pesüs
-
içinde yağ yakılan, kaba yapılı toprak kandil anlamına gelen farsça sözcük.
edip cansever'in sonrası kalır kitabında yer alan, insanı yüreğinin taa orta yerinden vuran şiiri.
bir kaç dizesini de ben eklemeden edemeyeceğim:
".......
ben denizin kumları üzerinde durdum
ben, diyorum, demek oluyor ki bir anlamım var benim de
değişen bir şey olarak ve değiştiren
bir anlamım var
peki öyleyse neden hep başkaları tanımladı beni şimdiye kadar
neden
gerçi sessiz ve ünü olmayan bir yaratıktım, biliyorum
ve onlar güçlüydüler, biliyorum
ne zaman biraz öfkelenmeye kalksam, bu bile
onların istediği bir öfke oluyordu ki
sonra ben susuyordum
ama bir suçluluk da duyuyordum ki, bu da bir başkaca
düşmanımdı benim
ben neydim.
ıı
hiçbir şeyin hiçbir şeyliği gibi bir şeydim. bir ara
hiç kimselerin tutmadığı oyunlara giderdim
tiyatrolar ki benim en sevdiğim boşluklarımdır. maun tabutumda
her yerleri çok süslenmiş ölüler gibiyimdir ki
bir kurdelenin ya da gümüşten bir haçın altında sanki
geri çekilmiş yüzümle, geri çekilmişliğe dargın yüzümle
bir çelişki gibi ölümsüz
yaşamakta olurdum.
......."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap