cüneyt tanman

• istanbul yeşilyurt semtinde, çınar otelinin karşısında bir futbol sahası vardı bir zamanlar. işte o sahada galatasaray'ın eski yöneticilerinden turgan ece tarafından keşfedilen cüneyt, taraftarı olduğu sarı - kırmızı takıma çok genç bir yaşta iken katıldı. a takıma çıktığı ilk sezon kadroya giremedi (1973 - 1974 olmalı, üst üste 3 şampiyonluktan hemen sonraki yıl) giresunspor'a kiralık olarak gitti. o yıl giresun'un inönü stadı'da galatasaray'ı 3 - 1 yendiği maçta galibiyet gollerinden birini cüneyt atmıştı. (o maça gitmiştim, tam hatırlamasam da.)
  
  kariyerinin başlarında orta sahada oynuyordu, bugünkü tugay kerimoğlu'nun yerinde tam. sağ bek ve sağ açık oynadığı da oldu dönem dönem. kafaya çıkış zamanlaması çok iyiydi, aynı suat kaya gibi. maçın gidişatına göre santrfor mevkiine sürülürdü. hatta bir dönem galatasaray'ın santrforu cüneyt tanman'dı, erdoğan arıca'nın sağbek oynadığı seksenli yıllar'ın başı. (gökmen özdenak formsuzsa cüneyt santrfor oynardı o yıllarda bir aralık) birçok golü vardır cüneyt'in nam-ı diğer "büyük kaptan"ın. rapid wien'e 1. tur rövanş maçında 2. golü atmıştı mesela. direkten ve kaleciden dönen topları tamamlayarak birçok gole adını yazdırdı. o zamanlar anons sistemi yoktu ki millet bağırsın : gs'ın golü : dört numara, tanman.... cüneeeyt !
  
  liderik ruhuna sahip, takımda otoritesini hissettiren bir kaptandı. tribünler ayrı ayrı "büyük kaptan takımı buraya getir" diye bağırdığında yedekler dahil herkesi toplar ve tribünün çağrılarını cevapsız bırakmazdı. türkiye'nin görüp görebileceği en centilmen futbolcuydu belki de, 1973 - 1991 arası birçok lig, kupa, avrupa kupası, milli maç ve özel maçta tek bir kırmızı kart bile görmedi.
  1985 - 1986 sezonunda takım kaptanı oldu. 1988 - 1990 yılları arasında milli takım kaptanlığı da yaptı. kaptanlığının 2. yılında 14 senelik hasreti bitiren lig şampiyonluğu kupasını kaldırdığında "uğurlu kaptan" dedi kimileri onun için.
  1991 yılında beşiktaş'ı 1 - 0 yenen galatasaray'ın kaptanı olarak cumhurbaşkanlığı kupası'nı havaya kaldırdı. bu onun son resmî maçıydı.
  
  "büyük kaptan" spor yazarlığı yapıyor ve 15 yıldır hiç yaşlanmamış bir görüntüsü^* var. sanki yeşil çimlere inecek, ceketi kravatı çıkarıp o klasik sarı - kırmızı parçalı formayı giyecek, kaptanlık pazubandını takacak, takımı tribünlere götürecek, maç bitiminde de yorgun ama mutlu, içinden çıkıp geldiği tribünleri alkışlayacak...