2 entry daha
  • 1964 yılında ilk kez berlin schiller theater'da sahnelenen ve sahne dili açısından antonin artaud, oyunculuk tekniği-politik duyarlılık açısından da bertolt brecht etkisindeki peter weiss'ın; max stirner'a verdiği ilham hasebiyle ilk dönem bireyci anarşistlerden sayılabilecek marquis de sade ile devrimci jean paul marat'ı karşı karşıya koyup kıyasıya tartıştırdığı ilginç oyunu.

    sade'in "sakıncalı" mührüyle uzun yıllar geçirmek zorunda "bırakıldığı" charenton akıl hastanesinde yazdığı ve hastalara oynattığı oyunun, iktidarın simgesel yüzünü açık eden bir akıl hastanesinde geçiyor oluşu tesadüf değildir elbette. bu, sahne estetiği ile sahnenin dilini "sınıf"a açanlardan biri sayılabilecek weiss'ın bilinçli bir tercihidir. örneklemek gerekirse oyuna müdahale ederek sakıncalı noktaları engelleyen, kollektif eylemi sekteye uğratan hapishane müdürünün sistemin denetçisi-bekçisi oluşunu ve bu konumunun gerçek hayattaki izdüşümünü kolluk kuvvetlerinden medyaya kadar yayabilmek mümkün.

    marat'ın katili corday, devrime inancını kaybetmiş ve burjuvaziden tiksinmekte marat'la eş sade, baldırıçıplaklar diye de bilinen yoksul halk adına duyulan kaygı, hastanedeki "düzen"in eyleyicisi eli sopalı bekçiler, hastaların ve sade'in içinde bulunduğu 1808 ve restorasyon yılları, sade'in oyununun geçtiği fransız devrimi'nin hemen sonrası 1793 yılı, tüm bunların üzerine devreye girip koltuklarında oturan seyircilerin bugününe yani şimdiye seslenen anlatıcılar ve weiss'ın çoklu bir zaman kurgusuyla oyunun tabanına yaydığı politik atmosfer...

    dünü içeren, dünden sonrayı gösteren, bugünü kesen!
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap