31 entry daha
  • ilk dinlemede yorum yapmaktan kaçınılması gereken bir sıla gençoğlu albümü olmuş. öyle hemen anlaşılacak melodiler değil. yer yer biraz fazla alaturka buldum ve ilk dinlemede de sözler pek geçmedi. şimdilik zayıf buldum.

    yine de erken yorum yapmamak iyidir ama yerimi ayırtmış olayım. dinledikçe ve de sindirdikçe editlerim, çünkü öyle bir albüm olmuş.

    fakat suskun'a ayrı bir parantez açacağa benziyorum. ilk dinleyişte bile ele geçirdi.

    birinci edit: iyi ki temkinli davranmışım. mesela bugün sek beni ele geçirdi ve kendimi sürekli şarkıyı mırıldanırken buldum. arka arkaya bir albüm dinlemeyi özlemişim en çok, bu duyguyu hissetmeyeli uzun zaman olmuş. sıla'ya ilk teşekkürüm bu yüzden... bakalım, daha neler hissettirecek...

    ikinci edit: bu aralar albümü genelde arabada dinliyorum. bugün de mektup'da takılı kaldım. sağa çektim, bir sigara yaktım... hayat çoğalırken, geldi vurdu azlarla...

    üçüncü edit: dinledikçe "ayrılığımız zor... bir o kadar da sahici" olmaya başladı. yılar sonra böyle durmaksızın aynı albümü dinlemeyi ve her dinleyişte yeni bir şeyler keşfetmeyi özlemişim...

    dördüncü edit: neredeyse bir ay olmuş ve ben hala aynı albümdeyim. her defasında da yeni bir şeyler keşfederek... iyi albüm, hem de oldukça iyi... sezen'in ozan ruhunu beklemiyorum tabii ki hiç kimseden ama en azından kıyısına köşesine yaklaşan bir albüm olmuş.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap