539 entry daha
  • yurt dışında yaşamanın sebebi benim için para. mekan bir doğu avrupa ülkesi iken aynı işi tl bazında çalıştığım için çok düşük paraya yapıyordum ama şansım yaver gitti.

    mutlu muyum? hayır. hayatımda sadece iş var. antidepresan niyetine çalışıp hayatımdan oluyorum ama bu beni daha mutsuz ediyor.

    mesela buraya taşınalı 2 seneyi geçecek martta. hiç bir zaman evimden tam anlamıyla memnun olmadım. ilk başta örümcek bahçesiydi. sonra süne tarlası oldu. ardından tahtakurumsu mallar yazın tel olsa da pencereden girdi. şimdi banyoda giderden gelen yavru kırkayaklarla uğraşıyorum (giderde metal kapak var). beşinci katta olan bu dairede nasıl bir fauna var sarmaşıktan dolayı.

    bugün ev aradım kira sözleşmemin bitimi yaklaştığı için. evler yarrak gibi. maaşımın yarısını kiraya dökmeye devam edeceğim azıcık daha büyük eve geçmek istesem. buraya ilk geldiğimde de durum buydu. zam aldım ama durum değişmedi.

    haydi ev arıyorsun, emlakçılar yarrak. son bir ayda 6 emlakçıya yazdıysam sadece 3'ü döndü. ev sahipleri ayrı manyak. benim evin sahibi belli değil mesela. komple apartmana sahip (8 kat, her kat 24 daire) bir şirket var. bugün bir emlakçı döndü, ev sahibi yaşlıymış ve ingilizce bilmiyormuş. ev bulduk bunla uğraş.

    kira ödendi diyelim, yemek yendi diyelim. paramı katlayıp götüme sokuyorum. çünkü covid zamanı geldim buraya ve sıfır sosyalleşme yaşadım. sosyal medya, flört uygulamaları ya gerçekten orospu kaynıyor (ilk mesajda para çeken oldu), ya sevgilisinden ayrılıp ne bok yediğini bilmeyen oluyor ya da batı avrupa ülkelerinden tırtıklama derdinde olan kaşarlar. sonuçta yalnızım. kimim kimsem yok.

    kimim kimsem olmadığı için mesela derdimi anlatacak kimsem yok. içimi iş arkadaşlarıma döksem abi adamların ailesi, çoluğu, çocuğu diğer dertleri var. gördükleri mutsuz ve kafa siken bir rain. bunları aileye anlatsan üzülürler yardımcı olamıyorlar diye. hiç bahsetmemeye çalışıyorum o yüzden.

    ha döner miyim türkiye'ye. açıkçası bir kaç kere teklif edildi ama maaşı ve şartları beğenmedim. bir iki tanıdık türkiye'de daha mutlu olursun dese de mutlulukta parayı cebe atmanın etkisi var. daha önce türkiye'de aynı işi yaptım demiştim. eski sevgilim hayatımda olmasa yarrak mutlu olurdum mesela.

    sonuç olarak boku her türlü yedik ve ölmeyi bekliyoruz bence belirsiz bir şafağı sayıp.

    editleyip saydırmaya devam ediyorum çünkü doldum:

    bak mesela babamın mesleğinden dolayı hep yersiz yurtsuz yaşadık. hayatımda ilk defa lojman dışında kendi evimizde yaşadığımızı 2007'de lise 2'de gördüm. bir de eski sevgilimin ev, evimizdi. o yüzden akraba vesaire bilmem uzağım. ama bu sene en büyük teyzem kanser oldu, en büyük halam görme yeteneğini kaybetti ve ayağını kırdı. dedem 2 gün önce 98 yaşında korona'dan vefat etti, teyzemler ve dayımlar mal peşinde, 4 kardeşin aklına annanemin yanında mezar bulmak hiç akıllanına gelmemiş 20 sene içinde. yesinler boyuna adamın malları. aileme bu hafta içi sormuştum halbuki, nasıl dedem diye ve iyi diye geçiştirdiler. hayır kötü olduğunu söyleyin de atlayıp istanbul üzerinden geleyim de cenazeye katılayım. neymiş üzülürmüşüm. sanki üzülmüyorum. akraba nedir bilmesem de üzülüyorum. asıl boku zaten anamı babamı kaybedince yaşayacağım ki o gün yanımda gerçekten biri olmasa rain when i die diye birinin olmasına bile gerek kalmayacak. ya akciğer kanseri ya kalpten giderim bir şekilde zaten.

    edit 2: makina mühendisi, otomotiv, satış sonrası hizmetler. milletin sorununu çözerken hayatımızı sikiyoruz (ana türkiye ekibinde bir abimiz kalpten vefat etti, ikincisi az daha gidiyordu).

    edit 3: bu arada anadili ingilizce olan bir ülkeye gitmekte fayda var. çünkü bir dili anadil veya ikinci dil olarak konuşmada fark var. burada ingilizce konuşma oranı yüksek. çoğu işinizi halledersiniz ama bu adamların ingilizce metninde veya konuşmasında bir düzlük var ki, “ulan hayırdır, adam sert mi çıktı, ben mi bir şey dedim” diye tetiktesiniz. halbuki bunların anadilde konuşması çok goygoy. ha öğren anadillerini derseniz cevabım 2 tane olur, birincisi “30 yaşında latin dili öğrenmek 0'dan sıkar.” ve ikincisi “dil dile değmeden öğrenilmez.” cidden aktif olarak kullanmanız lazım.
391 entry daha
hesabın var mı? giriş yap