7 entry daha
  • “ayakta su dökme güneşe karşı,
    hele gün battıktan sonra sabaha kadar
    ne yola işe ne yol dışına.”
    der hesiodes ta fi tarihinde.

    ismet zeki eyuboğlu yukarıdaki dizeleri yorumlarken şunları söyler;
    “anadolu'da güneşe karşı tükürmek, işemek, birine sövmek, yola işemek, tükürmek, saygısızca bir davranışta bulunmak geleneklere göre suç sayılır. bunları yapan kimsenin çarpılacağına, başına bir yıkım geleceğine inanılır.” ismet bey bu yorumu yaparken hesiodes'un işler ve günler yapıtının içeriği ile anadolu kültürü arasındaki bağlantıyı ortaya koymaya çalışır. anadolu'daki bu inanç ise kanımca daha eskilere zerdüştlük vb doğa üzerine kurulu dinler veya pagan inançlara kadar uzanır.

    turgut uyar ın bu konuda çok güzel bir şiiri ((bkz: su yorumcularına)) vardır. şiir;

    “ben ne güzel işerim güneşe karşı

    arkamda medrese duvarı önümde çarşı

    bir sürekli kaşınmadır yaşadığım

    törelere ve alışkanlığa karşı

    geldim gittim geldim bir şey bulamadım

    üzüldüğüme ve yorulduğuma karşı

    ah aklıma her şey gelir, her şey gelir

    doğan güne karşı batan güne karşı

    sözde kirlettiğimiz bütün her şey duruyor

    bak ne diyorum sana, ele güne karşı

    biz duralım bir sürekliyiz duralım

    durukluğa, tüberkiloza ve uranyuma karşı

    durduk, ateş besledi, kuşları sürekledi

    arkamız medrese duvarı önümüz çarşı

    güneşe güneşe karşı”
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap