6 entry daha
  • her an bu gerçekle iç içe yaşadığımız halde farkına varamıyoruz, ne garip.

    bir varlık, kendisinin ne olduğu hakkında en ufak bir fikre bile sahip olmadan doğup, yıllar boyunca edindiği tecrübelerle (ve şanslı ise eğitimle) bu açığı ancak bir nebze kapatabiliyorsa, burada bir gariplik yok mudur?

    misal ben bir beynim olduğunu ancak dünyada birkaç yıl geçirdikten sonra öğrenebilmiştim. karaciğer, pankreas, ilik vesair gibi organlara sahip olduğumu hep sonradan edindiğim bilgiler sayesinde öğrendim. yani ben kendi iç organlarımı başkalarından öğrendim hep. aslında bunların varlığından da o kadar emin değilim, zira "bir insanda şu şu organlar vardır" şeklindeki bilgileri kendi üzerimde deneme şansım hiç olmadı. belki de beynim ve pankreasım yoktur, ne bileyim?

    tuhaf olan bir şey var: "beynim", "akciğerim", "damarlarım" gibi kelimeler kullanırken, sanki onlar beni oluşturmuyormuş da, kendilerini bir yerden kiralamışım gibi değerlendirdiğim ortaya çıkıyor. "beynim" derken ne demek istiyorum? ben o beyin değil miyim zaten? neden kendime bu kadar yabancıyım? neden kendine yabancısın?

    bu yabancının ismi yerden yere değişiyor. fizikalistlere göre adı bilinç'tir, mistiklere göre ruh... adı ne olursa olsun, beyne çıkılan kaçak kat gibi duruyor şu haliyle. masa 7'ye iki örnek çek, fizikalist olsun:

    masturbasyon:
    bedeninde bir istem var. milyarlarca yıldır kodlana kodlana kendi varlığını sürdürmekte müthiş bir yeteneğe kavuşmuş genlerin bir oyunu bu. büyük bir ihtimalle, karşı cinsten biri ile soyunu devam ettireceksin. cinsel ilişki arzun, her an bu görevi gerçekleştirmek için hazır bekliyor içinde. yalnızca arzu sıkıştırmıyor elbette; haz gibi bir ödülün de var.

    peki bilinç ne yapıyor? beyin apartmanında kendisinden alt katmanlarda yaşayan yaşlı ve kör komşusunu kandırıyor. cinsel organları dış etkiyle değil, kendi kasları ile uyarıyor. yaşlı komşu, uyarılma mesajı gelince milyarlarca yıldır türün devamını sağlamış prosedürleri devreye sokuyor. kan akışı değişiyor, ritimler hızlanıyor, ve boşalma ile görev tamamlanıyor. beyindeki yabancı, haz ödülünü almak için hangi düğmelere basması gerektiğini iyi öğrenmiş...

    bir canlı türünün bilinç seviyesinin değerlendirilmesinde masturbasyon faydalı bir ölçüt olabilir. en bilinçli olanlar kendi bünyesini en iyi kandıranlar, yani sık sık masturbasyon yapanlar olacaktır.

    intihar:
    intiharı "bilincin acılarının bedenin acılarını aşar hale gelmesi durumunda varılan yer" gibi tarif ediyordu arthur schopenhauer. bir yanda yaşamak, deli gibi yaşamak isteyen bir beden, diğer yanda varlığını bitirmek isteyen bir bilinç. kasların kontrolü bilinçte gibi görünse de bu bir yanılsama aslında. bedenin kontrolü bedendedir, aynı yaşlı ve kör komşudadır. ama bilincin çok ince yolları vardır. kendisini elleriyle boğamayacağını, eline tutuşturulmuş iplerin gerektiğinde kör komşu tarafından elinden alınacağını bilir. geleceği öngörebilen bir akıldır o. kör komşunun tehlike addetmediği eylemlerle projesini hazırlar. suya atlayacaksa, kendi kontrolünden çıkacak kaslarının gücünü aşacak bir taş bağlar ayağına. kendini asacaksa çok acıtmadan geçirir boynuna ilmeği; korkmasın kör yaşlı... ve aniden vurur sandalyeye, kaçacak fırsat bırakmamak için. zavallı kör, kendine rehber ettiğin o genç ikinizi de uçurumdan attı.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap