• hakkındaki tartışmaların bir türlü aklıselim bir sonuca ulaştıramadığı sorunsal.

    aslında kimin işçi ve emekçi olduğu tartışması da var. ele aldığı sorular şöyledir:

    işçi diye kime denir?

    türkiye'de işçi sınıfı var mıdır?

    işçi olma bilinci diye bir bilinç var mıdır? varsa türkiye'de ne kadar vardır? bu bilince kimler sahiptir? sıralayınız.

    karşı durulan şey sermaye midir, despotik bir devlet midir? iyi sermaye veya iyi devlet var mıdır?

    edit-cevap hakkı: aynı tepkiler geldiği için bunu yapmam gerekiyor herhalde.

    cahil denilen kişi, bunu tartışan kişi herhalde. tartışmaya da ben açmışım nasıl oluyorsa. bu tartışma, uzun yıllardır çeşitli medya organlarında ve çevremde duyduğum bir konu. bazen bir derste bir hocanın söylediğini anlatan arkadaşlar vs. mevcut. yani halk arasında bu türden bir kanaat var: 1 mayıs’ın vasifsiz isci bayramı sanilmasi basliginda da bu tartisiliyor. yani bu tartismanin anlamsizligi vb. şeyler. aynı şekilde, işçiliği madende çalışmak zanneden ofis insanları diye belirtildiği gibi, 1 mayıs'ı bu şekilde gören ve kimin bayramı olduğu hakkında bir kanaat öne süren insanlar var. demek ki bunu ben ortaya atmıyorum. durup dururken niye ortaya atayım böyle bişeyi, o da ayrı saçmalık.

    bu “tartışma”da, insanların öne sürdüğü şeyler de şöyle: “1 mayıs’ta memurun ne işi var, onlar işçi değil ki.” “türkiye’de işçi sınıfı mı var ya, hayret bişey.” vb. bunun dışında da, tuzu kuru olan orta ölçekte sermaye sahibi insanların, “ben de emek harcıyorum, ben çıkıp devlete isyan ediyor muyum” diye sözleri var. 1 mayıs'ın anlamını normalize ederek sistemin içine katmaya çalışıyorlar. sistemin değiştirilmesi veya sorgulanması anlamında bir sistem karşıtı hareket olarak değil, sanki ufak tefek haklar verilerek halledilecek bir sorun, yaramaz işçilerin ortaya atıldığı sıradan bir vaka gibi sunuluyor. kaynak göster derseniz gösteremem, google’da oturup aramaya da üşenirim. okuduğum ve duyduğum şeylerdir genel olarak, eminim herkes aşinadır bu tür sözlere, söylendiğini duymuştur.

    yukarıda soru şeklinde belirttiğim şeyler de, bu meseleyi tartışanların sorduğu şeylerdir. mesela, “işçi olmak için bilinç gerekir bir kere, türkiye’de böyle bilinç yok, çok anlamsız” diyenler vardır. ya da, “bunlar burada patronlara mı isyan ediyor, devlete mi, de bakayım hele” diyerek 1 mayıs’ı sadece hak yiyen patronlara karşı bir tepki olarak sınırlandırmak isteyenler mevcuttur. zira eğer devlete karşı ise, bu durumda terörist muamelesi yapacaktır o kişilere.

    tabii meseleyi daha karmaşık düzeye götürenler de var. “iyi devlet veya iyi sermaye var mı ki, bu işçiler belli şeylerin düzeltilmesi için mücadele ediyor? birtakım şeyler düzelirse sistem kendini yeniler ve aynı düzen devam eder. önemli olan sistemi tümden değiştirmek. mevcut bilinç yetersiz” gibi.

    bütün bunların tutarsızlığı ve anlamsızlığı yüzünden, aklıselim bir sonuç çıkmıyor bu tartışmalardan. bunun sebebi de belirtildiği gibi cehalet olabilir, ancak tek sebep değil. düzen taraftarı kişiler, hak mücadelesi veren kişileri bastırma ve içine alma, bir yandan meşruiyetini yok etme isteklerini, bu türden sorgulamalar yoluyla örtüyorlar.

    yani illa, “ben cahil değilim, meseleyi biliyorum ama böyle de bir tartışma var, ona göre, yoska saldırmayın sağlı sollu” diye belirtmek gerekiyor. yoksa bulduğuna dalıyor yurdum enteli.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap