5 entry daha
  • bence michael caine'in, dirty harry'liğe soyunmadığı, harry brown'un sakinliğine sığındığı bir film olmuş. sosyal mesajını da sadece alice'in üzerinden vermesi, fazlasıyla dar olan kurguyu genişletmesi açısından işe yaramış. sürükleyici diyemem belki ama rahatlıkla olaydan koparmıyor diyebilirim.

    "polis sizin dostunuzdur, arkadaşınızdır"

    pisliğin içine dalışı, bir dostun intikamını almaktan çok geçmişe özlem gibi. zaten şu amerika'nın emekli subayları, filmlerde çokça kullılan iş bitirici tipine uygun karakter yapıları. yalnız michael caine bu emekli subay karakterine bürünürken, "emekli dul ve yetim" havasından kurtulamamış. ben uyduramadım açıkcası. bu durumun da üzerinde eğreti durmasına gönlüm el vermedi. keşke hep birasını içip, evine dönseydi ve çocukların arasına dalıp hikâyeler anlatan, durumu kurtaracak oyunlar oluşturan adam olarak takılsaydı.

    izlerken; anarşizmin meyvesi ve hatta içten içe çöken bir adalet sistemine tükürükler/küfürler savuran çocuklara silahla değil de, emekli bir subayın askerlikten arınmış beyniyle karşılıklar verseydi dedim durdum. olmadı, silahı görünce subay oldu baba.

    yine de aslında; harry brown olmak değil de harry brown'a geri dönmek zorunda kalma halini iyi yansıtmış. ben beğendim hakikaten*, sleuth'ların intikam havasından çok uzak, dirty harry'nin balgamına çok yakın olmuş.

    etraftaki pisliklerin benzerliğinden sanırım.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap