88 entry daha
  • ankarada yaşayan bir alanyalıysanız, özleyecek çok şeyiniz olması demektir alanya. yağmuru özlersiniz. camınıza hortum tutulmuş gibi gece boyu hiç durmadan yağan yağmuru, şimşeklerin gümbürtüsünü, camınızın devamlı olarak titremesini, elektriklerin gitmesini, kazak ya da bot giymemeyi, ilkbaharda bütün şehre yayılan limon portakal çiçeği kokusunu, kışın ilk yağmurlarla yaylada mantar aramaya gitmeyi, hatta televizyondan yurdun doğu ve iç kesimlerinde yağan kara özenmeyi ve yaylada azıcık beyazlık görseniz kar yağdı sanmanızı özlersiniz. çantanıza yiyecek içecek alıp, iskele tarafından kaleye çıkmayı, neredeyse her mevsim açan kır çiçeklerini, kale arkası tarafından kaleden inmeyi ve yüzüncü yıl parkında güneşin batışına yetişmenizi. dim çayının buz gibi suyunda ayaklarınızın uyuşmasını, obanın uçsuz bucaksız yeşilliği ve hafif çiçek kokuları arasında kaybolmayı, tanıdık yerlilere "ayeeeennnn" diye başlayan cümleler kurmayı, çocukluğunuzun bakkalına, muhtarına selam vermeyi, komşularla tek tek karşılaşıp selamlaşmayı, son durumlar hakkında izahat vermeyi... pazar günü kurulan büyük pazar pazarını, tartıda gram hesaplamayan, önünüze torba atarak " seç abla" diyen gözü tok pazarcıları, köylülerin satmak için getirdiği çeşit çeşit otu, meyveyi, yoğurt kaplarında kümelenmiş yabani nergizleri, yaz kış tezgahlarda bulunan lezzetli çilekleri... yürüyerek bir yerlere gitmeyi, mütemadiyen güneşlenen, oyun oynayan yavru kedileri, tersaneye karşı içilen bir bardak gerçek otla demlenmiş adaçayını.. kokuları, güneşi, güneşin teninizi yakmadığı, okşayıp geçtiği kış günlerini..malta eriğine muşmula demeyi, can eriklerini çekirdeklerin sertleşmesine dayanamayarak acı acı yemeyi, balkona uzanan yasemin, balkonlardan sarkan hanımeli, begonvil çiçeklerini... babanızın mezarına gitmeyi.. mezarlıklar bile kasvetli değildir alanya'da. ulu ağaçların altında büyük bir huzura erdiği anlaşılan meftalar. renk renk çiçeklerin, nergizlerin, lalelerin, güllerin bezediği, yaz kış yeşil kalan küçük çiçekler.. ve son olarak seyir terasından denize batan güneş ve uzun bir süre bulutların renk cümbüşünü elinizde termosla getirdiğiniz çayı yudumlarken hissettiğiniz huzurla seyre dalmak. gazipaşa tarafında kalan cebel-ü reis dağının şehri kucaklayışı, toroslara sırtını dayayış, her zaman berrak mis gibi bir hava ve gecenin ilerleyen saatlerinde parıl parıl parlayan yıldızları...
    işte böyle sözlük.. alanya anlatılmaz yaşanır. dünya yüzünde bir cennet var mı diye sorsalar hiç şüphesiz cevabı alanyadır....
803 entry daha
hesabın var mı? giriş yap