3 entry daha
  • korkunç bir film. korkunç derken harbi harbi tırsarak izlediğim bir film. klostrofobi de yok bildiğim kadarıyla bende ama yine de karanlık koridorlar, abuk subuk bir köstebek, sürekli çatırdayan ve derinden gürültü çıkartan borular ve üstüne son demlerini yaşayan jenaratörün çıkarttığı abuk sesler beni germedi desem yalan olur.

    bu film kesinlikle çocuk filmi olamaz, dediğim gibi oldukça tırsınç bir film. ama ben heyecanla ve zevkle seyrettim. gelelim ufak yorumlara:

    filmin konusu üç aşağı beş yukarı fragmanından anlaşılıyor. kitabı okuma fırsatım olmadı ancak film başlar başlamaz aklıma ilk gelen platonun mağara denklemi oldu. 200 yıl geçtikten sonra artık herkesin herşeyi kabullendiği, dışarısı diye bir yerin olmadığı, her çalışanın kendi işinden başka hiç bir fikrinin olmadığı bir kapalı kutu, bir mağara ortamıydı kor şehri.

    bir süre sonra film bu kavramdan sıyrılıyor ve kahramanlarımız artık çıkış yolu arama konusunda kesin kararlarını veriyorlar. daha fazlası spoiler olacağı için burada kesiyorum.

    bill murray oldukça güzel rol yapıyor, tim robbinsi görmek de oldukça sürpriz oldu. cgi bazı alanlarda çok belli oluyor ancak idare eder. şehir tasarımı oldukça hoş.

    --- spoiler ---

    son olarak steampunk mantığına göre bu cihazlar varken herhangi dijital bir cihazın varlığı düşünülemezdi. oradaki en teknolojik şey belki de telesekreter kasedi.

    dünyanın sonu diye tasvir edilen şeyin (bence) nükleer savaş olmaması da kor şehrinin tepesindeki küçük delik.

    --- spoiler ---

    açıkçası beklediğimden çok çok daha iyi bir film çıktı, brandon fraser'in oynadığı mumya veya dünyanın merkezine seyahat tarzı bir film bekliyordum.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap