6 entry daha
  • serde yaratıcılık var anlıyorum da ''vicious delicious gibi bir albümün üzerine bir şeyler koyabilmek sıkar biraz'' diyordum, nasıl becerebildilerse yine fazlasını bıraktılar.
    poquito mas, slowly ve killing time gibi parçaları bu adamlardan beklemek hakkımızdı da legend of the black shawarma ve sa'eed için aynı şeyi söylemek güç. özellikle albümün isim parçası, müzikal anlamda işin sonu olmuş. nakarattaki çiftetelli arkasına gelen piyano partisyonu, vokallerin tatlılığı, üzerine bir de 6. dakikada giren gitar, tüm albümün önüne geçecek kadar harika yapmış parçayı.
    franks gibi eskilere ait bir lezzeti bu albümde bulmak da tuhaf aslında. isteseler hala en acayip goa ucubeliklerini yapabileceklerini göstermeleri, benim gibi eski kafalıları da düşünüp, araya böyle güzellikler almaları şukela. bayadır tribal playlistlere eklenebilecek, bu denli agresif bir parça yaratmamışlardı. (geçen albümde, change the formality ve before belki biraz)
    bunlara ek olarak project 100 diye bir hadise var ki, onu nereye koyacağımı şaşırdım; enterasan diyebiliyorum sadece. belki bu albüm, legend of the black shawarma, sa'eed, herbert the pervent, can't stop yada smashing the opponent (biri şu adamlara klip çekmeyi öğretsin, hiç olmazsa dom and nic kardeşlerle bi tanıştırsın artık) ile gazlanacak ama bende franks ve project 100 ile hatırlanacağı kesinleşti.

    ha bir de end of the rood biraz gereksiz gibi olmuş, playlistten parça sildirmeselerdi keşke.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap