• yanlis insan modelidir.kisinin herkesle iyi gecinebilmesi icin bazi yerlerde egilip bukulmeyi goze almasi gerekiyormus gibime geliyor.genellikle her devrin adamlari bu tanima uyarlar.kendi adima birisi hakkinda herkes cok iyi adamdir veya sadece iyi adamdir-adam burada cinsiyet tanimlamiyor- derse ben o kisiden killanirim dostlarim.yani nasil olur da cevrede bu kadar gereksiz insan var ve sen hepsiyle iyi gecinebiliyorsun sorusu kafamda belirir.gercekten kendi dogrularini benimsemis ve o dogrultuda hareket eden birisi icin soyle en gereksizinden en azindan bir iki kisi o mu bes para etmez hic anlasamayiz demeli bence.
  • bazı kişilerde karaktersizliğe delalettir.
  • sevmediği, nefret ettiği birine bile kin kusmayan, yalnızca selamını sabahını devam ettiren ve daha ileri gitmesine de izin vermeyen insan modelidir.birileriyle düşman kalarak, onu gördüğü her mekanda her muhabbette kendini kasmak istemez.aslında bu insan modeli kimseyi çok fazla önemsemeyip siklemediğinden dolayı bu şekilde bir politika izler.
  • ya fikrini söylemekten korkup herkesi onaylar, ya da bilerek ve isteyerek herkese "seni de seviyorum, seni de" diye yalan söylerler bu insanlar.

    ikinci bahsettiğim tipler genelde "politik" olabilmenin kitabını yazmışlardır. birkaç farklı yüzle herkese aynı davranabilmenin ustasıdırlar.
    herkese aynı "ay canııımmm" sevimliliği, "ben herkese, her fikre saygı duyarım" sahtekarlığı ve olmazsa olmaz bir gülümseme. herkese gülümserler bu insanlar, istisnasız.

    ve dikkat edin, kime sorarsanız sorun, "aa çok şekerdir, çok içten cana yakın şu bu" gibi ortalama "cici bici" yorumlar duyarsınız. herkes aynı tanır bu insanı, kimse birbirinden farklı bir şey söylemez.

    bazen onaylanma ihtiyacı, bazen "her an her yerden kaz gelebilir, tavuğu esirgemeyelim" hesapçılığı, ya da aklıma gelmeyen, benim akıl edemediğim bin türlü başka sebebi vardır bu tavrın.

    hatta bu konuda artık üstad olmuş birini de tanıyorum bak, hah.
    şimdi ünlü oldu geceli meceli bir dizide başrol oynuyor. ve herkes kendisini aynı bu "çok içten, çok düzgün insan, çok samimi, güleryüzlü, alçak gönüllü" gibi bilindik vasat etiketlerle tanımlıyor. izleyicisi/gazetecisi/hayranı/vs herkes.
    tam olarak bu yeteneğiyle, "politik" olabilme becerileriyle bu kadar ünlü olmuş bir insan bu. ve hiçbir yerde de herhangi bir otorite tarafından sarfedilmiş "o kadar yetenekli bir oyuncu ki, dudak uçuklatıyor" benzeri bir yoruma rastlayamazsınız bu insan hakkında. çünkü bugünkü konumunu hak edecek bir kabiliyeti yok sanatında. ve bunu bildiği için, yıllar öncesinden yapmaya başladı bunun planlarını. bütün bunlar gözümün önünde olup bittiği için bu kadar emin konuşuyorum. ne oldu, herkesle iyi geçindi, ve kimse hakkında gerçek hislerini/düşüncelerini belli etmeden, çatlağa uyum sağlayan su gibi aktı gitti ses çıkarmadan, çok da ünlü oldu. acayip paralar kazanıyor şu an. çok da seviliyor hem çalıştığı insanlar, hem de tv'lere trans halinde bakan kitleler tarafından.

    ha, kimsenin kulağına gitmeyeceğinden emin olduğu dost meclislerinde herkes hakkındaki fikirlerini söylemiyor mu, söylüyor. ama ne orospuluğu, ne keşliği, ne sapıklığını bırakmadığı insanlarla ertesi günü sette yine cilveleşiyor, şakalaşıyor, onlar için "ayy dünya tatlısı bir insan" olmaya devam ediyor.

    "sessiz atın çiftesi pek olur" demiş ya atalar. ecnebilerin ataları da demiş bunu; "it's always the quiet ones" diye.
    annem de benzer bir laf ederdi, "herkesle iyi olandan kork" diye. kimse herkesle iyi olamaz çünkü. ya acayip manipülasyona müsait omurgasız bir tiptir, ya da herkesi çok güzel manipüle edebilen biridir.

    iki türü de uzak durulası, koşarak kaçılası, allaha yakın bana uzak olası insanlardır mümkünse.
  • bu tür insanlar karşılarındaki insanlardan johnson mektubu alırlarsa kendilerine yeni bir dünya kurup bu dünyada yerlerini alırlar. yok amerika bize uyacak, bizim dediğimize gelecek diyerek karşısındakini eğip bükmeye çalışmazlar. kafaları zehir gibi çalıştığı için kimse onlar için olmazsa olmaz değildir ve bu kimseler ile iyi geçinmeyen insanların çok şeyi kaybedeceklerini bildikleri için çok iplemezler. bunların çoğu da terazi burcudur. biz türkler taş gibi kaya gibi sert olmanın bir bok olduğunu sanarız. halbuki taş/kaya çok soğuk çok sıcak gibi aşırı ortamlarda kırılır çatlarlar. bu tür insanlar ise çelik gibidirler. zor durumlarda esnerler, hafif eğilirler ama kırılıp çatlamazlar. bir süre sonra da eski hallerini alırlar zaten.
  • televizyondaki futbol programından yemek programına kadar her türlü programda kavga etmenin prim yaptığı, sesini azıcık yüksek çıkaran herkesin haketmese bile her istediğini elde ettiği bir ülkede hor görülmeleri normal olan insancıklar. kaçın siz, biz sizi de kucaklarız.

    edit: hiç yalan söylemeden bunu başarabilen insanlar da vardır. sırrı minimum konuşup maksimum dinlemekten geçiyor. memlekette dinlemeyi bilen insan olmadığı için haliyle bulunmaz hint kumaşı gibi bir şey oluyorsunuz. derman abla olmak bir süre sonra bunaltıyor ama sürekli onla bunla kavga etmekten çok daha iyidir, tavsiye ederim.
  • (bkz: meriç)
  • yeryüzünde bulunduğum süre zarfında rastladığım bir kaç adet bu şekilde insanın hareketlerini iki şekilde değerlendirebildim. ilki, yazdığı senaryoya göre herkese roller dağıtıp onlara rollerini oynamaları için ara ara senaryo kırıntıları sunuyordu. ikincisi ise bunu mutlak bir kayıtsızlık ile tamamen içten gelen "tüm insanları sevmeliyiz" düsturu ile yapıyordu. her iki kategorinin de kendine göre avantajarını dezavantajlarını sıralamak anlamsız olur lakin yine hiç haddim olmayarak kendi gözlemlediğim başucu özelliklerine ucundan değdirmek istiyorum.

    her ikisi ile arkadaş olmak sorun çıkartır. ilki ile arkadaş olmak sorun çıkartır çünkü, size bir çeşit figüranmışsınız muamelesi yapıldığını hissedersiniz. size karşı gülen yüzün aslında sizi kukla olarak gördüğünü anlarsınız. ve bugün olmazsa yarın, elinde sizi harekete geçirecek ipleri görmekte gecikmezsiniz. bu kişiler beşeri ilişkilerde bulunduğu ortamın şeklini alırlar. ikincisi ile arkadaş olmak sorun çıkartır çünkü, mutlak surette bir iyilik modu olası kriz anında yaşanan sıkıntıyı damıtma yetisinden yoksun olduğu için kapsadığı negatif alana hasbelkader sizi de dahil edecektir. velhasıl herkesle arası iyi olan biri görüldüğü zaman bir iki adım geri atılmasında pek de sakınca yoktur.
hesabın var mı? giriş yap