8 entry daha
  • aslen amasya kökenli bir pontus rumu olan, kuyruk acısından dolayı türk ve atatürk düşmanlığından beyni yanmış aşırı sağcı, yunan istihbaratı eski mensubu. adı da esasen savvas kalenterides olarak yazılıyor aslında.

    yılmaz özdil, bu elemanı konu ettiği yazısında kırıkkale patlamaları sırasında yarbay olduğunu yazmış ancak kalenterides; bu patlamadan 2 yıl sonra öcalan'a ayakçılık yaparken bile binbaşı idi, o fiyaskoya rağmen terfi ettirip yarbay yaptılar. yine öcalan olayı sonrasında akıbeti ile yazdıkları da hatalı, bu beceriksizin emekli edildiği falan yok; emekli edilen eyp şefi stavrakakis. kalenterides, 12 mart 1999'da yunanistan'da kurulan öcalan konulu bir komisyonda ifade veriyor. öcalan'a canı gönülden yancılık yaptığı için yunan halkının bir kesiminin desteğini aldığından bu işten bir şekilde paçayı kurtarmış oluyor. mart 2000'de, 1992'den beri orduda ve istihbaratta sürdürdüğü görevlerinden ayrılıyor. son olarak da 2003 yılında öcalan'ın yunanistan'a gizlice girişi nedeniyle yunan mahkemelerinde yargılanıyor. yunan istihbaratı'nın öcalan operasyonu için kalenterides'e verdiği kod adı da ''matmazel katehaki'' imiş bu arada.(katehaki: atina'da bir semt)

    özdil ayrıca bu elemanın ''kardeşim apo'' diye bir kitap yazdığından bahsetmiş, kitabın gerçek adı ''öcalan'ın teslimi: hakikatin zamanı'' ve istifa ettikten sonra bir yayınevi kuran kalenterides, öcalan kitabını da bizzat dilimize çevirdi. hatta yılmaz özdil, yazısında o kitaptan bir paragrafı aynen paylaştığına göre kitabı adını da biliyor olmalı! iyi türkçe konuştuğundan bahsettiği adamın türkçe seviyesi de sezercik küçük mücahit filmindeki ''türklerin yerini soyle sana sikolatalar alazağim!'' diye konuşan figürasyondan hallice. böyle konuşuyor adam, nilgün belgün'ün rum rollerindeki aksanı gibi.

    yine o kitapta yazanlara göre kalenterides; minsk'te uçakta beklerlerken üşümesin diye öcalan'a montunu vermiş, o zaman araları iyi olduğu için öcalan bunları ''zeus'un çocuğu'' diye överken yunanistan'a iltica talebi kabul edilmeyince arkalarından sallamış.

    sizin anlayacağınız özdil sırf ilgi çeksin diye bu çakma james bondidis'i abarttıkça abartmış. bu arada ilk defa bir yılmaz özdil yazısını tamamen okudum, görünen o ki; kimse ardını ötesini kovalamaz diye arada böyle kafasına göre bir şeyler kaktırıyor galiba yazılarına. kalenterides'e saydırmaya gelmiştim, özdil'e daha fazla ayar olup gidiyorum!

    aslında kalenterides gibi adamlar; kültürel ataşe, ticaret komisyonu başkanı/delegesi vs. diplomatik kılıflar(''oc'' yani ''official cover'' denir buna; görünürde resmi bağı olmayanlara ise ''noc'' yani ''non-official cover'' deniyor istihbarat terminolojisinde.) altında faaliyet gösterir. görev yaptıkları ülkelerde mesela abd üssü veya nato üssü varsa burada görevli, kendisi veya eşi yunan asıllı olan şahıslarla temas kurup onları angaje etmeye yoğunlaşırlar. (kalenterides örneğinde bu kişiler; izmir'de görev yapan craig ve robert adlı iki abd subayıymış mesela.) bu da zannedildiği gibi çok randımanlı bir iş değildir. zira bu konudaki bütün geçmiş örneklere bakarsanız esas değerli assetlerin böyle kanca atılanlar değil de kendi ayaklarıyla gelen isimler(walk-in denir bunlara da.) olduğunu görebilirsiniz zaten. bunun dışında da kendi çıkarlarına uygun bazı sivil toplum örgütleri, dernekler ve yayın organlarına maddi destek vererek bilgi akışı sağlamaya çalışırlar.

    unutmadan bu kırıkkale patlaması olayındaki abartmalardan sonra bir başka yunan gazeteci de ortalığa düşüp ''kardak'a çıkarma yapan 12 sat komandosundan 10'unu yunan istihbaratı öldürdü. taksim'de tinercilerin öldürdüğü söylenen yüzbaşı zeki şen bunlardan biriydi.'' diye bir kolpa yapmaya girişmişti. zaten ercan kireçtepe ve ali türkşen kumpas mağduru olduğundan akıbetleri belli ya, diğer 10 kişiden kendilerine pay çıkarmaya çalıştı bu yarroşlar yani!

    bu topraklar lawrence itini gördü, mustafa sagir gördü, paul henze gördü, graham fuller gördü. kalenterides'i bu kadar abartmayın!

    bu arada uzun zamandır kenarda duruyordu bu entry ama geçen gün milli istihbarat teşkilatı'nın eski mensuplarından biri olan akademisyen ali burak darıcılı hoca'nın şu videosunu görünce paylaşayım dedim. zira bir süredir sözlük'teki bazı yazar arkadaşlar dedektif gibi çıkarımlar yaparak beni, ali burak darıcılı hoca zannediyorlardı; onları biraz daha kıllandırmış olayım. *

    son sözüm de bu kalenterides denen tipitipe olsun bari! nefretini yanlış yere kanalize ediyorsun sava efendi, senin dedeni yine senin kanından insanlar öldürdü. git bunun üzerine kafa yor birazcık!

    edit: ''diplomatik kılıfın diğerinden farkı nedir?'' sorusu geldi. diplomatik kılıf altında faaliyetleriniz deşifre edilirse persona non grata * ilan edilip o ülkeden siktiri yersiniz. ama resmi korumanız yoksa cenevre konvansiyonu sizin için işlemez. en iyi ihtimal kimsesizler mezarlığı yani.

    bir de bir yazar arkadaş mesaj atarak özdil'in bu adam hakkında belirli zamanlarda tekrar tekrar yazdığını iletti. yılmaz özdil'e ufak bir tüyo vereyim; kalenterides, türkiye'de görevliyken izmir alsancak'taki gül sokak'ta otururdu, şimdiyse atina'nın kalitea semtinde yaşıyor. ayrıca ağabeyi kostas da askeri istihbarattan emekli. gelecekteki yazılarında bunları da kullanıp bu işten çok anlıyormuş havası verebilirsin kendine yılmaz efendi!

    ekleme: ismini vermek istemeyen bir yazar arkadaş * şölye bir katkıda bulundu, sağolsun: ''hasım servisler dahi “illegal rezidanın” faaliyetini tespit ettiklerinde “mezar” seçeneğini kullanmaz; özellikle alıkoyma veya medyatik olanıyla -gözaltı yapılır ki takas veya taviz fırsatı elde edilsin, diye düşünüyorum.''
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap