22 entry daha
  • deliliğin anlatıldığı film.
    evet bir insanın bir insanı böylesine reddedilmeye, küçümsenmeye, aşağılanmaya, hakarete, ve hatta tehdide rağmen beklemeye ve sevmeye devam etmesi hakikaten övgüye şayan bir delilik.

    ve benim her zaman savunduğum bir şey var: bir aşk ilişkisinde erkek her zaman kadından daha fazla sevmelidir çünkü erkek gerçekten sevdiği zaman tutarlılığını ve kararlılığını devam ettirebiliyor. öte yandan kadının sevgisi de kendisi gibi kırılgan. yaşanan kötü deneyimler, zorluklar bir yerde kadını yolundan döndürebiliyor. yaşanan ilişkiyi "bir yanılsama yahut hata" olarak görebiliyor.

    netekim, fermina hanım kızımızın köyde geçen zor günlerden sonra aşkının ibne hayata yenik düştüğünü, diğer taraftan bu ayrılığın ve zor günlerin fiorentino bey oğlumuzun ise bilakis şovalye ruhunu kabarttığını, kendisini bir mecnun, bir kerem, efendime söyleyeyim bir romeo olarak görüşünü, oradan oraya savruluşunu fakat asla aşkından vazgeçmeyişini izliyoruz.

    aşk, delilik ve seks arasındaki bağın en güzel örneğini de fiorentino'nun ölen babasının amcası tarafından aktarılan sözlerinde duyuyoruz: "senin baban da bir tam bir deliydi fiorentino ölmeden önce son sözleri 'hayattaki en büyük pişmanlığım aşk uğruna ölmüyor olmamdır' oldu oysa ki hayatı boyunca önüne gelen şeyi sikti".

    ve son olarak, roman uyarlaması olmasından kaynaklı, tam bir derinlik yakalayamamış bir film olmasına rağmen, izlemek zaman kaybı olmayacaktır.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap