3 entry daha
  • ya fikrini söylemekten korkup herkesi onaylar, ya da bilerek ve isteyerek herkese "seni de seviyorum, seni de" diye yalan söylerler bu insanlar.

    ikinci bahsettiğim tipler genelde "politik" olabilmenin kitabını yazmışlardır. birkaç farklı yüzle herkese aynı davranabilmenin ustasıdırlar.
    herkese aynı "ay canııımmm" sevimliliği, "ben herkese, her fikre saygı duyarım" sahtekarlığı ve olmazsa olmaz bir gülümseme. herkese gülümserler bu insanlar, istisnasız.

    ve dikkat edin, kime sorarsanız sorun, "aa çok şekerdir, çok içten cana yakın şu bu" gibi ortalama "cici bici" yorumlar duyarsınız. herkes aynı tanır bu insanı, kimse birbirinden farklı bir şey söylemez.

    bazen onaylanma ihtiyacı, bazen "her an her yerden kaz gelebilir, tavuğu esirgemeyelim" hesapçılığı, ya da aklıma gelmeyen, benim akıl edemediğim bin türlü başka sebebi vardır bu tavrın.

    hatta bu konuda artık üstad olmuş birini de tanıyorum bak, hah.
    şimdi ünlü oldu geceli meceli bir dizide başrol oynuyor. ve herkes kendisini aynı bu "çok içten, çok düzgün insan, çok samimi, güleryüzlü, alçak gönüllü" gibi bilindik vasat etiketlerle tanımlıyor. izleyicisi/gazetecisi/hayranı/vs herkes.
    tam olarak bu yeteneğiyle, "politik" olabilme becerileriyle bu kadar ünlü olmuş bir insan bu. ve hiçbir yerde de herhangi bir otorite tarafından sarfedilmiş "o kadar yetenekli bir oyuncu ki, dudak uçuklatıyor" benzeri bir yoruma rastlayamazsınız bu insan hakkında. çünkü bugünkü konumunu hak edecek bir kabiliyeti yok sanatında. ve bunu bildiği için, yıllar öncesinden yapmaya başladı bunun planlarını. bütün bunlar gözümün önünde olup bittiği için bu kadar emin konuşuyorum. ne oldu, herkesle iyi geçindi, ve kimse hakkında gerçek hislerini/düşüncelerini belli etmeden, çatlağa uyum sağlayan su gibi aktı gitti ses çıkarmadan, çok da ünlü oldu. acayip paralar kazanıyor şu an. çok da seviliyor hem çalıştığı insanlar, hem de tv'lere trans halinde bakan kitleler tarafından.

    ha, kimsenin kulağına gitmeyeceğinden emin olduğu dost meclislerinde herkes hakkındaki fikirlerini söylemiyor mu, söylüyor. ama ne orospuluğu, ne keşliği, ne sapıklığını bırakmadığı insanlarla ertesi günü sette yine cilveleşiyor, şakalaşıyor, onlar için "ayy dünya tatlısı bir insan" olmaya devam ediyor.

    "sessiz atın çiftesi pek olur" demiş ya atalar. ecnebilerin ataları da demiş bunu; "it's always the quiet ones" diye.
    annem de benzer bir laf ederdi, "herkesle iyi olandan kork" diye. kimse herkesle iyi olamaz çünkü. ya acayip manipülasyona müsait omurgasız bir tiptir, ya da herkesi çok güzel manipüle edebilen biridir.

    iki türü de uzak durulası, koşarak kaçılası, allaha yakın bana uzak olası insanlardır mümkünse.
703 entry daha
hesabın var mı? giriş yap