5 entry daha
  • çimenlere hasta bacağı ile serilmiş yatan köpekçik. yanına yaklaşır yaklaşmaz öyle ürkerek uyandı ve koşmaya çalıştı ki aklıma gelince istemsiz gözlerim doluyor. onun ürkekliğinde bütün yaralar kanadı. bacağını toparlayıp koşmaya çalışırken insanın yaralarından kaçmaya çalıştığı zamanlarını hatırladım. ürküp derhal uyanıyorsan da koşup kaçamıyorsun. hayvan topalladıkça ve uzağa gidemedikçe ne çok şeyle hesaplaştım. hangi hallerim aklıma geldi bilmiyorum. ama köpeğin o hiç ses çıkarmayan acısı benim kulaklarımda çınladı. bazen siz kıyamazsınız birşeye birine, mesela bu köpek belki de hiç kimseye saldırmamıştır ama bacağındaki o yara merhametsiz bir karşılık olur bazen. halbuki yaralanır yaralanmaz kaçıp en uzağa gitmek isterken köpek bir adım bile öteye gidemiyordu. tıpkı insanın uzaklara giderek kaçamadığı yaraları gibi.

    biz önce hayvana ve bitkiye ait olan bütün alanlara saldırdık hiçbir köpeğin öyle bir insana saldıramayacağı kadar büyük bir aç gözlülükle. sonra topraktan yürüyecekleri yolları asfaltla kapladık toprağın nefesini kese kese. yetmedi şimdi o asfaltların üzerinden yine bir köpeğin gidemeyeceği bir hızla giderek hayvanlara çarpıyoruz. ne yazık ki insan olmak bazılarında kaplama gibi duruyor zira çarpıldıktan sonra hayvanları öylece bırakıyoruz. yerinden kalkamayan o hayvan ben yanına yaklaşınca can havliyle uzaklaşmak istedi. evet bence de taşlanmıştı çünkü ürkekliği bundandı. hiçbir hayvanın olamayacağı kadar korkunç olmak, bu nasıl bir duygu?
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap