457 entry daha
  • debe'ye giren entry hakkında söyleyeceklerim var. ayrıca bu entryimi de kendini tam olarak böyle biri zanneden ve bir zamanlar dostum olarak hayatımda bulunan sedaya armağan ediyorum.

    bahsi geçen o müthiş sakin, ağırbaşlı, yutkunarak konuşan, irili ufaklı her şeyi yazan, pembe incili kaftanla romantize edilen bu insanlar; yazıldığı kadar ince ruhlu ve naif değiller aksine sıkıntısını muhatabıyla açık açık konuşacak kadar cesaret kırıntısı gösterememiş, tartışmaktan, çarpışmaktan "en iyisi hiç uğraşmamak" diyerek başlamadan vazgeçmiş, muhatabına muhatabıyla çatışmayı göze alacak kadar bile değer vermemiş korkak insanlar.

    insan olmak, insanca bir ilişkide bulunmak, hele hele iyi insan olmak bu kadar kolay mı ya. ay benim canım sıktılar, susayım, yutkunayım, muhatabım ne olduğunun dahi farkında olmazken ben otu boku bi kenara yazayım, vakti gelince de bombayı patlatayım ve tüm bu acılara katlandığım için (!) müthiş insan olayım.

    olayı dramatize etmeyin sizler muhataplarını gerçek manada asla kıçına takmayan, kendi evreninde belirli senaryolar dışına çıkma cesareti olmayan, konfor alanından çıkamayıp çöp biriktirir gibi içinde olay biriktiren insanlarsınız. aklı başında, sağlıklı insani ilişkiler üzerine kafa yoran kimsenin de arkanızdan bakakalıp "ah kıymetini bilemedim, benim fırtınalı denizdeki sığınağım" diyeceğini sanmıyorum.

    benimle kötü olma ihtimalini göze alıp bana hatamı söyleyebilen, durup dururken (!) sıkıntı çıkacağını düşünse bile benimle tartışmayı da göze alabilen, bana dair biriktirmeyip açık açık söyleyebilen, korkmayarak sevip beni idare etmeyen kişidir gerçek dost. çünkü insana dair tüm handikaplar da sevdaya dahil.
706 entry daha
hesabın var mı? giriş yap