142 entry daha
  • mobilyacılar otuz sene önce de aynıydı, şimdi internetten satışın verdiği kolaylıkla aynı hikayeler herkesin görebileceği yerlerde yayımlanıyor, tek farkı bu. masko'nun ve modoko'nun hatta geçtim inegöl'ün en ünlü firmaları ödemenin büyük kısmını alır, üretim yapılacak ayağına sallar da sallar, gider dükkanı basarsın, pişkin pişkin sırıtır, sonra gelen mobilyanın ne ayağı aynıdır, ne aksesuarı ne de kumaşı. elinde olanı kaktırmıştır amiyane tabirle. neden? çünkü senin tekil son tüketici olarak onunla uğraşacak gücün yoktur, onlar da seni parmaklarında oynatır. bu bahsettiğim mağazada gidip gördüğün, denediğin, tamam bu olsun ama kumaşı şu olsun dediğin mobilyadır, mobilyada da on tane üretici varsa yüz tane satıcı vardır. senin gördüğün mobilya üç yıldır ordadır, ama zamanla aksesuarlar, kumaşlar vb değişmiştir, artık bulunmuyordur, onu şimdi teşhirde kim düzeltsindir aslında konu.
    o yatağın bazası da, bu atölyedeki ustanın dolayısıyla da montajcının elinin keyfine bırakıldığını gösteren net bir örnektir. bakın bu tarz ürünleri programda tasarlarsınız, vidanın deliğinin çapına, derinliğine kadar girersiniz, cnc'de ve ebatlamada cillop gibi çıkar, sonra ikea ürünleri kurarken olduğu gibi bak ben bile yapabiliyorum dersiniz. bunlar zor değil, ancak atölyede değil, endüstriyel makinalarda işlenip fabrikadan çıkması gerekir ki, her parça birbirine lıps diye otursun, o baza gibi kafasına göre monte edemesin. ürünün üretilmesi de montajı da o kadar kolay ki, vallahi çok kolay, ama ne var biliyor musun, o tahta “çalışır” kuzum, zamanla o ağaç istemediğin şekillere girer. adı da kullanıcı hatası olur, niye biliyor musun, öyle ham kendi haline bırakırsan ağacı, davulcuya ya da zurnacıya benzer. sonra gelir dersin ki, bir senede mobilya yamuldu. romantik görüntüler sizi aldatmasın, ağaç zor iştir. pahalı iştir. yurdumun içi mühendis doludur, ama bir tanesi totoyu kaldırıp imalata girmez. yine tasarımcıdan geçilmez, ama malzeme bilgisi sıfırdır. sonunda ustasından iki tane bilgi öğrenip ben marangozum diye dayılanan cahillere ustam dersiniz, eline bakarsınız, o da havalara girer.
    bütün bunları bilmek zorunda mısınız? asla. tüketicinin tek işi vardır, parasını vermek. ama basiretli düzgün tüccar ve sanayici olmak bu ülkede çok zordur, çünkü bilmeyen cahil tüketici de sorgulamaz bu neden ucuz diye, sonra kalkar gelir, ama bu firma senin yarı fiyatına yapıyor yeaa, der. bütün o düzgün firmalar da ihracata döner, gevur yapıyor yeaa dediğiniz ürünleri gavura satar, o da üç katına döner senin ülkende sana satar. sonra ikea neden güzel kardeşim? çünkü ikea denetler, denetlenen firma işini düzgün yapar, yapmayanı da siler atarlar nokta. bütün insanoğlu denetlendiği kadar işini düzgün yapar. bunun pek dili, ırkı vs de yoktur(tecrübeyle sabittir).

    herkese sorgulamalı günler dilerim.
94 entry daha
hesabın var mı? giriş yap