56 entry daha
  • nikita mikhalkov'un sibirya berberi*'nden yaklaşık on yıl sonraki projesi. sibirya berberi üst düzey bir epikti, 12'yi ise kesinlikle sevmedim ve mikhalkov'a laflar hazırladım. şimdi google translate çıktı ya okuyordur burayı kesin, ama filmi izlemediyse buradan sonrasını okumasın.

    malum, film 12 angry men'in yeniden çevrimi, rusya uyarlaması. filhakika bir rusya filmi, herkesin kendi hikayesinin olduğu bir rusya alegorisi ortaya koyuyor mikhalkov. bu arada o hikayelerin çokluğu filmin süresini iki buçuk saate kadar uzatıyor. görsellik kesinlikle abisinin yanına bile yaklaşamıyor. nerede dar alanda kısa paslaşan, terleten mükemmel lumet sinematografisi, nerede koskoca salonda kaydırma, geniş açı, güdük mikhalkov görselliği. oyunculuk baştan sona overactingten geçilmiyor ama bunu filmin tiyatral yapsına bağlayıp hoş görebiliriz. filmin en arızalı tarafıysa sembolizmi bana kalırsa. sıkışan basket topu, ışıkların açılıp kapanması, olay aydınlandıkça odanın da aydınlanması, uçan kuş gibi metaforlar bu sefer utomlyonnye solntsem'deki sembolizmin işlevseliğinin yanından bile geçmiyor; ancak film asıl meramını bağladığı yerde rahatsız ediyor. o da gerçi filmin nasıl okunduğuyla alakalı, benimkini anlatayım dilimin döndüğünce.

    inönü stadını bilenler bilir*, nikita mikhalkov gelenekçidir. bu tavrı da bu filminin her anından okunuyor. (sonda rus subaylardan bahsederken gözlerinin dolması güneş yanığına bir gönderme olabilir mi?) mikhalkov herkese hikayesini anlattırıyor, araya koyduğu flashbacklerle hepsinden önce çeçen çocuğa empati yapıyor. ancak çizdiği en sevimsiz karakter ne başından biri muhalefet olan ne de kız öğrencinin iç çamaşırıyla mastürbasyon yapan amca; mikhalkov'a göre en sevimsiz, sümsük karakter harvard'a gitmiş olan züppe, dejenere olmuş rus. güvenilmez, zayıf biri olarak gösteriliyor bu adam.

    onun ötesinde film zaten başından beri adalet eleştirisinden ziyade bir birlik çağrısı, hepimiz kardeşiz diskuruyla giderek önyargıyı eleştiriyor ki filmin en iyi tarafı da bu iyi niyeti sanırım. mikhalkov kendisini yine yöneten koltuğuna oturtuyor ve "halkının" gerçeği görmesini sağlıyor. burada çocuğun suçsuzluğunu ortaya ilk atan adamla yapılmış dini referanslar da var. filmin sonunda da vurgulandığı üzere bu adam ilk başta tek başına doğruyu söylüyor ve yavaş yavaş herkesi etrafına toplamayı başarıyor, sonunda da mesajı alıyoruz. sonlara doğru sanatçılara yapılmış bir eleştiri bir çuvaldız batırma olayı da var, konuşulanların ardından kimsenin harekete geçmemesiyle filmi izledikten sonra bu olaylarla empati yapanların akabinde olağan hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi dönmelerine atıfta bulunuyor yönetmen. ancak bu tavır da filmin bakış açısıyla çelişiyor. zira sonda ütopik bir şekilde bağlanan hikaye mikhalkov'un çeçen çocuğu yanına almasıyla kapanıyor. yani rusya çeçenistan'ı yanına almalı, kardeşini korumalı, barış içinde yaşamalı, biraz zorlama gözükse de bu okuma bence hiç mantık dışı değil; hele söz konusu nm olunca. sonuçta çeçen suçsuz, onu tuzağa düşüren patronlar (kapitalistler?) suçlu, onların tehlikesi geçene kadar da çeçen'i hapse atmanın mikhalkov için hiç bir sakıncası yok. olaya çeçenistan üzerinden bakmasak bile sonda önerilen çözüm, harekete geçmeliyiz eleştirisi ne kadar sağlıklı olabilir, sanki haksızlığa uğrayan bir tane çeçen var. yani olayı o noktaya neyin getirdiğini sorgulamaktan ziyade olayın geldiği noktayla ilgili böyle bir dram yapması bahsettiğim çelişkinin somutu. misal önyargı, gerçeklikten edilen şüphe üzerine benzer sembolizm ve tiyatrallikle kotarılmış bir doubt var bu filmden çok daha iyi ama "amerikan" olduğu için burun kıvrılan.

    sondaki yojimbo göndermesi de aslında bahsettiklerime paralel bir sahne. zira bana kalırsa yojimbo da kurosawa'nın eskiye özleminin ve yeniyle bozulan geleneğin eleştirisi mahiyetinde bir film. hem sahne o savaş ortamındaki insalık dışı gariplikleri çok iyi vurguluyor hem de mikhalkov kendisine yakın gördüğü kurosawa'nın yojimbo'suna selam çakıyor. ama işte maalesef o işler müzikle, kardeşlik mesajlarıyla yapılmış dramatizasyonla olmuyor, olsa zaten aynısını türkiye'de mahsun da yapıyor.
76 entry daha
hesabın var mı? giriş yap