17 entry daha
  • filmin sonu itibariyle içerisinde de geçtiği üzere poe'nin william wilson hikayesine mi gönderme yapıyordu? birbirine zıt iki karakterin, duygular-düşünceler konusundaki yaklaşımlarını vurgulayarak aslında bir insana mı ulaşıyordu? düz bir anlatım istiyorsan histoires extraordinaires'i izle. burada godard var.

    ama sıkıcı olan şu; film okumalarında sürekli yönetmen şöyle düşünmüş, bunu şu yüzden demiş gibi bir mantık döne dolaşa karşı-teze hayır aslında şunu amaçlamış, ben şu filmini izledim ve şu kitabı okudum bak bundan yani deme fırsatını yaratıyor. godard'ın kendi yaklaşımını da tanımlarken, işin aslında bir yorumlama olduğunu da görmek gerek. yani film politiktir hayır politik değildir çizgisi izleyiciye göre belirlenir bence. yoksa 'sen orospu lafındaki inceliği anlayamayacak bir götverensin' lafından context olarak fark kalıyor sadece. en azından sikim ve taşağıma göre.. herkes kendi sik ve taşağına göre okumalı bence filmi. çatı katında pipi yarıştırma yıllarıysa maalesef geride kaldı.

    koca bir ben'ce; film week end öncülü, şiirsel ama apolitik ve dahi sembolik bir can sıkıntısı. hani haneke'nin filmleri vardır; televizyonda paso politik olaylardan bahseder. filmin benzeri politikliği ise dereye maya çalma düzeyinde. ama dağa bayıra kaçan serseri aşıklar teması, 'ölüm de var sonunda gülümde var' yolunda devam ederken, sinan çetin'e iade-i itibar ettirecek skeçler-parçalı anlatım, misak-ı milli hudutlarında teke zortlaması olarak görülebilecekken godard'ın üslubunu bildiğimizden ve alışık olduğumuzdan komserşekspirleştirmediklerimizden oluyor haliyle, hakkıyla. çok sayıda zekice detay var. sürüyle ufuk açıcı hamle var. bütünleştirmek de bir dert değil; ama o zayıf-zorlama şiirsel yapı, filmi bitirilebilir kılan asıl şey. ah tabi bir de anna karina.

    bahsetmiş miydim? anna karinasporluyum.
    sen bana felsefeyi sever misin diye sor. luther de makyevelli?
    sana klark ve şampiyon biziz çekeyim, çünkü biz hep dönerciyiz.
65 entry daha
hesabın var mı? giriş yap