6 entry daha
  • uzun bir yazı ile tecrübelerimi ve araştırmalarımı paylaşmak istedim. kronik ağrıları olanlar sabırla okusunlar...

    4 yıldır geçmeyen kronik kuyruk sokumu ağrısı (koksigodini) için geçen ay sinir blokajı yaptırdım. bu blokaj öncesinde yıllardır pek çok tedavi yöntemi denemişliğim var; ilaçlar, fizik tedavi, prp, ozon, proloterapi... hiçbirinden de yeterli faydayı alamadım. tanı bile koyulamadı, her doktor başka başka şeyler söyledi.

    öncelikle şu bilinmelidir ki, sinir blokları algoloji bölümü hekimleri tarafından omurga başta olmak üzere pek çok eklem bölgesine canlı görüntüleme altında ve ameliyathane şartlarında yapılabilien; uygulama alanı geniş bir işlemdir. devlet hastanelerinde de ücretsiz olarak yapılmaktadır. "radyofrekans ablasyon" denen sinir yakma işlemiyle de kombine edilebilir. bu bloklar ağrı tedavilerinde son seçenekler olarak hastaların karşısına çıkar. en popüler uygulamalar genellikle bel ve boyun ağrıları içindir. yani sonuç olarak her şeyi denemişsiniz, fayda görememişsiniz ve bu yöntem size tavsiye edilmiştir diyebiliriz!

    gangliyon impar blok: bloklanacak her bölgenin farklı isimleri vardır. bu blok işlemi kuyruk sokumu kemiğinin ön tarafındaki sinirlere, skopi denen canlı görüntüleme eşliğinde uygulanıyor. ameliyathane şartlarında yapıldığından güvenli bir işlem olarak bilinir. işlemden birkaç gün önce kan veriyorsunuz; değerlerinizin bu blokaj için uygunluğunu kontrol ediyorlar. kanda enfeksiyon ve pıhtılaşma düzeyine bakılıyor. uygunsanız eğer, işlem günü gidiyorsunuz ve önce size koldan bir damar yolu açılıyor. bazı hastalara sedasyon (sakinleştirici) veriyorlar. yani uyumuyorsunuz ama heyecanınız yatışıyor. işlem için ameliyathane ortamına giriyorsunuz. bölgeye lokal antestezi de yapılıyor. skopi makinesinden ilk canlı görüntünüz alınarak, omurga bitiminde yer alan koksiks kemiğinin son eklem boşluğundan uzunca ve birazcık da kalın bir iğne ile içeri giriyorlar. sinir yumağının olduğu yeri teyit etmek için boyalı bir madde veriliyor (hani mr çekimlerinde verilen kontrast madde gibi). teyit sonrasında, hedeflenen sinirlere ağrı kesici veriliyor. amaç, sinirlere harabiyet vererek beyin ile arasındaki ağrı iletimini durdurmak! işlemin başarısını yükseltmek için kortizon da enjekte ediliyor. yani anestezi + boyalı madde + ağrı kesici + kortizon enjekte edilen işleme sinir blokajı diyoruz.

    baş ağrılarından tutun da bel, boyun, sırt ve kalça ağrılarına kadar geniş bir uygulama alanı vardır. benimkisi kuyruk sokumu için olan "gangliyon impar" blokajıydı. geçen ay yaptırdıktan sonra 3 hafta içerisinde ağrı skorumda birkaç puanlık düşüş oldu. ama bu düşüş çok çok az hissedilen bir düşüş diyebilirim. varla yok arası gibi... geçen gün tekrar muayeneye giderek gün aldım ve ikinci işlemi, 2 bölge ve radyofrekans (pulse rf) kombineli olarak yaptırdım. yani bu seferki; kaudal blok + gangliyon impar blok + impar radyofrekans şeklinde oldu. kaudal denen yer ise sakrum boşluğudur. bel ile kalçayı birbirine bağlayan (üçgen şeklinde) ve kuyruk sokumu kemiğinin hemen üzerinde olan yapı. heh işte buraya da blok yapıldı. radyofrekansla da koksiks sinirleri yakıldı. şimdi 3 hafta daha bekleyeceğim bakalım ağrı skorumda ne kadarlık düşüş olacak...

    radyofrekansın da 2 çeşiti var:
    1. "pulse rf" denen kesikli ve düşük ısıda (41 derece) sinir yakımı.
    2. "termal rf" denen sürekli ve yüksek ısıda (80 derece) sinir yakımı.
    kesikli denen şey; 1 saniye elektrik ver, 1 saniye dur şeklinde. bölgeye göre işlem süreleri ve uygulama şekli değişebiliyor. bana 90 saniyelik pulse rf yapıldı.

    sinirler bilindiği üzere kendilerini zamanla yenileyen yapılardır. dolayısıyla bu yapılan işlem kalıcı değildir. eğer doğru noktaya yapılmışsa minimum 6 ay ile 2 yıl arasında ağrılarınızı dindirmeyi amaçlar. ağrılar tekrar geldiğinde işlem de tekrarlanabiliyor. bazı hastalar 1 seansta yeterli iyileşmeyi sağlarken, bazı hastalar da ikinci seansta iyileşebiliyor. elbette bu maksimum 2 yıla kadar bir iyileşme!

    şimdi denebilir ki: "ya bu kalıcı bir tedavi değil ki niye yaptıralım bu işlemi?".

    efendim şöyle açıklayayım: yıllarca tanı koyulamadan, koyulsa bile tedavi edilemeden yoğun ağrılar çeken bir insana, "seni birkaç ay ya da birkaç yıl rahat ettirme şansımız var" dendiğinde koşa koşa gelir yaptırır bu işlemi. çünkü kronik ağrı denen şey öyle bir illettir ki; insanı ailesinden, arkadaşlarından ve hatta iş yaşamından bile kopartabilir. özetle, hayat kalitenizi bombok eder! biraz empati yapmakta fayda var. burada en önemli kriter, işleme uygun olmak ve doğru noktanın saptanabilmesidir. aksi durumda hayal kırıklığı da olabiliyor.

    umarım bu yazdıklarım birilerine fayda sağlar ve soru işaretlerini giderir.
hesabın var mı? giriş yap