16 entry daha
  • öncelikle beni death'le tanıştıran şarkıdır. dünyada yapılmış ya da yapılabilecek en iyi death metal şahaseridir.
    bu şarkının herkes için ayrı bi hikayesi vardır. tahmin ediyorum ki bu şarkıyı dinleyen herkesin müziğe bakış açısı, notaların doğru kullanıldığında nasıl eserler çıkarılabileceği ya da chuck'ın ne kadar yüce bir insan olduğunu anlamıştır.

    introsunda ki bass, davulun o ritmi, aksaklığı, zillerden çıkan değişik sesler, sonra o riffler, chuck'ın çığlıkları, atılan sololar. herbirinin yeri ayrıdır. herbiri birer müzik dehasıdır. ayrı ayrı dinlemek o duyguyu yaşamak ister insan.
    bu şarkıyı ölümsüz yapan ise aslında ölümü anlatışı olmasıdır. ölümün bize ne kadar yakın olduğunu hissettirir. aslında bi şarkı değildir bu. tanrının bize müzik aracılığıyla ölümün kaçınılmaz son olduğunu anlattığı bir fermandır. azralin ensemizde olduğunu hissettirir. ama o hız, o enerji. biraz ironiktir ama sanki anlatılan şey ölüm bile olsa bize hayata sımsıkı tutunmamızı, her günümüzü dolu dolu yaşamamızı öğütler gibidir. zaten chuck'ında yaptığı bu değil midir?

    defalarca dinlenir bu şarkı, hiç durmadan... ve hiç bıkılmaz. çünkü bu şarkı azmin sesidir. ruhun sesidir..

    türkçe sözlerini yazayım da tam olsun;

    rüyaların bekçisinin bilmediği bir yerin derinliklerinden geliyor
    eğer yapabilseydi güneşi ve ayı çalardı gökyüzünden
    dikkatli ol
    görünüşte insan ama kalbi canavar
    içeri girmesine izin verme
    seni paramparça edebilir
    suçluluk duymaz, düz görüşte beslenir
    ruh yıkıcıı
    güçlü kal ve sıkı tutun
    ruh yıkıcı
    öldürme lafları söyleyen
    yıkan ve öldüren terbiyesiz çeşit
    merhameti yok, tek zevki döktüğü kanın tadına bakmak
    beslenme ve bir nefes tüketme vakti geldiğinde
    bazıları ayağa kalkacak
    ve bir ruhun sesinden gelen bütün nefesleri dışarıya verecek

    ps: sözler tamamen tarafımdan çevrilmiş olup arada yanlış veya eksik yerler olabilir.
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap