tiyatrosunu da şaşıtmış batman, biletler ücretli olmasına rağmen haftada iki gün oynanan oyunlarda bile salona tıklım tıklım doluşarak.
    öyle bir şehir ki batman, susamış toprak suyu nasıl çekerse içine sanatla ilgili şeyleri de öylesine bir ilgiyle karşılıyor.
    konserden önce gezdirildik, hasankeyf'e gittik, yedik içtik, konserden sonra kulis ilgilenenlerle doldu. nasıl bir konukseverlik, anlatmak çok zor...

    müzisyenler, tiyatrocular, elinizden gelirse yolunuzu düşürmeye çalışın batman'a. o keyif çok az yerde bulunur.
272 entry daha
hesabın var mı? giriş yap