7 entry daha
  • 14 milyarıncı yaşından ışık yılı almakta olan evrende, avcı toplayıcı mağara adamından sedanter bilgisayar faresi olmaya uzanan yolculuğunu göz açıp kapayana dek geçirmiş olan türümüze hayvan oğlu hayvan atalarımızdan kalmış en güzel hediye.

    çenemizi 1/sıkmadan, 2/doğal pozisyonunda ve 3/bilinçli bir şekilde kapatıp köpek dişlerimize odaklanarak kendimize fiziksel olsun, psikolojik olsun gerekli ayarı çekecek kudreti damarlarımızda bulabiliyoruz.

    aslında birçok insanın kafasının ağırlık merkezi, gövdesininkiyle hizalanmıyor ve vücudun bir yarısı, diğer yarısının fiziksel yükünü ömür boyu çekmek durumunda kalıyor.

    örneğin bir gözü veya kulağı diğerine göre daha zayıf olanlar uyaranı en uygun açıyla yakalayabilmek için başlarını yetinin zayıf olduğu tarafa doğru çevirerek kullanmaya alışıyor ve vestibüler sistemin canına okuyorlar. boyun ve nihayetinde sırt bu uğurda eğrildikçe kalça simetrisi bozuluyor. bacak kaslarıyla ayak bilekleri de dengeyi sağlayabilmek için sürekli tetikte ve kaskatı oluyor.

    yahut bir bacağı diğerinden daha kısa olanların kalçaları ve nihayetinde omurgaları eğrildikçe ister istemez vücutlarının ağırlık merkezl kayıyor. bunu boyun ve baş postürünü yer çekimine kurban ederek telafi ediyorlar.

    inanır mısınız, bu durumların hepsinde çenenin hareketi değişiyor ve film burada kopuyor.
    nalet olası kütleler ve parçacık mı yoksa ne dalga olduğu belli olmayan ışık ile zaman birlik olup çoğumuzun vestibüler sisteminin canına şu veya bu şekilde okuyor.

    dil ile kulaklar bile etraflarında olup biten karşısında afallıyor. insan kendi dilini kendi dişlerinin arkasına yerleştirmeye uğraşır mı? çene hareketleri kulağa da illaki vurduğu için fiziksel olarak baş dönmeleri, denge kayıpları yaşıyorlar. bu sebeple gitgide daha tetikte ve kaygılı olmaya başlıyorlar. bu da onların hem güçlü olan tarafa daha da fazla yüklenerek anatomilerini, hem de kaygı üzerine kaygı ekledikleri için ruhsal hallerini olumsuz biçimde etkileyen bir kısır döngüye girmelerine sebep oluyor. bozuk postürün sosyal etkilerini de hesaba katalım.

    vestibüler sistem bir nevi diyor ki: insan hayvanlığını, alt dişleri üst dişlerine olması gerektiği gibi değdikçe anlar. çene doğal bir şekilde kapalıyken baş, uzay-zamanı dik açıyla, tam karşıdan gördüğü konumda pozisyonlanır (aslında spor yaparken vücudun geri kalanı buna göre form almalıdır).
    eğik çenenin kulaklardan birine veya boyundan geçen sinirlere yaptığı baskının ortadan kalkmasıyla birlikte çınlama yahut denge ve işitme kaybı benzeri olası şikayetler, baş ve boyun ağrıları azalabilir, kişinin yaşam kalitesi artabilir.

    “fiziksel veya psikolojik dengesi şaşanlar veya şaşmak zorunda olanlar çenelerini sıkmadan, doğal bir şekilde kapatıp köpek dişlerinin varlığını hatırlarsa avcı-toplayıcı atalarının genlerini damarlarında hissedecek ve dilerlerse ihtiyaç duydukları çekidüzeni kendi kendilerine anında verebileceklerdir diyen psikoloji şeysi” diye özetlerdim ama kliniği olan alanlara saygım var.

    ışık yılı mesafedir hede hödö için büdüt: evren genişliyor.
hesabın var mı? giriş yap