27 entry daha
  • aki kaurismaki'nin hem insanın günlük rutinine odaklanıp hem de o rutindeki gereksiz ne varsa kırpıp attığı, minimalizmin derinliklerine tüpsüz dalan bir eser. ayrıca oldum olası büyük bira bardaklarını severim.
    eserin çekildiği coğrafyadaki "kadının ilk hareketi yapması ve sonrasında gelişen fedakarlıkları"nı filmin en sonunda yine önden yürümesi gibi güzel bir sekansla ifade etmesi ise, eserin içindeki doğruları yapmalarına karşın, bütün olamayışlara ve denk gelemeyişlere pasif olarak direnen bu iki karakterin mutlu sonunu çok güzel tamamlıyor.
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap